Britanya yoksul ülkelerin doktorlarını ve hemşirelerini avlayan bir parazittir

Dünyanın yoksullarına yapılacak en iyi yardım onların pahalı bir eğitim alan sağlık çalışanlarına dayanmayı bırakıp yeterli sayıda kendi sağlık çalışanımızı yetiştirmek olacaktır

2021'de Birleşik Krallık'taki 289 bin lisanslı doktorun üçte ikisi eğitimini bu ülkede, üçte biriyse başka bir yerde tamamlamıştı (AFP)

Britanya hükümeti dış yardım bütçesindeki büyük kesintiye rağmen sübvansiyonları yalnızca bir yönde, yani Birleşik Krallık'tan (BK) yoksul ülkelere akıyormuş gibi davranıyor. G7 zirvesinde Boris Johnson, pandeminin etkisi altında sağlık sistemlerinin çöktüğü yerlere artan aşıları bağışlayan Britanya'nın cömertliğini abartarak anlatıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Fakat Britanya yardımının ardındaki çirkin sır aslında sübvansiyonların genellikle ters yönde akması çünkü Britanya kasıtlı olarak ihtiyaç duyduğundan çok daha az doktor ve hemşire yetiştiriyor. Farkı halihazırda kritik derecede az sayıda bulundukları yoksul ülkelerden çok sayıda eğitimli sağlık personeli istihdam ederek kapatıyor.

Örneğin 20 milyon insanın günde 1,25 dolardan (yaklaşık 10 TL) daha az bir gelirle aşırı yoksulluk içinde yaşadığı Kenya, BK'ye göç eden her doktor için 518 bin ve her hemşire için 339 bin dolar (yaklaşık 4,5 ve 3 milyon TL) kaybediyor. Britanya sıtmayla mücadele etmek ve bebek ölümlerini azaltmak için Gana'ya önemli miktarda yardım sağlıyor fakat Britanya'nın eğitimini Gana'da tamamlamış 293 doktor istihdam ederek tasarruf ettiği 65 milyon sterlin (yaklaşık 785 milyon TL) bu miktarı aşıyor, üstüne burada çalışan 1 bin 21 Ganalı hemşire sayesinde de 38 milyon sterlin (yaklaşık 460 milyon TL) tasarruf ediyor.

Bu konuda uzun süredir kampanya yürüten King's College London epidemiyoloji ve uluslararası ruh sağlığı politikası fahri profesörü Rachel Jenkins “Burada daha fazla doktor eğitene kadar durum asla tersine çevrilmeyecek” diyor.

Hükümetin pozisyonunu bu kadar kusurlu kılan şey, Hazine'nin çok az sayıda doktor yetiştirip boşluğu tahsilini halihazırda başka bir ülkenin kaynaklarından yararlanarak tamamlamış doktor ve hemşireler işe alarak doldurmanın mali avantajlarının gayet farkında olması.

Bu boşluk için kesin bir rakam belirlemek zor fakat 2017'de o dönemin Sağlık Bakanı Jeremy Hunt, Parlamento Sağlık Komisyonu'na şunları söylemişti:

İlginçtir ki İngiltere Sağlık Eğitimi yılda yaklaşık 6 bin 500 doktor yetiştirdiğimizi tahmin ediyor ve kendi kendine yeterli olmak için yılda yaklaşık 8 bin doktor yetiştirmemiz gerekiyor.

Hunt'ın ifade ettiği endişe az sayıdaki doktorlarını kaybeden yoksul ülkelerin karşılaştığı hasarla ilgili değildi, istihdam edecek yeterli sayıda doktor olmaması ihtimaliydi.

Prof. Jenkins, Hunt'ın verdiği rakamın Britanya'da özellikle pratisyen hekim, psikiyatrist ve acil bakım çalışanı olarak ihtiyaç duyulan doktor sayısını eksik gösterdiğini söylüyor. BK'de doktor ve hemşire olmak isteyen yeterince kişi var fakat hükümet onları eğitmek için para harcamak istemiyor. Profesör “Bir çok insan tıp fakültelerine giremediği için hayal kırıklığına uğruyor. Tıp öğrencileri için kontenjan sayısını iki katına çıkarmalılar" diyor.

Bunun gerçekleşmemesinin nedeni tıp eğitiminin yüksek maliyeti: 2005'te bir doktor için 220 bin ve hemşire için 125 bin sterline (yaklaşık 2,6 milyon ve 1,5 milyon TL) ulaşmıştı bile, o günden bu yana da hayli arttı. Tıp fakülteleri pahalı ve eğitim süresi uzun. Yurtdışında eğitimli sağlık personeli üzerinde kaçak avcılık yürüttüğü söylenebilecek BK'de kişi başına düşen doktor sayısı hâlâ Avrupa'daki en düşüklerden biri, Polonya'nın ardından sondan ikinci. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD) yürüttüğü bir araştırma, BK'de her bin kişiye 2,8 doktor düştüğünü, OECD üye ülkelerinin toplamında ortalamanın 3,5 doktor olduğunu ortaya koyuyor.

Dünyadaki yoksullara aşı bağışladığına dair tüm kendini kutlama konuşmaları bir yana, Britanya pratikte yoksulların yetersiz finanse edilen sağlık sistemleri üzerinde kasten parazitlik yapıyor. 2021'de BK'de bulunan 289 bin lisanslı doktorun üçte ikisi bu ülkede, üçte biriyse başka yerlerde eğitim gördü. Kaybedenler ezici bir çoğunlukla Güneydoğu Asya ve Ortadoğu'daki orta gelirli ve fakir ülkeler; en fazla doktorsa Hindistan, Pakistan, Nijerya, Sudan, Güney Afrika ve Gana'dan geliyor.
 


Kovid-19 pandemisi sırasında daha fazla sağlık personeline duyulan muhtaçlık nedeniyle Britanya, diğer zengin ülkeler gibi, vize kısıtlamalarını hafifletti ve Ulusal Sağlık Hizmeti (NHS) tarafından aktif işe alımı hızlandırdı, bu nedenle Filipinler'deki doktorlar göç etmek için hemşire olarak yeniden eğitim görüyor. Ülkede hemşire sayısı o kadar az ki hastane koğuşları kapanıyor.

Sağlık çalışanlarının yoksul ülkelerden zenginlere doğru bu şekilde akmasını azaltmanın yolları arasında kritik düzeyde sağlık çalışanı açığı bulunan ülkelerden işe alımlardan imtina edilmesi ve en yoksul 57 ülkeden işe alımın tamamen yasaklanması yer alıyor. Bu, Dünya Sağlık Örgütü'nün ülkelerin başkalarının sağlık sistemlerini yağmalamaya başvurmaması için uzun vadeli planlama, eğitim, yetiştirme ve muhafaza yoluyla yeterli sağlık personelini kendi imkanlarıyla yetiştirmesi gerektiğini ifade eden uygulama esasları uyarınca Britanya'nın yapmayı çok uzun zaman önce taahhüt ettiği bir şey.

Prof. Jenkins, “Birleşik Krallık tüm bu sayılanlarda büyük ölçüde başarısız oldu” diyor. Britanya'nın tıp eğitimine yaptığı pahalı ve güçlükle karşılanan yatırımların faydalarını kaybeden ve ardından kriz anında yetersiz bir sağlık sistemiyle kalmanın sonuçlarına katlanan ülkelere tazminat ödemesi gerektiğini öne sürüyor.

NHS ve diğer varlıklı ülkelerin sağlık hizmetleri doktorların ve hemşirelerin gönüllü olarak göç ettiğini iddia edebilir fakat bu argüman samimiyetten uzaktır. Makul maaşlar ödeyemeyen veya modern çalışma ve yaşam koşulları sağlayamayan yoksul devletler, hiçbir zaman sağlık personeli için bu avantajları sağlayabilen yerler kadar çekici olmayacak.

Doktorlar ve hemşireler üzerindeki kaçak avcılık 1980'lerden bu yana daha da kötüleşmişti fakat yoksul ülkelerden çıkışlar pandeminin başlangıcından bu yana bir sel haline geldi. Son 18 ayda yurtdışında eğitim gören fakat çalışma lisansını BK'de alan doktorların sayısı 66 binden 80 bine çıktı.

Bu herkes için kötü bir haber. Kovid-19 kadar bulaşıcı bir hastalıkla uğraşırken, herkes güvende olana kadar kimsenin güvende olmadığını söylemek bir klişe haline geldi. Buradaki ana fikir, zengin ülkeleri aşı tedarikini tekelleştirmekten caydırmak ve daha yoksul olanları nüfuslarını aşılamaya yetecek kadar aşı almasını sağlamaktır. Fakat bu söz, tahsilini tamamlamış yeterli sayıda doktor ve hemşire ihtiyacını başkalarının sırtından sağlayan zengin ülkeler için de geçerlidir. Fakirlerden zenginlere yapılan bu gizli sübvansiyon, yoksul ülkelerin Kovid-19'un dünyanın geri kalanına saldırıyı yenilemek için varyantlar geliştirebileceği kaleler haline geleceği anlamına geliyor.

Britanya gibi bir tıbbi uzmanlık ithalatçısının kazancı, zaten yetersiz olan sağlık hizmeti tedariki beceri kaybı nedeniyle orantısız bir şekilde bozulan ihracatçı için bir kayıptır. Birkaç yıl önce bir psikiyatrist Nepal'den Britanya'ya göç ettiğinde, Nepal eğitimli psikiyatristlerinin dörtte birini kaybetmişti.

Dış yardımın kesilmesi hayır işlerinin yurtiçinde başlaması gerektiğini düşünen ve yurtdışındaki faydalarına şüpheyle yaklaşan seçmenler arasında popüler. Ne var ki epey pahalı olmasına rağmen daha fazla Britanyalı doktor ve hemşire yetiştirmek çok daha fazla kamu desteği alacaktır ve daha yoksul ülkelere yardımcı olmak konusunda aşırı zorlanmış sağlık sistemlerini gizlice sömürmek yerine daha etkili bir yol sağlayacaktır.



https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU