Meral Akşener gibi, bugün AKP iktidarına karşı muhalefet saflarında olup da dün AKP'nin kurucularından olanlar var.  

Abdüllatif Şener, Ali Babacan gibi, bugün AKP iktidarına karşı muhalefet saflarında olup da dün AKP'nin kurucularından olanlar ve AKP iktidarında başbakan yardımcılığı yapanlar var.  

Ertuğrul Günay gibi, bugün AKP iktidarına karşı muhalefet saflarında olup da dün AKP iktidarında bakanlık yapanlar var.  

Ahmet Davutoğlu gibi, bugün AKP iktidarına karşı muhalefet saflarında olup da dün AKP iktidarında başbakanlık yapan var.

Abdullah Gül gibi, bugün AKP iktidarına karşı muhalefet saflarında olup da dün AKP iktidarında başbakanlık, cumhurbaşkanlığı yapan var. 

Selahattin Demirtaş gibi, bugün AKP iktidarına karşı muhalefet saflarında olup da dün AKP iktidarıyla işbirliği yapanlar var.

Bugün muhalefet saflarında dün AKP'den milletvekili olanlar var.

Bugün muhalefet saflarında AKP iktidarının başındaki Tayyip Erdoğan'ın baş danışmanlığını yapmış olanlar var.

Bugün muhalefet saflarında dün AKP iktidarının en üst düzeyde bürokratlığını yapmış olanlar var. 

Bugün muhalefet saflarında AKP iktidarının medyasında en üst düzey yöneticilik yapmış olanlar var.

Ve bugün bir de "Bu AKP'liler muhalefet saflarında ne arıyor; bunlar bizim saflarımızda olmasın" diyen bir kısım CHP'liler var.

Bunlar adeta AKP'lisin sen, AKP'li kal der gibi konuşuyorlar!

AKP'liler AKP'li olarak kalsa, AKP iktidarı hiç yıkılır mı?

Türkiye'nin en büyük seçmen kitlesi olan muhafazakarlar AKP'li olarak kalsa, AKP iktidarı hiç yıkılır mı?

Ama bu bir kısım CHP'liler, muhafazakarların, eski AKP'lilerin muhalefet saflarında yer almalarına şiddetle karşı.

Hatta bunlara göre, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu gibi "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" söylemini militarist bir söylem olarak gören sosyalistlerin de, liberal solcuların da ne CHP de ve ne de muhalefet saflarında yeri olmamalıymış.

CHP'nin başka kesimlerle ittifak siyaseti son bulmalıymış.

Ne var ki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu bir kısım CHP'liler gibi düşünmüyor.

Dün AKP iktidarının saflarında olup da bugün muhalefet saflarında olanlar için "Dostlarımız" diyor.  

"Biz dostlarımızla birlikte AKP'nin iktidarını yıkacağız" diye konuşuyor.

"Dostlarımız" dedikleriyle oluşturduğu muhalefet ittifakını gözü gibi koruyor.

Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu, "dostlarımız" dedikleriyle birlikte muhalefet ittifakı kurmadan AKP iktidarını yıkamayacaklarını çok iyi biliyor.

Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu, "dostlarımız" dediklerinin içinde olmadığı bir muhalefetin AKP İktidarına karşı etkili olamayacağını çok iyi biliyor.

Nitekim Meral Akşener de, "AKP seçmenini ancak bugün muhalefet saflarında yer alan eski AKP'liler etkiler" diyor.

Ancak bu bir kısım CHP'liler, dün AKP saflarında olanların bugün muhalefet saflarında olmalarını istemiyor.

O zaman bunların "dün AKP'nin iktidar olması için oy veren seçmenler de bugün muhalefete oy vermesin; onların oylarını istemiyoruz" demeleri lazım. 

Bu seçmenlere de "dün AKP'ye niye oy verdiniz" diye hesap sormaları lazım.

Bu zihniyetle AKP iktidarı nasıl son bulur?

Belki de bunlar AKP'nin iktidarının son bulmasını istemiyordur.

Belki de bunlar muhalefet küçük olsun bizim olsun zihniyetiyle hareket ediyordur.

Belki de bunlar muhalefet kümes gibi küçük olsun, ama bu kümesin horozu biz olalım zihniyetiyle hareket ediyordur!

Belki de bunlar muhalefet kümes gibi küçük de olsa, biz bu kümesin horozu olalım da varsın AKP ülkenin horozu olarak kalsın diyordur!

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.