Güney Kore'nin Vietnam'daki cinsel şiddet iddialarını tanıma zamanı geldi

Askerlerin ve diğer personelin, bazıları o sırada 12 veya 13 yaşında olan Vietnamlı kadınlara cinsel saldırıda bulunduğu ve tecavüz ettiği iddia ediliyor

Güney Kore'de savaş döneminde cinsel istismar mağduru olan kadınların 2017'de düzenlediği eylemden bir kare (Reuters)

Tecavüz, cinsel şiddet ve zorlama ne yazık ki çok uzun zamandır silahlı çatışmaların bir özelliği. Kadınlara ve genç kızlara yönelik bu tür korkunç istismarlar günümüzde de devam ediyor ve kurbanlarda genellikle onlarca yıl süren acıya, utanca ve mimlenmeye yol açarak topluluklarla hükümetler arasında gerilimin fitilini ateşliyor.

II. Dünya Savaşı'ndan bu yana savaşla ilgili çeşitli ciddi suçlara karşı evrensel yargılama gücü tesis etme yönündeki tüm çabalara rağmen kurbanlar için adaleti sağlamak, tabii eğer yapılıyorsa uzun yıllar alabiliyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Japonya'nın II. Dünya Savaşı sırasında Uzak Doğu'daki birçok ülkeyi işgali, kadınlara karşı bazı korkunç suçlara yol açtı. Binlerce Koreli kadın, Japon askerleri ve diğer personel için fahişe (usturuplu bir ifadeyle "rahatlatıcı kadınlar") olmaya zorlandı.

Güney Kore'nin Japonya'dan bir özür alması için birbirini izleyen hükümetlerinin onlarca yıl ısrarlı bir kampanya yürütmesi gerekti. Japon hükümeti o kadar çok kaçamak cevaplar verdi ki o zamandan bu yana doğrudan kurbanların birçoğu hayatını kaybetti. Ancak birçok kurban ve onların çocukları için mücadele devam ediyor. Tazminat sorununun Seul'la yapılan geçmiş anlaşmalar yoluyla çoktan çözüldüğü iddialarına karşın, Güney Kore'de bir mahkeme kısa bir süre önce Japon hükümetine karşı rahatlatıcı kadınlara yönelik suiistimaller konusunda tazminat kararı verdi.

Ancak çatışmalardaki cinsel taciz kurbanlarını övgüye değer bir şekilde savunmaya devam etse de Güney Kore hükümetinin bu yaklaşımı, şimdiye kadar kendi askeri personeline yönelik cinsel şiddet iddialarına verdiği tepkiyle tam bir tezat oluşturuyor.
 


Güney Kore, Vietnam Savaşı'na (1964'ten 1975'e kadar süren) Birleşik Devletler'den sonra en çok asker gönderen ülkeydi. Bu savaşta toplamda yaklaşık 320 bin askeri personeli görev yaptı. Görevleri sırasında birçok Güney Koreli asker ve diğer personelin, bazıları o sırada sadece 12 veya 13 yaşında olan Vietnamlı kadınlara cinsel saldırıda bulunduğu ve tecavüz ettiği iddia ediliyor. Bazı tahminlere göre tecavüze uğrayan Vietnamlı kadın sayısı 10 binleri buluyor. 800 civarında kurbanın bugün hâlâ hayatta olduğuna inanılıyor.

Bu eylemlerin bir sonucu olarak, kadınların çoğunun Vietnam dilinde "karışık kan" anlamına gelen "Lai Dai Han" adıyla bilinen ve hayatlarını, farklı etnik kökenlerden ebeveynlere sahip olarak mimlenmenin ıstırabıyla geçiren çocukları oldu. Bu affedilmez eylemler yerel toplulukları altüst etti ve hayatta kalanlarla onların çocukları için ömür boyu sürecek bir acıyı ve suskunluğu başlattı.

Vietnam için bütün partilerden oluşan parlamento grubunun (APPG) başkanı sıfatımla, Lai Dai Han topluluğu üyeleriyle tanıştım. Bu kişiler, genellikle yoksul kırsal topluluklar olmak üzere toplumun kıyısında yaşadı; sosyal dışlanma ve eğitimle diğer temel hizmetlere erişim eksikliğiyle karşı karşıya kaldı. Bugün Lai Dai Han, Güney Kore'nin kendilerini tanıması, bir soruşturma başlatılması ve umarım özür dilenmesi için kampanya yürütüyor. Bu kadınlar maddi değil manevi tazminat istediklerini açıkça belirtti. Böyle bir özrün, bu yaşlanan kadınların başlarına geleni arkalarında bırakarak onunla barışmasına ve iyileşmeye başlamasına yardımcı olacağı umuluyor.

Ne yazık ki Güney Kore bugüne kadar askerleri aleyhindeki iddiaları ne tanıdı ne de bu iddialarla ilgili bir soruşturma başlattı. Askerlerinin bu tür suçlardan sorumlu olduğuna dair iddiaları kabul etmek herhangi bir ülke için zor olsa da; ülkelerin bağlı oldukları kararları sürdürme ve uygulama, iddiaların soruşturulmasını ve delillerin tarafsız olarak değerlendirilmesini sağlama görevi vardır. Kendi rahatlatıcı kadınları için bir çözüm ve tazminat elde etmeye yönelik son çabaları, Güney Kore'nin bu kararlara saygı duyduğunu açıkça gösteriyor. Bununla beraber Güney Kore, kendi askerlerine yöneltilen diğer iddiaları görmezden gelmemeli.

Birleşik Krallık, savaşlardaki cinsel şiddeti sonsuza kadar sona erdirme mücadelesinde önde gelen bir ses oldu. Londra, Cinsel Şiddeti Önleme Girişimi'nin kuruluşuna ve 2014'te savaşlarda cinsel şiddeti sona erdirmeye yönelik ilk küresel zirveye ev sahipliği yaptı. Ülke olarak cinsel şiddetle mücadelede önemli bir rol tesis ettik ve uluslararası eylemi destekleme ve harekete geçirme sorumluluğumuzun farkındayız. Savaşlardaki cinsel şiddetin bütünüyle ortadan kaldırılmasına yönelik uluslararası çabalara liderlik etmeyi sürdürmek görevimizdir. Hükümetleri tüm kurbanları desteklemek için harekete geçmeye zorlamalıyız. Mağdur edilmiş bazı grupları tanıyıp desteklerken diğerlerini görmezden gelmek, taraflı bir adalet çağında yaşadığımız hissi yaratıyor ve uluslararası topluma cezasızlığın hüküm sürebileceğine dair rahatsız edici bir mesaj veriyor.

Güney Kore'deki iyi dostlarımızı, askerlerine yönelik cinsel şiddet iddialarını tanımaya ve araştırmaya çağırıyoruz. Ülke bunu yaparak sadece yaşlı kadınlara hak ettikleri huzuru sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda Güney Kore'nin değerlerini güçlendirecek ve dünyanın geri kalanına açık bir mesaj gönderecek.

Lai Dai Han'ın çektiği acılara nihayet bir son vermek, cinsel şiddet kurbanlarını desteklemek ve ahlaki olarak doğru olanı yapmak için birlikte çalışalım. Güney Kore tarafından tanınmak ve bağımsız bir soruşturma sadece kurbanların yaşananları arkada bırakmasını sağlamayacak, vatandaşların adalet sistemlerine olan inancını da artıracak ve bizi savaşlardaki cinsel şiddet uygulamasını tümüyle ortadan kaldırmaya bir adım daha yaklaştıracak.

* Wayne David, İşçi Partisi'nin Caerphilly parlamenteri ve Vietnam için bütün partilerden oluşan parlamento grubunun (APPG) başkanıdır



independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU