Biden'ın başkanlığı ABD ekonomisi için ne anlama gelir?

Ekonomistler, Joe Biden'ın modern ABD tarihinin en kapsamlı vergi ve harcama politikalarını ve düzenlemelerini önerdiğini söylüyor. Ben Chu olası etkiyi inceliyor

Biden'ın başkanlığının ABD ekonomisi üzerindeki etkisi ne olur? (Reuters)

2016 ABD seçimleri öncesinde Donald Trump, politikalarının ABD ekonomisi üzerinde dönüştürücü etki oluşturacağına dair çok sayıda görkemli vaatte bulunmuştu. 10 milyonlarca iş yaratılacaktı. GSYİH onlarca yıldır görülmeyen oranlarda büyüyecekti. (Performans pek de bu noktaya ulaşmadı.)

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ancak onun aksine Joe Biden, bu 2020 genel seçimlerine ilerlerken kendi önerdiği ekonomi politikalarının etkisine dair Trump'a göre çok daha az gösterişli. Bu sadece iki adam arasındaki tarz farkından ibaret bir şey mi? Yoksa bu durum, eski başkan yardımcısının ekonomi fikirlerinde görece bir hırs eksikliğini mi yansıtıyor?

Biden'ın başkanlığının ABD ekonomisindeki etkisi ne olur? Biden'ın vergi ve harcama politikalarını ele alarak başlayalım.

Manifestosu şunları öneriyor:

- Donald Trump'ın halihazırda planladığı veya vaat ettiğinden kesinlikle daha fazla olmak üzere, altyapı ve temiz enerji harcamalarında büyük artış

- Eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal güvenlik ağına daha fazla harcama

- Kurumsal gelir vergilerinde artış, Trump'ın 2017'de yaptığı sert kesintilerin tersine çevrilmesi

- Bireysel gelir vergilerinde, esas olarak varlıklı kesimi hedef alan bir artış

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's analistleri, Biden'ın planlarının 2024'e kadar üç yılda toplam 4 trilyon dolar (yaklaşık 32 trilyon 927 milyar TL) ek harcamaya ve aynı dönem için 1,4 trilyon dolar (yaklaşık 11 trilyon 524 milyar TL) ek vergiye tekabül edeceğini tahmin ediyor.

Ancak ekonomi politikasında vergi ve harcamadan daha fazlası var. Biden'ın ABD ekonomisini 2050'ye kadar karbonsuzlaştırma taahhüdü, çevreyi kirleten ABD sanayilerine daha fazla düzenlenme getirileceğine işaret ediyor. Göç konusundaki daha liberal yaklaşımı, Donald Trump'ın bu alandaki sınırlayıcı kararnamelerinin yürürlükten kaldırılacağı izlenimi uyandırıyor.

Sağlık hizmetleri konusundaki tutumu, ilaç fiyatlandırmasında sınırlamalara işaret ediyor. Biden ayrıca, 2009'dan bu yana artırılmayan federal asgari ücretin kademeli biçimde iki katına çıkarılmasını destekliyor. Biden Çin'e karşı sert bir tavır vaat etse de, genel olarak Donald Trump'ın 4 yıldır süren korumacı ticaret savaşlarını durdurması bekleniyor.

Alman Berenberg bankası analistleri, Biden'ın "modern ABD tarihinin en kapsamlı vergi ve harcama politikalarını ve düzenlemelerini vaat ettiğini söylüyor".

Peki tüm bunların ABD ekonomisi üzerinde nasıl bir etkisi olacak?

Farkına varılması gereken ilk şey, Joe Biden'ın başkanlığının ekonomik etkisinin önemli ölçüde, 3 Kasım'da Demokratların Temsilciler Meclisi'nde de kontrolü devam ettirip Senato'da çoğunluğu kazanmayı başarmasına bağlı olduğu.

Cumhuriyetçilerin Temsilciler Meclisi veya Senato'da engelleyici bir konumda kalmasıyla kıyaslandığında Demokratların Kongreyi ve başkanlığı ele geçirmesi, Biden'ın politikalarının çok daha kapsamlı biçimde yürürlüğe girmesini sağlayacaktır.

Moody's analistleri, Demokratların zaferinin GSYİH'de 2024'e kadarki üç yılda senelik yüzde 4,2 ve 10 yıl boyunca devam ettirildikleri takdirde senelik yüzde 2,9 büyümeyle sonuçlanacağını öngörüyor.
 


Bu, son 10 yıllık dönemlerden daha güçlü bir performans ve aynı analistlerin Donald Trump'ın vaat ettiği politikalardan beklediği sonuçtan ve ayrıca mevcut politika temelindeki senaryodan daha iyi. Oxford Economics danışmanlık firması da benzer sonuçlara ulaştı.

Oxford Economics'ten Gregory Daco, "Küresel Ekonomik Modelimizdeki simülasyonlar, Bidenomi'nin GSYİH'deki büyümeyi 2021 sonuna kadar önceki yılın aynı dönemine göre 2 puan artırarak yüzde 5'in üzerine çıkarabileceğini, Trump'ın başkanlığınınsa büyümeyi yüzde 2'nin altına indirebileceğini tespit etti" diyor.

Benzer biçimde, Moody's analistleri "tam bir Biden iktidarının" işsizlik oranını 2024'e kadar ortalama yüzde 5,4'e ve 10 yılda yüzde 4,7'ye düşüreceğini düşünüyor. Bu sonuç da, Trump politikalarının yürürlüğe girmesi halinde veya mevcut politika temelinde analistlerin gerçekleşmesini öngördüklerinden daha iyi.

İlginç bir şekilde Moody's analizi, Biden'ın kurumlar vergisini artırma planlarına karşın, ekonominin ve şirket gelirlerinin daha hızlı büyümesi sebebiyle, Biden planında kurumsal kârlar açısından Donald Trump'ın planına kıyasla daha yüksek bir yıllık büyüme oranı da gösteriyor.

Moody's, "Uzun vadeli büyümenin faydalarının, Biden planı kapsamında tasarruf, yatırım ve çalışma teşviklerini azaltan daha yüksek marjinal kurumsal ve bireysel vergi oranlarının ekonomik maliyetini fazlasıyla dengeleyeceğini" ileri sürüyor.

Joe Biden 2024'e kadarki üç yılda senelik olarak ortalama 2,5 trilyon dolar (yaklaşık 20 trilyon 610 milyar dolar) borçlanma öngörüyor. Bu, mevcut siyasi temeldeki senelik ortalama 2 trilyon dolarlık (yaklaşık 16 trilyon 490 milyar TL) bütçe açığından daha yüksek bir miktar.

2024'te ABD'nin federal borcu, mevcut öngörülere göre GSYİH'nin yüzde 115'i yerine Biden yönetiminde GSYİH'nin yüzde 119'u olacak.

Moody's analistleri, "Biden'ın ekonomi önerilerinin Trump'ınkinden daha güçlü bir ABD ekonomisi sağlayacağı sonucuna vardık" diyor.

Bunun sebebi büyük ölçüde, ekonomi krizdeyken ve işsizlik acı verici derecede yüksekken ekonomistlerin teşvik edici harcamaların zamanı geldiğini düşünmesinden kaynaklanıyor.

Moody's, "Büyük ölçüde Biden'ın önemli oranda daha kapsamlı mali politikaları sebebiyle, ekonomi Trump yönetimine kıyasla pandemiden çıkışta daha hızlı şekilde tam istihdama dönecektir" açıklamasında bulunuyor.

ABD'li yatırım bankası Goldman Sachs ekonomistleri de, benzer şekilde şunları söylüyor:

Biden'ın zaferi... muhtemelen daha geniş mali canlanma, daha fazla döngüsel yükseliş (ve) daha az ticari politika riski anlamına gelecek.

Öte yandan Demokratlar Senato'yu kazanamazsa yapılan varsayım, söz konusu vergi ve harcama politikalarının çoğunun direnişle karşılaşacağı ve yasama pazarlıklarıyla sulandırılacağı, yani olumlu ekonomik etkinin azalacağı yönünde.

Dahası, kısa vadeli ve "statik" modelleme uygulamaları vergi ve harcama politikalarının makroekonomik etkilerinin tahmininde faydalı olsa da, düzenleyici politikaların (kirliliğin kontrol altına alınması, asgari ücret ve göçmen politikası gibi) ve vergilerin uzun vadeli potansiyel verimlilik artışı üzerindeki "dinamik" etkisini hesaplama eğiliminde değil.

Biden'ın başkanlığının en büyük ekonomik etkilerinden bazılarının nihayetinde hissedileceği yer burası olabilir.

Bazı analistler, Biden'ın bu alanlarda önerdiği reformların olumsuz olacağını öne sürüyor. Muhafazakar Hoover Enstitüsü yazarları, Biden'ın vergi artışları ve yeni düzenlemelerinin ABD'nin uzun vadeli GSYİH'sine ve istihdama uzun süreli olarak çok büyük darbe vuracağını tahmin ediyor.

Ancak diğerleri, ABD'nin sosyal güvenlik ağını düzeltmek, işletmeleri düzenlemek ve genel olarak devleti ekonomiye daha fazla dahil etmek yönünde Biden'in önerdiği politikaların ABD'nin uzun vadeli verimlilik büyümesine engel değil aksine yardımcı olacağını savunuyor.

Nobel ödüllü ekonomist Paul Krugman, "Cumhuriyetçilerin, ilerici politikaların ekonomik felakete sebebiyet vereceğini öne sürdüğü uzun bir geçmişi var. Her seferinde yanılıyorlar" diyor.


 

independent.co.uk/news/world

Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU