İlahiyatçılardan temsili cuma namazına itiraz: Dini dayanağı yok

Koronavirüs salgını süresince Diyanet İşleri tarafından başlatılan, son olarak da Başkan Ali Erbaş tarafından kılınan temsili cuma namazına ilahiyat uzmanlarından eleştiri geldi. Uzmanlar, İslam’da temsili cuma namazının olmadığını iddia etti

Kolaj: Independent Türkçe

Koronavirüs salgını sürecinde camilerin kapatılmasıyla birlikte Diyanet İşleri Başkanlığı’nca temsili cuma namazı uygulamasına geçti.

Son olarak Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş tarafından kılınan temsili cuma namazının ardından verdiği hutbedeki "eşcinsellerin virüs yaydığı"na yönelik sözleri kamuoyunda tartışma yarattı.

Bu tartışmanın yansımaları sürerken emekli müftü ve eski CHP milletvekili İhsan Özkes Twitter hesabından yaptığı iki ayrı açıklamada temsili cuma namazını uygulamasını eleştirdi. Özkes paylaşımlarında şöyle dedi:

ihsanözkes1.jpg
İhsan Özkes / Fotoğraf: AA

 

“Temsili Cuma dine zerre zarardır”

“Cenaze namazı değil ki temsilen kıldım desin"

Konuyla ilgili görüşünü almak için ulaştığımız Özkes, eleştirilerini sürdürdü.

Özkes, temsili cuma namazının her şeyden önce cuma kelimesi ile bağdaşmadığını söyleyerek “Arapça’da cuma bir araya gelmek, birleşmek gibi anlamlar içeriyor. Burada toplanmak diye bir şey yok. Temsili bir şey var. Temsili cuma olmaz. Cumanın içeriği ile temsili uyuşmuyor. Cenaze namazı değil ki temsilen kıldım desin” dedi.

ilmihal.jpg
Özkes, neden temsilci cuma namazı olmayacağına dair görüşleri için yazarları arasında eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nun da olduğu kitaptan örnek verdi / Görsel: Independent Türkçe

 

“Diyanet Vakfı’nın çıkardığı kitapta da olmayacağı anlatılıyor”

Konunun gündeme gelmesinin ardından din adamlarından bu konuda değerlendirmeler beklediğini belirten Özkes, itirazlarını şöyle sürdürdü:

Ancak olmadı. Gerçekten bir açıklama yapılsaydı mutlu olurdum, belki ben yanlış düşünüyorumdur. Türkiye Diyanet Vakfı’nın çıkardığı yazımında eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu ile Prof. Dr. Hayrettin Karaman’ın da yer aldığı “İlmihal 1 - İman ve İbadetler” kitabının 299. sayfasında Türkiye’nin çoğunluğunu oluşturan Hanefilere göre açık umuma yani halka açık olmayan yerde Cuma namazı olmaz deniyor. Din dışındakiler dine zarar vermez. Din adına bir şey yapıyorsanız o yaptığınız şeyin dini dayanağı olması lazım. Temsili Cuma namazının dini dayanağı yok.

abdülaziz bayındır.jpeg
Abdülaziz Bayındır / Fotoğraf: Twitter@A_Bayindir_Hoca

 

Bayındır: “Temsili cuma namazı diye bir namaz olmaz”

İlahiyatçı Prof.Dr. Abdülaziz Bayındır da “Temsili cuma namazı diye bir namaz olamaz. Cumanın kılındığı yer, ezanı duyan herkese açık olmak zorundadır. Belli kişilerin girmesine müsaade edilen yerde sadece cemaatle öğlen namazı kılınabilir” diyerek cuma namazını emreden ayetlerin şöyle olduğunu söyledi:

Ey inanıp güvenenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında alışverişi bırakın; Allah’ın zikrine /hutbeyi dinlemeye koşun. Bilseniz bu sizin için daha hayırlıdır.

Namazı bitirildiğinde yeryüzüne dağılın ve Allah’ın ikramını /kazanç imkanları arayın. Allah’ın sözlerini aklınızdan çıkarmayın ki umduğunuza kavuşasınız. (Cuma 62/9-10)

hayrikırbaş.jpg
Hayri Kırbaşoğlu / Fotoğraf: Twitter@MHKIRBASOGLU

 

Kırbaşoğlu: Konunun dini yanı yok politik değerlendirmek lazım

Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu, temsili cuma namazının “İslam’da olmadığı gibi bunlar tamamen hem dindar görüntü vermek hem de politika yapmak için yapılmış şov” olduğunu iddia ederek eleştirilerini şöyle sürdürdü:

Zaten sosyal medyada geçtiğimiz haftalarda ‘VIP namazı’ diye konu oldu. Yapılan İslam’ı karikatüze etmek olur. İslam’ın oturmuş gelenekleriyle oynamak Diyanet’in güvenirliğini yitirmesine neden olur.  Yapılan temsili cuma namazı da siyasi tabana mesaj içeriyor. Akşamları verilen selalar da öyle. Konunun ne dini ne fıkhı hiçbir yanı yok politik değerlendirmek lazım.

saimyeprem.jpg
Mustafa Saim Yeprem / Fotoğraf:Twitter@msaimyeprem

 

Yeprem: Temsili cuma namazı uydurma bir kavramdır

Temsili Cuma namazının farz olmayan nafile denilen ibadetlerden sayılabileceğini söyleyen Prof. Dr. Mustafa Saim Yeprem bunu şöyle açıkladı:

Cuma namazı farz kılınmıştır. Cuma namazının şartı topluluk olmasıdır. Cuma namazının kılınmasında kaç kişi olunması gerekiyor noktasında farklı rakamlar var. Ancak salgın, doğal afet gibi durumlarda cuma namazı kılınmayabilir ancak o durumda öğle namazının kılınmasında tereddüt yok. Cumayı temsili kılmak diye bir şey yok. Cuma temsili kılınıyorsa nafile namaz olur. Temsili cuma namazı uydurma bir kavramdır. Dinimizin emri gibi yapılırsa caiz olmaz. Ama halkın duygularını teskin etmek için yapılmıştır. Başından sonra temsilidir ve kötü niyete bağlı değildir. Dinin bir hükmünün yerine ikame edilmesi gibi bir amaç olmadığından bidat demiyoruz. Temsili olarak nafile bir ibadettir.

müfid yüksel.jpg
Müfid Yüksel / Fotoğraf: Twitter@mufidyuksel

 

Yüksel: Temsili Cuma namazı ve hutbesi olmaz

Sosyolog yazar Müfid Yüksel de temsili cuma namazına itiraz edenlerden.

Salgın tehlikesi karşısında geçmişte veba salgınlarında olduğu gibi tedbir amaçlı namazın evde kılınmasının söylendiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:

Bu konuda Peygamber ve sonra sahabeler döneminden itibaren dini hükümler nettir. İnsanlar öğle namazını evde kılabilir. Ancak cemaatin toplanması imkanı olmadığından Cuma namazının kılınması şartı ortadan kalkmıştır. Bu durumda Cuma hutbesi de olmaz.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU