Bugün Narin Güran'ın kayboluşunun birinci yıl dönümü, baba Arif Güran Cumhurbaşkanı'na seslendi: Dünyada böyle bir zulüm yok

Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra dere kenarında çuval içinde cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın ölümünün üzerinden bir yıl geçti

Arif Güran, yıl dönümünde konuştu; hem yaşadığı acıyı hem de kamuoyuna tepkisini dile getirdi.

“Keşke ben ölseydim"

Narin’in ölüm yıl dönümünde mezarlıkta ve köyde düzenlenen mevlit programında taziyeleri kabul eden baba Arif Güran, kolu kırık halde gelen misafirlerle ilgilendi. Erzincan’da cezaevinde bulunan eşi Yüksel ve oğlu Enes’i ziyaret ettiği sırada düşerek el bileğini kırdığını anlatan baba Güran, yaşadığı duyguları şu sözlerle paylaştı:

Ben bunu her zaman söylüyorum; keşke ben ölseydim, benim kızıma bir şey olmasaydı. Her türlü acımasızlığa ve zorluğa biz denk geldik. Rabbim kızımın hakkını bırakmasın. Dün annesiyle görüştüm, yarım saat ağladık. Onun tek söylediği şey, ‘Rabbim benim kızımın hakkını bırakmasın.’ Dünyada böyle bir zulüm yok. Toplum artık başka bir açıdan bakmak zorunda. Bir aileye ‘katil’ deniyor, bir aile zulüm altında. Delil ve tespitlere toplumun bakması lazım. Hâlâ art niyet, küfürler, her şeyi söylüyorlar. Böyle bir hakları olmaması lazım.

“Bilimle bakın, delille bakın"

Yaşadığı baskının ağırlığını anlatan baba Güran, sözlerine şöyle devam etti:

Dün cezaevinden çıkarken ellerimin üzerine düştüm, kolum kırıldı. İnsanlar tek bir noktaya bakıyor. Biz, ‘bilimle bakın, delille bakın’ diyoruz ama boş. İlk gün söylediğim gibi Allah’a havale etmişim. Rabbim bırakmasın. Kızıma mı yanayım, eşime mi yanayım, oğluma mı yanayım, ağabeyime mi yanayım, buradaki aile fertlerine mi yanayım? Rabbim hayırlı bir kapı açsın. Vicdan olmadığı takdirde herkes her şeyi söyleyebilir.

"Neden kimse sesimizi duymuyor?"

Arif Güran, Cumhurbaşkanı’na seslenerek şunları söyledi:

Eğer katil bu aileyse bu ailenin kökünü alın, bu ailenin kökünü bitirin. Eğer katil aile değilse bu zulmü de bitirin artık. Ben buradan Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum: Adaletsizliğin olduğu her yerde siz varsınız, Cumhurbaşkanı var. Bugün Libya’da, bugün Suriye’de… Bu adaletsizlik sadece bize mi? Niye kimse sesimizi duymuyor? Bu kadar çıkan delil ve tespitlerle, raporlarla hiç kimse ama hiç kimse sesini çıkarmıyor. Bir anne şu an kendi evladının mezarının başına bile gelmemiş. Sosyal medya cezası verildi, başka bir şey değil. Hangi delille, hangi tespitle, hangi yargılamayla bu cezalar verildi? Bu çıkan delil ve tespitler eğer sizin vicdanınız kabul ediyorsa biz de kabul edelim.

Kimler ceza aldı?

Narin Güran, 21 Ağustos 2024’te Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolmuş, 19 gün sonra Eğertutmaz Deresi’nde çuval içinde ölü bulunmuştu. Açılan davada anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve amca Salim Güran “çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edilmişti. Aileyle bağlantılı Nevzat Bahtiyar’a ise “suç delillerini gizleme” suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU