Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ile Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasına dayanak oluşturan “Aziz İhsan Aktaş Suç Örgütü” dosyasında, ev hapsi kararları kaldırıldı.
Türkiye Gazetesinde yer alan habere göre soruşturmanın kilit ismi olan iş insanı Aziz İhsan Aktaş, daha önce “örgüt lideri” olduğu iddiasıyla tutuklanmış, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak cezaevinden tahliye edilmişti. Tahliyesi sonrası hakkında verilen ev hapsi tedbiri, mahkeme kararıyla kaldırıldı.
Üç isim daha serbest
Aktaş ile aynı dosyada yer alan ve daha önce etkin pişmanlıktan yararlanarak tahliye edilen üç isim için de benzer bir karar çıktı:
Adem Soytekin – İş insanı
Ertan Yıldız – İBB Başkan Danışmanı
Alican Abacı – Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı
Bu isimlerin ev hapsi uygulaması da sona erdirildi.
Soruşturma nasıl başladı?
Soruşturma, CHP’li Beşiktaş Belediyesi’nde yolsuzluk iddiaları üzerine başlatıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, örgütlü bir yapının ihaleler ve belediye kaynakları üzerinden çıkar sağladığı yönünde deliller elde edildiğini duyurmuştu. Aziz İhsan Aktaş, dosyanın merkezindeki isim olarak “çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmek” suçlamasıyla tutuklanmıştı. Aktaş, cezaevinde verdiği ifadelerle çok sayıda belediye yöneticisini ve kamu görevlisini işaret etti.
İfadeler çok sayıda tutuklamaya yol açtı
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan Aktaş’ın beyanları, CHP’li belediyeler başta olmak üzere farklı belediyelerde yürütülen ihaleler ve ilişkiler ağına dair önemli bilgiler içerdi. Bu ifadeler, aralarında Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ve Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in de bulunduğu bazı isimlerin tutuklanmasına zemin hazırladı.
Soruşturma, CHP ile iktidar arasındaki siyasi gerilimi daha da artırdı. CHP yönetimi, soruşturmayı “belediyelere yönelik siyasi operasyon” olarak nitelendirirken, İçişleri Bakanlığı ise yolsuzluk ve suç örgütü iddialarının somut delillerle desteklendiğini savunuyor. Muhalefet, özellikle Aziz İhsan Aktaş’ın etkin pişmanlık kapsamında verdiği ifadelerle soruşturmanın şekillendiği iddiasını gündeme taşıyarak, yargının bağımsızlığı konusunda tartışmalar başlattı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından "adli kontrol" açıklaması
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, iş insanı Adem Soytekin ve Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı Alican Abacı hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerinin devam ettiğini bildirdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu zanlılar hakkında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından yürütülen soruşturma ile Aziz İhsan Aktaş’ın elebaşılığını yaptığı öne sürülen suç örgütüne yönelik başlatılan soruşturma sürüyor.
Başsavcılıktan yapılan açıklamada, soruşturma kapsamında, iş insanı Adem Soytekin ile Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı Alican Abacı hakkında uygulanan "konutu terk etmeme" şeklindeki adli kontrol tedbirinin devam ettiğini belirtildi.
CHP'li Başarır: Bu karar siyasi bir kumpasın kanıtıdır
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Aziz İhsan Aktaş’ın ev hapsi kararının kaldırılmasına ilişkin, "Bu karar siyasi kumpasın kanıtıdır" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Aziz İhsan Aktaş’ın ev hapsi kararının kaldırılmasına tepki gösterdi. Başarır, şu ifadelere yer verdi:
Aziz İhsan Aktaş, suç örgütü lideri olduğu için gözaltına alındı. Suç örgütü lideri olarak tutuklandı. Etkin pişmanlıktan yararlandı, ev hapsi verildi. Şimdi de bu suç örgütü lideri özgür bırakıldı. Bilirkişiler tarafından tescillenmesine rağmen; Kütahya Belediyesi’nden aldığı kirli ihalelere ilişkin tek kalem oynatmadılar. Dosya öylece duruyor. Böylece kesin ve net olarak kanıtlanmış oldu; İBB ve diğer belediyelerimize yönelik bu isim kullanılarak kumpas yapılmıştır. Bu tablo, yargının nasıl siyasi bir silaha dönüştürüldüğünün en açık kanıtıdır. Dünyanın hiçbir yerinde, hukuk düzeninde 'örgüt lideri' denilen kişi serbest bırakılırken, işbirliği yaptığı iddia edilenler içeride olmaz! Bu karar; adalet değil, siyasi kumpasın resmidir.
Independent Türkçe, ANKA, AA