Yerleşim yerlerini vuran patlayıcılar sivilleri öldürüyor, Birleşik Krallık sorumluluk almalı

Siyasi açıklamalar sorunu hemen çözmeyecek olsa da ülkelerin değişim için atabileceği ilk adımları oluşturuyor. Bu da bir şeydir

Birleşmiş Milletler'in 2016 verilerine göre Suriye'de savaşın başladığı 2011'den bu yana ülkede en az 400 bin sivil öldürüldü (AP)

Savaşta bombalanan bir şehrin kalabalık bir mahallesinde yürümenin nasıl bir şey olduğunu, nasıl hissettirdiğini, nasıl koktuğunu sahici şekilde tarif etmek zordur.

Çatışmalar çok farklı olabilir ve tabii çatışanlar da. Fakat haber yaptığım savaş alanlarında, yıkım çoğunlukla aynı şekilde görünür ve tınlar: Erimişcesine birbirinin üstüne katlanmış kül grisi beton plakalar arasında dağılmış vücut parçaları. Hâlâ ayakta duran birkaç yapının beyazlaşmış kirişlerinde ıslık çalan rüzgar. Bombardıman sırasında nasıl oluştuğu bilinmeyen katmanlı geniş çukurlar ve arada kalan ne varsa: Gazze'de bir yavru kediydi, Libya'daysa bir tavuk. Yanan veya şişmiş etlerin o kokusu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Dünyaları bu savaş öfkesi tarafından yutulan sivillerin acıları o kadar yoğundur ki, acıları tüm o sisin içinde fiziksel olarak elle tutulabilir. Yaslı anne ve babalara, öksüz kalmış çocuklara, geride bırakılan yaralılara söylenecek bir söz kalmamıştır.

Tüm dünyadaki çatışmalarda köylerde, kasabalarda ve şehirlerde her zaman en çok acı çeken sıradan halktır.

Aslında yakın zamanda, son 8 yıldır çatışmaları takip eden Birleşik Krallık (BK) merkezli Silahlı Şiddete Karşı Eylem grubu patlayıcı silahların (bombalarla) yerleşim yerlerinde yol açtığı kayıpların yüzde 90'ının sivillerden oluştuğunu ortaya çıkardı.

Grubun rakamlarına göre, bu patlamalar 2011'den bu yana dünya genelinde yaklaşık çeyrek milyon sivil öldürdü. Bu, verilen hasarın tümünün yakınından bile geçmiyor.

Ancak bu değişebilir.

İnsanları öldüren ve evlerini yok eden bombalar, roketler, mermiler ve havan topları, yarın ülkelerin şehirlerde, kasabalarda ve köylerde kullanımını sınırlamak üzere bir araya geleceği türden silahlar.

Düzinelerce ülke ve sivil toplum grubu, yerleşim yerlerinde geniş alanları etkileyen patlayıcı silahların kullanımına karşı önemli bir siyasi bildirinin dilini tartışmak üzere pazartesi günü (Bel Trew'un yazısı 10 Şubat'taki toplantıdan bir gün önce yazıldı -ed.n.) İrlanda ve Avusturya liderliğinde Cenevre'de düzenlenecek bir toplantıya katılacak.

Orada olması beklenen Britanyalı savunma yetkilileri tartışmaya öncülük etmek için başat konumdalar. Ve bunu yapmalılar.

Yasal bağlayıcılığı olmayan siyasi deklarasyonlar biraz belirsiz ve anlamsız gelebilir. Elbette bunlar sorunu hemen çözmeyecek. Bununla birlikte, ülkelerin değişim için atabilecekleri ilk adım olabilirler.

Neyin yasal tutumu oluşturduğunu netleştirmeye yardımcı olabilir ve en iyi uygulamalar ve reform için çerçeve oluşturabilirler. BK, 2018'de Güvenli Okullar (Safe Schools) için benzer bir siyasi bildiri imzaladı ve savaş sırasında eğitimin korunmasını ve okul tesislerinin kullanımını sınırlamayı vaat etti.

Şimdi BK'nın bu bildiriyi yazmaya yardım etmesi ve imzalaması gerekiyor.
 


Bazı olumlu mırıltılar oldu. 2016'da Birleşmiş Milletler'deki bir tartışmada BK, yerleşim yerlerinde patlayıcı silahların verdiği zararı sınırlama gereğini vurguladı. BK, bu silahların verdiği zararı sürekli kabul etti. Birleşik Krallık bu endişenin üzerine gitmeli ve pazartesi günkü tartışmalarda daha güçlü bir dili desteklemeli.

Patlayıcı Silahlar Uluslararası Ağı'nın bir parçası olan İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve Oxfam gibi insan hakları ve yardım grupları, bu bildirinin hazırlanmasını ve bazı temel özelliklere sahip olmasını sağlamaları için BK'ya ve diğerlerine tekrar tekrar çağrıda bulundu.

HRW, perşembe günü yayınladığı bir raporda Ukrayna, Libya, Gazze, Yemen, Afganistan, Irak ve Suriye gibi ülkelerde patlayıcı silahların mahallelerde yarattığı yıkımdan bahsetti.

HRW Kriz ve Çatışma Direktörü Lama Fakih, “10 yıllık araştırmalar yerleşim yerlerinde patlayıcı silahların sivilleri sakat bıraktığını ve öldürdüğünü, yerlerinden edilmelerine yol açtığını ve kritik sivil altyapıyı yok ettiğini gösteriyor” dedi.

Pazartesi günü, devletler, bu silahların kullanımından kaçınmayı vaat ettikleri güçlü bir siyasi bildiri geliştirmeli.

HRW, BK'nın en azından, Kızılhaç Uluslararası Komitesi Başkanı ve BM Genel Sekreteri tarafından yapılan bir çağrıyı tekrarlayarak gelecekteki herhangi bir bildirinin bunu yapmasını talep etmeye hazır olması gerektiğini belirtti.

Ayrıca devletleri, patlayıcı silah kullanımından etkilenenlere yardım sağlamaya ve gelecekteki çatışmalarda risk altında bulunacak milyonlarca savunmasız sivili korumaya yardımcı olacak veriler toplamaya çağırmalı. Bu taahhütleri yerine getirmek daha acil olamazdı.

Şu anda milyonlarca kişi, uçaklardan atılan bombaların, büyük topların, varil bombalarının ve çok namlulu roketatarların binlerce metrekareyi patlayıcı yağmuruna tuttuğu şehir ve kasabalarda risk altında.

Evler sık sık yıkılıyor, okullar parçalanıyor ve temel yol, su, kanalizasyon, elektrik altyapısı zarar görüyor ve bu sorunların domino etkisiyle artmasına yol açıyor; bunların içinde salgın hastalıklar ve hatta bazı durumlarda kıtlık da var.

Mahalleler genellikle, ailelerin geri dönmeye veya yeniden inşa etmeye çalışmalarını engelleyen, savaşta hayatta kalsalar bile geçim kaynaklarını ve yaşamlarını yok eden patlamamış bombalarla dolu.

Bu silahların kullanımı silahlı gruplarla ve haydut devlet diye nitelenen ülkelerle sınırlı değil. BK bu silahların yerleşim yerlerinde kullanılmasıyla ilgili endişelerini dile getirirken, kendi de bu silahları şehirlerde ve kasabalarda kullandı. BK'nın IŞİD'i yenmek için verdiği savaşta Irak ve Suriye'ye binlerce cephane atıldı.

Savunma Bakanlığı'nın tüm saldırılarda sadece bir sivilin öldürüldüğüne dair şüpheli iddiasına inansak bile, ABD liderliğindeki koalisyonla birlikte faaliyet gösterdiği yerlerde sivil altyapıya verilen zarar baki. Musul ağır ağır toparlanıyor ama sürekli havadan ve karadan ateşlenen silahlarla yıkılan Rakka şehri hala harabe halinde.

10 yıllık kan banyosundan ve yıkımdan sonra, devletler nihayet bu silahların kullanım kültürünü değiştirmek için açık bir taahhütte bulunmak üzere kalemi ellerine aldı. Şimdi BK için bu taahhütleri şekillendirmede öncü olma ve çapraz ateşin ortasında kalan her yerde halkın daha iyi korunmasının önünü açma zamanı.

 

 

Bel Trew'un sayfa tasarımı nedeniyle kısalttığımız başlığının tam hali şu şekilde: Yerleşim yerlerinde patlayıcı silahların neden olduğu kayıpların çoğu sivil, Birleşik Krallık sivilleri korumakla yükümlü 

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU