Ana silah modernizasyonu ve Eurofighter

Gürsel Tokmakoğlu Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA

Türkiye ve İngiltere, Eurofighter uçakları ile ilgili imzaları attılar.

Böylelikle bu konuda belirli bir zamandır süren belirsizlik bitmiş oldu.

Bugün artık Türkiye "ara çözüm" diye tarif ettiğimiz av-bombardıman uçağı hakkında ihtiyacını karşılamış haldedir.

"Ana çözüm" ise net, KAAN ve sonrasındaki süreçlerde daha mütekamil yerli-milli uçaklar olacak.

Bu konuyu hava kuvvetleri ana silah modernizasyonu, Eurofighter ve diğer modernizasyon konuları olarak inceleyelim.

25 Ekim 2025 tarihinde "Hava gücü ve modernizasyonu"başlıklı makalemde konu hakkında stratejik bakışı açıklamıştım.

Bu makalede yazdıklarımı tamamlayıcı bilgi olarak ele alabilirsiniz.

Konuyu açıklamak için bir grafik çizdim, buradan takip edebilirsiniz. 
 

Hava Kuvvetleri Modernizasyonu
Hava Kuvvetleri Modernizasyonu

 

Öncelikle grafikte mevcut uçak sayıları yok, bunu hatırlatmak isterim.

Çünkü konumuz sadece modernizasyon kapsamındadır.

1970'lerde envantere giren F-4 uçakları eskidi, bugünlerde yavaş yavaş ömürlerini dolduruyorlar.

Bu uçakların tedariğini hatırlayalım, bir bölümü kullanılmış ve hibe olarak alınanlardandı. 

Bugünlere gelmeden önce, 2000 yılı başlarında yapılan planlamada, F-35 projesine girilmiş idi.

Türkiye bu projeye ilk katılımcılar arasındaydı.

O günleri düşünün, Türkiye 5. nesil bir uçak projesinde ve üretici pozisyonundaydı.

2040-2060'lardan itibaren teknolojiye uygun olarak geliştirme programları olacaktı.

Hatta üzerine 6. nesil için sözü edilebilecek kısımlar da eklenebilecekti.

2100 yıllarına dek bu ana silah sistemleri Hava Kuvvetleri'nin yükünü çekecekti, böyle sürecekti.

Yine bu projenin devamında F-35'in geliştirilen modeli (bugün F-47 olacağı hakkında açıklamalar duyduk) imal edildiğinde o projede de olunacaktı, düşünce buydu.

Bu tariflerde milli muharip uçak düşüncesi vardı ancak somut değildi.

F-4'ler gibi ana silah olarak F-16'lar Hava Kuvvetleri'nin bel kemiğini oluşturacaktı.

1980'lerin tedarik projesi olarak düşünelim.

Türkiye'de motor fabrikası bile kuruldu. Yeni üretileceklerdi.

Hatta başka ülkelere Türkiye ürünü uçaklar da satılacaktı, tabi ABD satış planı kapsamında.

Bu manada Mısır'a satış bile gerçekleşti. Bunlar oldu.

Türkiye F-16'larla çok iyi görevler yaptı.

Birkaç yıldır sözü edildiği gibi, bunlardan 79 adedinin modernize edilmesi ihtiyacı doğdu.

Türkiye, Rusya'dan S-400'leri alınca, ABD de CAATSA yaptırımlarını uygulamaya koydu.

Yaptırımların kapsamında F-35'ler vardı. Türkiye projeden çıkarıldı. 

Bu kez Türkiye, F-16 modernizasyonuna ekleme yaptı ve ABD'den 40 adet F-16 Viper almak istedi.

Viper'lar 4,5'ncu nesil denen uçaklardandı. 

Türkiye'nin bu alıma ihtiyacı vardı. Buna ara çözüm dedik.

Neden?

Çünkü aynı dönemde Türkiye, milli muharip uçağı KAAN'ın (TF-X) çalışmalarına başladı.

Artık ana çözüm buydu.

Washington zirvesinde anlaşıldı ki, ABD'den CAATSA gereği, F-35'ler alınamadığı gibi, F-16 modernizasyonu da yapılamayacak ve Viper alınamayacaktı.

Buna bir ilave daha yapalım, CAATSA gereği bir engelleme daha var, milli motoru yapmak için henüz çalışmaları devam eden KAAN'a hazır motor gerekliydi ve bunları ABD'den F-16'ların motor tiplerinden satın alınarak ilerleme sağlanacaktı.

CAATSA'nın olası süreci planlamada düşünülmüş bir konu olduğundan Türkiye, Viper'a alternatif olarak Eurofighter ile ilgilenmeye başlamıştı.

Bu konu da çalışılanlar arasındaydı. Eurofighter'a da Viper gibi ara çözüm dedik.

Tranche-3 modeli 4. nesil, Tranche-4 modeli, ki 20 adet yeni üretilecek, 4,5'ncu nesil olandı.

Tedarikte imzalar atıldı ve 24 adet Körfez ülkelerinden bize devredilecek hazır uçaklar Tranche-3 idi.

Toplam alınan uçak sayısı 44 adettir.

Ana çözüm artık KAAN ve bunların da şimdiden açıklandığı üzere, 5. nesil savaş uçağı olacağı biliniyor.

Ana silah sistemi KAAN olacak, hatta bundan sonra da çeşitli milli muharip uçaklar (TF-XX) yapılacak. 

Ana sistem olarak savaş uçağı planlamalarının 70-100 yıl olacağı hesaplanır.

KAAN'dan sonra da Hava Kuvvetleri savaş uçağı imal edecek ve envanterini milli olarak çeşitlendirecek.

Öncesinde olduğu kadar, 2100'lerin sonrasında da yeni tip milli uçaklar olacak.

Elbette her biri milli servet, satın alınanlar da modernize edilenler de.

İmkan dahilinde uçaklar azami zamana kadar uçaklar kullanılacaktır.

Burada bugün için kamuoyu olarak tam bilinmeyen konu CAATSA'ya takılan motor ihtiyacı acaba Eurofighter motoru ile karşılanacak mı, anlaşmada bu husus da var mı?

Bu konu önümüzdeki günlerde açıklığa kavuşur.

Diğer yandan milli motor çalışmalarına hız verildi.

Eurofighter tedariği ile Türkiye ABD uçakları yanı sıra Avrupa ile de envanterini çeşitlendirmiş oldu.

Yine NATO kapsamında kalındı. Eurofighter'ın birçok özelliği ve silahları da NATO uyumludur.

Görüldüğü kadarıyla lojistik sorun yaşanmayacak ve harekât etkinliği değişmeyecek.

KAAN da NATO uyumludur.

CAATSA kalkarsa ne olacak?

Milli servet 79 adet F-16'yı modernize ettirmek gerekiyor.

Bundan sonra F-35 projesine dahil olunur mu?

Bunlar savunma politikaları konularındandır.

 

 

1.  Erişim: https://www.indyturk.com/node/767033/türki̇yeden-sesler/hava-gücü-ve-modernizasyonu 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU