MHP Milletvekili Yücel Bulut'tan Fatih Erbakan'a yanıt: Babanız Öcalan'a üç mektup göndermişti

MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın MHP lideri Devlet Bahçeli’ye yönelik eleştirilerine sert bir yanıt verdi

Kolaj: Independent Türkçe

Bulut, merhum Necmettin Erbakan’ın geçmişte terör sorununun çözümü için Abdullah Öcalan’a üç mektup gönderdiğini ve bu süreci bir devlet adamı vizyonuyla yürüttüğünü söyledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bulut’un açıklamaları, Erbakan’ın TBMM’de kurulması planlanan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” üzerinden Bahçeli’ye yönelik sözlerinin ardından geldi.

Yücel Bulut, sosyal medya hesabından yaptığı uzun açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Sayın Fatih Erbakan!
Genel başkanımız Sn. Devlet Bahçeli’yi hedef alan sorumsuz ve seviyesiz üslubunuzu kınıyorum.

Merhum babanız Necmettin Erbakan’ın saygıdeğer soyadını taşımaktan başka ‘siyasi bir vasfı’ olmayan ve bu nedenle babanızın partisini ‘YENİDEN’ kuran şahsınız biliyor olmalı ki;

Merhum Erbakan terör sorununun çözümünü ve Terörsüz Türkiye’nin inşasını yürekten istiyordu. Bu konuda Başbakanlığı döneminde ciddi riskler üstlenmiş fakat kısa süren Başbakanlığı ve üzerinde kurulmak istenen küresel tahakküm çabaları, terör sorununu çözmesine imkân tanımamış, 28 Şubat darbe girişimiyle iktidardan uzaklaştırılmıştı.

Bulut, Erbakan’ın geçmişte Kürt meselesine dair yaptığı açıklamaları da hatırlatarak, merhum liderin terör sorununa kapsamlı bir yaklaşım getirdiğini vurguladı:

Öyle ki; henüz 1993’te Refah Partisi 4. Büyük Kongresi’ni açış konuşmasında dahi Kürt sorununu ele alarak şunları ifade etmişti:

Sorarım size, asırlar boyu tek vücut olarak yaşadığımız halde, ne oldu da bu husumet ortaya çıktı? Niçin bu kanlar akıyor? Kürt meselesi için her çözüm şekli konuşulabilir. Esasında meselenin bunca içinden çıkılamaz hale gelmesinin sebeplerinden biri, bu konunun bir tabu gibi her türlü tartışmanın dışında tutulmasıdır. Bu sebeplerden dolayı, terörle mücadele, sadece askeri bir hareket olarak düşünülmemelidir. Bu konu, kaynağını ve sebeplerini ortadan kaldıracak çok unsurlu ve kapsamlı bir bütün olarak ele alınmalıdır.

Bulut, Erbakan’ın bu yaklaşımının sonraki yıllarda da devam ettiğini belirterek, HADEP Genel Başkanı Murat Bozlak’a gönderilen mesajı hatırlattı:

Sonraki yıllardaysa cezaevinde bulunan HADEP Genel Başkanı Murat Bozlak’a İsmail Nacar’ı göndermiş ve ‘sorunun barışçıl yollarla çözümü’ konusunda HADEP’in de elini taşın altına koymasını istemişti.

Milletvekili Bulut, Necmettin Erbakan’ın Abdullah Öcalan’a gönderdiği mektuplara da değinerek şu iddialarda bulundu:

Ayrıca artık sübuta ermiş olduğu üzere Abdullah Öcalan’a belki de ilk mektup gönderen kişi Merhum Necmettin Erbakan olup, toplamda 3 mektup gönderdiği bilinmektedir. Bu mektupların içeriği tam bilinmese de terörün sonlandırılmasına ilişkin taleplerini ve demokratik çözüm isteklerini içerdiği bilinmektedir. Öcalan’ın kendisine yazdığı mektupların da varlığı bilinmekte olup, bir tanesi de açık mektup şeklinde basın yayını organlarında yer almıştır. Aracılar vasıtasıyla görüşmeler yaptığı da birçok kaynakta ifade edilmektedir.

Bulut, Erbakan’ın bu girişimlerini “zaafiyet değil, vizyon” olarak nitelendirerek şu ifadeleri kullandı:

Merhum babanız tartışmasız bir vatansever olarak, Öcalan’la bu dolaylı görüşmeleri bir zaafiyet, acziyet ya da taviz anlayışıyla değil, ufku gören bir devlet adamı vizyonuyla ve Terörsüz Türkiye özlem ve kararlılığıyla gerçekleştirmişti. Terörün son bulduğu ve Türkiye’nin kaynaklarını ve enerjisini iç çatışmalarla heba etmediği bir ülke idealine inanmış ve bu uğurda nefsiyle değil, bir devlet adamı olarak aklıyla hareket etmişti.

Bulut, Refah Partisi döneminde yaşanan bir başka olayı da hatırlatarak, Fethullah Erbaş’ın PKK kamplarına giderek askerlerin kurtarılmasına aracılık ettiğini belirtti:

Kaldı ki dönemin Refah Partisi Milletvekili Fethullah Erbaş da PKK kamplarına giderek Murat Karayılan tarafından karşılanmış ve PKK’nın elinde bulunan askerlerin teslim alınması için müzakere yürütmüştü. O dönemde eleştiri konusu olmuş bu müzakere, sekiz askerimizin hayatlarının kurtulmasını ve ailelerine kavuşmalarını sağlamıştı. Babanızın partisinden bir milletvekilinin PKK kamplarına gidip görüşmeler yapması ve o sırada Şam’da bulunan Öcalan ile de telsizle görüşmeler gerçekleştirmiş olması, Merhum Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın bilgisi dışında cereyan etmiş olamazdı.

Bulut, açıklamasının sonunda Fatih Erbakan’ı “popülizm” yapmakla suçladı:

Ancak şimdi ‘Yeniden’ Refah Partisini kuran şahsınız, ‘Eskiden’ Refah Partisi’nin ortaya koyduğu ilkesel ve ideolojik mirası popülist çıkışlara ciro ederek siyasi istismar alanı inşa etmeye çalışıyorsunuz.

Bu anlayışınız, babanızın fıtratı yerine anlık siyasi fırsatı dilediğinizi; huzurlu bir gelecek inşa edebilmek için gerekli fedakarlığı ortaya koymak yerine, birkaç sosyal medya beğenisi ve ucuz etkileşim uğruna riyakarlığı tercih ettiğinizi göstermektedir.

Şimdi mazinizi inkâr edercesine ve siyasi popülizm uğruna Terörsüz Türkiye idealini terörle müzakere yürütmek gibi ele alan tavrınız, milletimize karşı sorumsuz bir açıklama ve Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’ye ve kadrolarımıza karşı haksız ve mesnetsiz bir ithamdır.

Milletin birliği ve selameti uğruna ağır bedeller ödemiş ve kardeş kavgasına sebebiyet vermektense, dünyevi her makamdan vazgeçmiş babanızı rahmetle anıyorum.

Fatih Erbakan ne demişti?

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ise geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, TBMM’de kurulacak komisyonun Abdullah Öcalan’la görüşmesi tartışmalarına değinmiş ve Devlet Bahçeli’ye göndermede bulunmuştu.

Erbakan şu ifadeleri kullanmıştı:

Bilindiği üzere milletimize büyük acılar yaşatan terör sorununun çözülmesi için TBMM’de Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu oluşturuldu. Bu komisyondan bir heyetin İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan’la görüşmesi konusu ise uzun zamandır gündemi meşgul ediyor. Biz Yeniden Refah Partisi olarak diyoruz ki; TBMM’yi temsil eden bu komisyonun İmralı’ya gitmesi doğru değildir. Eğer Abdullah Öcalan’la bir görüşme yapılacaksa bunu bizzat Sayın Devlet Bahçeli yapsın. Sayın Bahçeli bütün bu süreci başlatan ve Öcalan’la görüşülmesi gerektiğini ifade eden, Öcalan’ın görüşleri çok önemlidir diyen bir kimse olarak İmralı’ya gitsin ve Öcalan’la baş başa görüşsün. Madem Öcalan Meclis’e gelemiyor, o zaman onu Meclis’e davet eden Sayın Bahçeli İmralı’ya onun yanına gitsin. Sonrasında da kendisi gelip komisyonu bilgilendirsin.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU