Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu: Trump, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde soykırıma iş birliği suçundan yargılanmalı

“Trump, soykırım suçu dolasıyla İsrail'e hiçbir tazminat hükümlülüğü koymadığı gibi yeniden inşanın bütün maliyetinin Arap ve Müslüman ülkelere alaycı bir dil kullanarak yükledi”

Fotoğraf: ANKA

Yeni Yol grup toplantısında konuşan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Mısır'da imzalanan "Şarm el-Şeyh Anlaşması"na değinen Davutoğlu, özetle şunları söyledi:

Barış 2025 diyerek yansıtılan süreç a4 sayfasını bile doldurmayan, imzalanan metin barış değildir. Ateşkes metni bile değildir. Sadece içi boş sözlerle doldurulmuş 'iyi niyet' beyanıdır. Trump'un Knesset'te mesajını okumayanlar Şarm El-Şeyh'te bir soykırımı örtme adına sergilenen tiyatrodan insanlık adına hüzün, öfke doluyum. Mısır'da liderleri aşağılayarak onların da ona da riyakarca dalkavukluk yaptığı bir sahnede soykırımın yok ettiği bebeklerin masum bedenleri üzerinde keyfini sürdü Trump, '3 bin yıl süren acı ve çatışmalara rağmen İsrailliler, siyonizmin önündeki tüm tehditlerin karşısında asla pes etmedi' dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Trump, Netanyahu'ya 'harika iş çıkardın' dedi

Trump, Netanyahu'ya 'harika iş çıkardın' dedi. Bu bebek katilinin çıkardığı harika iş ne? Trump, Knesset'te soykırımın iş birliğini yaptı, 'dünyanın en iyi silahlarını üretiyoruz, çok sayıda silah var ve İsrail'e çok silah verdik' dedi. Trump, İsrail Genelkurmay Başkanı'nın olduğu yere hitap etti, 'inanılmaz cesaret ve inanılmaz beceri sayesinde harika iş çıkardınız' dedi, Genelkurmay Başkanı'na bakarak. 'İsrail bizim yardımlarımızla tüm kazanacakları zaferleri kazandı' ifadelerini söyleyen birisi Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde soykırıma işbirliği suçundan yargılanmalı.

"Bundan sonraki hedefin Abraham Anlaşması olduğu gösterildi"

Kendi memleketlerinde milyonlara hamasi nutuk çeken müslüman liderlere sesleniyorum, okumadınız mı bu metni? Okuduysanız nasıl gittiniz Şarm El-Şeyh'e? Okuduysanız onu Nobel Ödülü'ne nasıl layık görüp, alkışladınız? Daha 100 yıl önce vatan toprağı olarak gördüğümüz bu mekanlarda neyin kutlamasını yapıyor bunlar? Trump, BM kararlarını yok sayarak bu kurumun içini iyice oydu. Bütün bu şatafatlı törenlerde BM'nin adı 1 kez bile geçmedi. Ama BM'nin sayısız kararı açıkça çiğneyerek işgal meşrulaştırıldı. Bundan sonraki hedefinin de Abraham Anlaşması olduğunu gösterdi. Trump, Abraham anlaşması üzerinden soykırımcı İsrail'i, Arap ve Müslüman ülkelerle barıştırıp bölgenin ABD uzantısı egemen gücü haline getirmek olduğunu söyledi.

"Firavunların savaş suçlarının hesaplarını mutlaka soracağız"

Soykırım suçu dolasıyla İsrail'e hiçbir tazminat hükümlülüğü koymadığı gibi yeniden inşanın bütün maliyetinin Arap ve Müslüman ülkelere alaycı bir dil kullanarak yükledi. Kurmak istediği yeni sömürgeci sistemin işlevsel yapısı olan barış kurumunun başkanlığını tescil ettirdi. Tek tesellimiz Filistin'in halkının acılarına ve ambargoya bir süre ara verilmiş olması. O sıcak yemeklere kavuşmak için 2 yıl beklediler. Onuru korumayı ve azimle sabretmeyi dünyaya bellettiler. Firavunların savaş suçlarının hesaplarını mutlaka soracağız. Hakkınızı zalimlerden söke söke almanız için buradayız. Arkanızdayız sonuna kadar arkanızda olacağız.

"Memleketim insanının hali içler acısı"

Davutoğlu, Türkiye ekonomisi ve yurttaşların durumuna değinerek konuşmasını şöyle sürdürdü:

Memleketim insanının hali içler acısı. Emekli, işçi, işsiz gençler perişan halde. Asgari ücret, 28 bin liralık açlık sınırının altında. Bir ailede iki emekli olsa yine de açlık sınırına ulaşmayı başaramıyorlar. Bir yandan İHA, SİHA, uçak gemisi diye sevinir, bu alandaki başarımız dertleri unutturmada kullanırken, milyonlardan oluşan bir yoksullar ordusu yarattık elbirliğiyle. Bu arada sevindirici bir çıkıştan da bahsetmek istiyorum. MÜSİAD Başkanı'nın 'asgari ücret gerçek enflasyon üzerinden hesaplansın ve büyüme oranı da buna eklensin' çıkışını çok olumlu buluyoruz. Buna desteğimizin tam olduğunu belirtmek isterim. 'İşçinin hakkını alın teri kurumadan verin' geleneğinin müdavimleri olduğuna inandığımız MÜSAİD’ı, başkanlarının bu çıkışının arkasında durmaya davet ediyorum. Emeklilere gelirsek! Türkiye'de bir emeklinin ortalama aylığı 340 euroyken, bizi kıskanan Almanya’da 1552 euro, İspanya’da 1417, Hollanda’da 2003 euro. Çalışan ve iş arayan emekli sayısı 8 milyona ulaştı. Emekli aylıkları asgari ücret seviyesine yükseltilmelidir ki geçtiğimiz günlerde yapılan bir ankette halkın neredeyse yüzde 80’i bu talebe onay vermekte. Tüm emeklilerin insanca yaşayabileceği ve adaletsizliğin ortadan kaldırıldığı bir intibak yasası yapılmalıdır.

"Yabancı futbolcu ve antrenörlerin vergi rekortmeni oldukları bir ülke haline geldik"

Vatandaş açlık sınırında yaşarken, milletin kaynakları bakın nereye gidiyor? Merkez Bankası Başkanı Plan Bütçe Komisyonu'nda açıkladı ki faiz yükümüz 1 trilyon 425 milyara ulaşmış. Yani faiz giderlerinde tam yüzde 85’lik bir artış yaşanmış. Şu hale bakın devlet dakikada 3.8 milyon faiz ödüyor. Günde ortalama 5.5 milyar demek bu. Adana Defterdarlığı'nın yayımladığı listeye göre; Montella, maaş ve huzur hakkı gelirlerinden toplam 60 milyon 814 bin 988 lira 12 kuruş vergi ödeyerek ilin vergi rekortmeni ünvanını elde etti. Birileri adının açıklanmasını gizlerken, birileri istisnalarla, vergi muafiyetiyle ödüllendirilirken, yabancı futbolcu ve antrenörlerin vergi rekortmeni oldukları bir ülke haline geldik.

 

ANKA 

DAHA FAZLA HABER OKU