Ülke ve dünya kamuoyunda son dönemlerde F-35 tartışması alev almışken, havacılık dünyasında ise herkesin dilinde yeni bir kral var: F-47.
Amerikan Hava Kuvvetleri'nin NGAD programı, yani Gelecek Nesil Hava Hakimiyeti'nin yıldızı.
Boeing'e 20 milyar doların üzerinde bütçe, "F-22'nin tahtına oturacak bir uçak yap" emriyle verilmiş.
Adı neden F-47?
II. Dünya Savaşı'nın efsane P-47 Thunderbolt'una selam, bir de Hava Kuvvetleri'nin 1947'deki kuruluşuna gönderme.
Mart 2025'te Trump, F-47'yi Beyaz Saray'da gövde gösterisiyle tanıtmıştı.
İlk uçuşun 2029'fa olması hedefleniyor. Detaylar kısıtlı, zira proje yüksek gizlilikte.
Bildiklerimiz:
- F-47 altıncı nesil bir avcı uçağı.
- Tek başına değil, dron sürüleri, yapay zeka destekli sensörler ve lazer silahlarıyla bir "sistem ailesi" olarak uçacak.
- Hız en az Mach 2, yani saatte 2400 kilometre.
- Savaş yarıçapı 1000 deniz mili, Pasifik'te rahatça iş görür.
- Gizlilik seviyesi F-22 ve F-35'i solda bırakacak; radar kesit alanı bir serçeninkine yakın.
- Daha az bakım, daha yüksek hazır olma oranına sahip olacağı konuşuluyor.
Peki F-47; Çin'in J-20'si ve Rusya'nın Su-57'siyle kapışsa kim alır?
Önce J-20:
Chengdu'nun 2017'den beri uçan ejderhası, 200'den fazla üretildi.
PL-15 füzesiyle 200 km'den vurur, WS-15 motoruyla Mach 2'ye ulaşır.
Gizlilikte F-35'in gerisinde, radar kesit alanı 0.02-0.1 metrekare.
Canard tasarımı(1) stealth'i zedeliyor, sensör füzyonu Amerikan sistemlerinden zayıf.
Uzun menzilli, derin sızma görevleri için biçilmiş kaftan, ama F-47'nin dron destekli ağ merkezli harp yeteneği J-20'yi yalnız bırakır.
Burada OODA döngüsü devreye giriyor: Gözlem, yönlendirme, karar, eylem (Observe, Orient, Decide, Act).
F-47'nin yapay zeka odaklı sistemi bu döngüyü saniyelere indiriyor; düşmanı gör, analiz et, karar ver, vur.
J-20'nin döngüsü ise pilot ağırlıklı, daha yavaş.
Su-57'ye geçelim:
Sukhoi'nin 2019'dan beri sınırlı sayıda, 20-30 adet ürettiği bu uçak, Ukrayna'da kayıp verdi.
- Gizlilik vasat; radar kesit alanı 0.1-1 metrekare, F-35'in 0.001'iyle yarışamaz.
- AL-51F1 motorları kızılötesi iz bırakıyor, gövde kompozit oranı düşük.
Ama manevra kabiliyeti etkileyici:
- Mach 1.3 supercruise, K-77M füzesiyle 200 km menzil, N036 radar 360 derece tarıyor.
- Yakın hava muharebesinde J-20'yi ezer.
Yine de Rusya'nın ekonomik tıkanıklığı üretimi yavaşlatıyor.
F-47'ye karşı?
Gizlilik farkı Su-57'yi bitirir; F-47 rakibini görmeden imha eder.
Lazer silahları ve dron entegrasyonu da eklenince Su-57'nin şansı azalır.
İşte gözlem, yönlendirme, karar, eylem döngüsü burada da kilit: F-47'nin yapay zekası, düşmanı algılama ve tepki süresini insan reflekslerinin ötesine taşıyor; Su-57'nin pilot temelli sistemi geri kalıyor.
Sonuç?
F-47, J-20 ve Su-57'yi teknolojiyle domine eder.
Altıncı nesil olmanın avantajı bu: Daha hızlı karar döngüsü, daha entegre sistemler.
Ama savaş sadece uçakla kazanılmaz.
Çin'in 300'lük J-20/J-35 filosu sayısal üstünlük, Rusya'nın hipersonik füzeleri tehdit yaratır.
ABD'nin uydu ağı, yapay zekası ve müttefik filosu ise teraziyi lehine çevirir.
Türkiye için manzara?
F-35'ler geliyor, ama F-47 seviyesine ulaşmak için yıllar gerek.
Gökyüzü şimdilik Amerikan hegemonyasında, ama bu iş strateji ve bütçe oyunu.
Notlar:
1. Canard tasarımı, uçağın burun kısmında veya ön gövdesinde küçük, sabit ya da hareketli ön kanatçıkların bulunduğu bir aerodinamik yapı. Bu kanatçıklar, ana kanatların önünde yer alır ve lift, stabilite veya manevra kabiliyetini artırmak için kullanılır. J-20 gibi uçaklarda görülen bu tasarım, yüksek çeviklik sağlar ama radar kesit alanını artırarak gizliliği olumsuz etkileyebilir. F-47 gibi yeni nesil uçaklar ise canard'ı tercih etmeyip daha düz gövdeyle stealth'i maksimize ediyor.
2. Stealth, yani gizlilik, bir uçağın radar, kızılötesi, görsel veya akustik tespit sistemleri tarafından fark edilmesini zorlaştıran teknoloji ve tasarım kombinasyonu. Stealth, düşmanı görmeden vurmayı sağlar, OODA döngüsünü hızlandırır. Ama canard tasarımı gibi unsurlar veya motor emisyonları gizliliği bozabilir.
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish