Bugünkü Ortadoğu'nun mimarı bir kadındı

Dr. Osman Gazi Kandemir Independent Türkçe için yazdı

Gertrude Bell, Kubbet Duris'te / Fotoğraf: Newcastle University

Ortadoğu'nun haritasına baktığınızda gözünüze çarpan o cetvelle çizilmiş gibi dümdüz sınırlar tesadüf değildir.

Bu sınırlar, çoğumuzun zannettiği gibi yalnızca erkek diplomatların, generallerin ve sömürge valilerinin masasında değil, bir kadının kalemiyle de şekillenmiştir.

O kadın Gertrude Bell'di. Bir imparatorluğun kaderini çizmiş, bugünkü Ortadoğu'nun mimarlarından biri olmuş, ama aynı zamanda kendi kişisel özgürlüğünün peşinden koşmuş sıra dışı bir figür.
 

Gertrude Bell (2)
Gertrude Margaret Lowthian Bell, İngiltere'nin Durham Kontluğu'nda ayrıcalıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen ünlü İngiliz kadın seyyah ve casus (1868-1926)

 

Oxford'un dâhiyane mezunu

1868'de İngiltere'nin zengin sanayici Bell ailesinde doğan Gertrude, ayrıcalıklı bir çocukluk geçirdi.

Büyükbabası Britanya çelik üretiminin üçte birini kontrol ediyordu; bu, hem maddi güç hem de entelektüel imkânlar demekti.

Fakat dönemin Victoria ahlakı kadınlara Oxford gibi bir üniversiteyi yalnızca hayal ettirirken, o bu hayali gerçekleştirdi.

Sadece 2 yılda birincilikle mezun olmakla kalmadı; dersin ortasında profesörleri düzeltecek kadar özgüvenliydi.

Toplum ondan Londra sosyetesine karışmasını, zengin ve "uygun" bir eş bulup evinin hanımı olmasını bekliyordu.

Ama Gertrude Bell, İngiltere'nin puslu havası yerine Alplerin buzlu zirvelerini, Mezopotamya'nın kızgın çöllerini, Arapça ve Farsçanın büyülü tınılarını hayal ediyordu.

Önüne serilen rahat yolu reddetti; kendisini baştan inşa edeceği zorlu bir patikaya girdi.
 

Gertrude Bell
Gertrude Bell

 

Çölün Kızı

1890'lardan itibaren Osmanlı topraklarının derinliklerine uzanan uzun seyahatlere çıktı.

Bu yolculuklar turistik geziler değildi; her adımında bölgenin dilini, kabile ilişkilerini, coğrafyasını ve arkeolojik mirasını adeta bir sünger gibi emdi.

Petra'dan Suriye çöllerine, Anadolu'dan Mezopotamya'ya kadar tuttuğu ayrıntılı notlar onu, farkında olmadan Britanya İmparatorluğu'nun gelecekte en çok ihtiyaç duyacağı uzmana dönüştürüyordu.

Sadece haritacı değil, diplomat, arkeolog ve kâşifti.

Bedeviler ona "Bint el-Arab", yani "Çölün Kızı" adını verdi.

Bu lakap, yerel halkın ona duyduğu saygıyı ve kabulü yansıtıyordu: Bell artık bir yabancı değil, çölün bir parçasıydı.
 

Winston Churchill, Gertrude Bell ve Thomas Lawrence
Winston Churchill, Gertrude Bell ve Thomas Lawrence (Arabistanlı Lawrence)

 

Savaş ve istihbaratın yükselişi

1914'te I. Dünya Savaşı patlak verdiğinde Osmanlı İmparatorluğu Almanya'nın safında yer aldı.

Britanya için hayati soru şuydu: Arap kabileleri kimin yanında savaşacak?

Bu karmaşık ilişkiler ağını çözebilecek tek isim Gertrude Bell'di.

Kahire'de kurulan Arap Bürosu'nda, "Arabistanlı Lawrence" ile yan yana çalışarak Arap isyanının stratejisini belirledi.

Bell yalnızca sahadaki bir ajan değildi. Londra'nın plansız, "kervan yolda düzülür" anlayışına isyan ediyor; kapsamlı bir Ortadoğu stratejisini bizzat çölün ortasında formüle ediyordu.

Bu dönemde "siyasi memur" rütbesi alan tek kadın olması, hem cesaretini hem de İngiliz devletinin ona duyduğu ihtiyacı gösterir.
 

Gertrude Bell ve Thomas Lawrence Newcastle University
Gertrude Bell ve Thomas Lawrence / Fotoğraf: Newcastle University

 

Harita masasında: Irak'ın doğuşu

Savaş sona erdiğinde Gertrude Bell'in önündeki görev daha da iddialıydı: Osmanlı'dan kopan topraklarda yepyeni bir devlet kurmak.

Irak'ın doğuşu adeta onun dört adımlık mimari projesiydi:

  1. Vizyon: Basra, Bağdat ve Musul vilayetlerini tek bir Arap devleti altında birleştirmek.
  2. Hükümdar seçimi: İngiltere'nin çıkarlarına da uyacak ideal lider olarak Şerif Hüseyin'in oğlu Emir Faysal'ı bulmak.
  3. Kampanya: Faysal için yerel desteği örgütlemek, kabileleri ikna etmek.
  4. Sınırlar: Bugün hâlâ büyük ölçüde varlığını koruyan Irak sınırlarını bizzat çizmek.

1921'de Faysal'ın taç giyme töreninde Bell'in kalabalık arasında kralla göz göze gelip hafifçe selam vermesi, yıllarca süren çöl yolculuklarının ve sayısız pazarlığın sessiz zaferiydi. Irak'ın temelleri onun kalemiyle atılmıştı.
 

Gertrude Bell ve yardımcısı Daily Sabah
Gertrude Bell ve yardımcısı  / Fotoğraf: Daily Sabah

 

Kahraman mı, sömürge ajanı mı?

Gertrude Bell'in mirası iki yüzlü bir madalyona benzer.

Bir yüzünde kadınlar için akademik ve sosyal engelleri yıkan, Arap liderlerinin saygısını kazanan, özgürlüğün sembolü bir öncü vardır.

Diğer yüzünde ise Britanya İmparatorluğu'nun çıkarlarına hizmet eden, yapay sınırlarıyla günümüze uzanan çatışmaların tohumlarını eken bir sömürge ajanı.

Kendi özgürlüğü için savaşırken, milyonlarca insanın geleceğini cetvelle çizdi.

Ortadoğu'daki etnik ve mezhepsel fay hatlarının önemli bir kısmı, bugün hâlâ onun masasında alınan kararların gölgesinde yaşıyor.
 

Gertrude Bell (1)
Gertrude Bell 

 

Bir kadının ikilemi

Bell'in hikâyesi şu soruyu dayatıyor:

Bir insan hem özgürlük kahramanı hem de başkalarının özgürlüğünü kısıtlayan biri olabilir mi?

Kendi kaderini kendi elleriyle çizerken, başkalarının kaderini de daraltmıştı.

Kendisini bağımsız bir birey olarak var etme mücadelesi, Ortadoğu'nun kaderini Britanya çıkarları doğrultusunda şekillendirdi.


Günümüze düşen gölge

Irak'ın kırılganlığı, Suriye-Irak sınırındaki ihtilaflar, Kürt meselesi ve mezhepsel çatışmalar…

Tüm bu güncel sorunların haritada bıraktığı iz, Gertrude Bell'in cetvelinin gölgesini taşır.

Onun çizdiği sınırlar hâlâ milyonların yaşamını belirliyor.

Gertrude Bell, kendi çağındaki kadınlara imkânsız görünen bir hayatı yaşadı.

Oxford'un dâhiyane öğrencisinden çölün kızı ve Britanya İmparatorluğu'nun en etkili stratejistlerinden birine uzanan yolculuğu hem ilham verici hem de rahatsız edici.

Ortadoğu'nun bugününe bakarken, bir asır önceki tek bir kadının kaleminin hâlâ ne kadar etkili olduğunu görmek, tarihle yüzleşmenin en çarpıcı yollarından biridir.

 

 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU