Latin Amerika'nın en büyük örgütü FARC nasıl silah bıraktı? Kolombiya'da tarihin en uzun çatışması nasıl anlaşmayla sonuçlandı?

Özgür Uyanık Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AFP

26 Eylül 2016 Pazartesi günü tarihi İspanyol koloni limanına kurulu Cartagena Toplantı Merkezindeki 2500 davetli beyaz gömlekleriyle hazırdı. 

Sahnede Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon'dan Küba Devlet Başkanı Raul Castro'ya, Venezuela Başkanı Maduro'dan Arjantin'in sağcı başkanı Mauricio Macri'ye kadar herkes vardı. 

Öyle ki bu kalabalıkta, anlaşmanın iki tarafı olan FARC örgütü lideri namı diğer "Timoşenko" Rodrigo Londoño ile Kolombiya Devlet Başkanı Juan Manuel Santos'u ayırt etmek zordu. 
 

FARC-EP'nin son lideri Rodrigo Londoño Havana'da Barış Anlaşmasına imza koymakta olan Kolombiya devlet başkanı Manuel Santos'a bakarken. 2016, Küba
FARC-EP'nin son lideri Rodrigo Londoño Havana'da Barış Anlaşmasına imza koymakta olan Kolombiya devlet başkanı Manuel Santos'a bakarken. 2016, Küba

 

Parçalanmış, delik deşik cesetler, yanmış köyler, zehirlenmiş tarlalar ve bombalanmış ormanları görenler; yani savaşı yaşayanlar için bu sahne gerçek üstüydü. 

Zengin ve uluslararası profile sahip 2500 davetlinin hepsinin beyaz gömlekli olması bile fazlasıyla karikatürizeydi. 

Tamam, savaş kirliydi ama barış da gökten inmiş melekler kadar temiz olamazdı. 
 

Tarihi barış anlaşmasının imzalanmasına beyaz giymeye davet edilen katılımcılardan bazıları
Tarihi barış anlaşmasının imzalanmasına beyaz giymeye davet edilen katılımcılardan bazıları

 

Sahnede beyazlara bürünmüş aktörler yarım asırdan uzun süren bu savaşın yürütücüleriydi. 

Anlaşma gerçekleştikten sonra Nobel Barış Ödülü alacak Kolombiya Devlet Başkanı Santos aynı savaşın en kanlı son 10 yılını yönetmişti. 

1985'ten bu yana 200 binden fazla kişiyi öldüren paramiliter güçlerin temsilciliğini yapan eski başkan Alvaro Uribe bile oradaydı.

Gerçekleri Araştırma Komisyonu'na göre FARC da en az 122 bin kişinin ölümünden sorumluydu.

Silahları ve üniformaları çıkarmış halleriyle savaşın tarafları çok sıradan ve kudretsiz görünüyordu. 

Savaşın karmaşıklığı ve sonsuzluğu karşısında barışın basitliği pek inandırıcı gelmiyordu; ama evet, yıllarca süren pazarlıklar sona ermiş ve anlaşmaya varılmıştı.

Kolombiya Devlet Başkanı Manuel Santos, Kolombiya Devrimci Silahlı Kuvvetleri-Halk Ordusu (FARC-EP) Genel Komutanı Rodrigo Londoño ile el sıkıştı. 

Anlaşma toprak reformundan LGTB bireylerin haklarına kadar bir dizi düzenlemeyi içeriyorsa da özet olarak; FARC'ın tamamen silahlarını bırakıp parlamenter siyasete katılmasını hedefliyordu.
 

Küba Devlet Başkanı Raul Castro (ortada), Kolombiya Devlet Başkanı Juan Manuel Santos (solda) ve FARC isyancı lideri Rodrigo Londono, 23 Haziran 2016'da Küba'nın başkenti Havana'da, Kolombiya hükümeti ile FARC isyancıları arasında anlaşma imzaladı / Fotoğ
Küba Devlet Başkanı Raul Castro (ortada), Kolombiya Devlet Başkanı Juan Manuel Santos (solda) ve FARC isyancı lideri Rodrigo Londono, 23 Haziran 2016'da Küba'nın başkenti Havana'da, Kolombiya hükümeti ile FARC isyancıları arasında anlaşma imzaladı / Fotoğraf: Reuters

 

Nihai anlaşmadan önce, 23 Haziran 2016'da Küba başkenti Havana'da kesin bir ateşkes imzalanmıştı.

Barış anlaşmasının maddeleri ise bir hafta sonra gerçekleşecek bir plebisitle Kolombiyalıların onayına sunulacaktı.

Fakat 2 Ekim'de düzenlenen plebisitin sonucunda "sürpriz" bir şekilde "Hayır" oyu yüzde 50,2'yle kazandı.

Yüzde 37 katılımla gerçekleşen plebisit sonucu anlaşma 54 bin oy farkla reddedilmişti. 

Katılımın düşüklüğü sürece olan ilgisizliğin değil sandığa olan ilgisizliğin bir sonucuydu.

Zira 2014 seçimlerinde de katılım yüzde 38 olarak gerçekleşmişti. 

Tabi bu aynı zamanda barış cephesinin toplumu politize etme becerilerinin zayıflığını gösteriyordu.

Bu da Santos yönetimini, muhaliflerin itirazlarını dikkate alarak anlaşmayı "yeniden müzakere etmeye" zorladı.

"Hayır" cephesiyle kısa bir müzakereden sonra, hükümet ve FARC, 24 Kasım'da başkent Bogota'daki Kolomb Tiyatrosu'nda imzalanan "yeni" bir metin üzerinde anlaştılar.

Bu yeni anlaşma  29-30 Kasım'da Kolombiya Meclis ve Senatosu tarafından onaylandı.

Meclisteki bu onay ile gerillaların silah bırakması ve silahların Birleşmiş Milletler'e teslimi 1 Aralık 2016'dan itibaren 180 günlük bir süre içinde başladı; gerillaların sivil hayata yeniden entegrasyon sürecini başlatmak için belirlenen son tarihten 1 buçuk ay sonra, 14 Ağustos 2017'de FARC'ın silahlarını teslim etmesi ile tamamlandı.

Yaklaşık 14 bin FARC üyesi entegrasyon sürecine katıldı.

Bunlar 9 bin uzun namlulu silah, 22 ton patlayıcı, 3 bin el bombası, 1000 mayın teslim etti.

4 yıl boyunca Havana'da Norveç, Küba, Şili, Venezuela garantörlüğünde süren müzakereler sayılmazsa Barış Anlaşması, üstelik bir halk oylamasında reddedilmesine rağmen, toplam 2 ay içinde yasal garantileriyle tamamlandı.

FARC'ın silah bırakmasından bile önce anlaşmanın yasalaşmış olması, Washington'un meseleye ağırlığını koyduğunu gösteriyordu.

Zaten bir devletin silahlı bir örgütle bir "Barış Anlaşması"na aynı masada imza atması daha büyük bir gücün varlığına işaret eder. 

Anlaşmaya zorlanan rejim siyasetin gelenekselleşmiş araçlarını değiştirmektedir. 
 

"Barış bizimdir" 26. Caddede bir duvar resmi, Kolombiya başkenti Bogota
"Barış bizimdir" 26. Caddede bir duvar resmi, Kolombiya başkenti Bogota

 

Barış Anlaşması, 50 yılı aşkın süredir devam eden silahlı çatışmaya son vermek, FARC-EP'yi yasal bir siyasi partiye dönüştürmeyi ve bu temelde kalıcı bir barış inşası için bir yol haritası oluşturmayı amaçlıyordu. 

Anlaşma; kırsal reform, siyasi katılım, çatışmanın sona erdirilmesi, uyuşturucu kaçakçılığına çözüm, çatışma kurbanlarının haklarının temini ve eylemlerin sorumlularının ortaya çıkarılması gibi birkaç temel noktaya odaklanıyordu.

Anlaşmanın bu derece hızlı sonuçlandırılmasında ABD Başkanı Barack Obama'nın görev süresini 2017 Ocak ayında tamamlamasının etkisi büyüktü. 

Obama dönemi ABD dış politikasının 2 ayırt edici yönünden biri Küba ile diplomatik ilişkilerin yeniden tesisiydi. (diğeri İran'la nükleer anlaşma)

Obama doğrusu Bush kadar Latin Amerika'ya ilgili değildi ama Küba ile anlaşma, Havana ziyareti ve Raul Castro ile el sıkışma tarihsel bir adımdı.

Kolombiya onun döneminde serbest ticaret anlaşmasına dahil edildi. 

Bu ülkedeki siyasi çatışmanın sona erdirilmesi kararı da Obama'nın stratejik hamlelerinden biriydi.

Obama, Küba ile buzların erimesinden bu açıdan faydalandı. 

Zira Küba gibi Latin Amerika'da gerilla örgütlerinin dayanışma halinde olduğu bir ülkenin, FARC'ın silah bırakması için gerekli desteği vermesi de Barış Anlaşmasının gereklerindendi.

Diğer yandan 2000-2016 yılları arasında ABD, Kolombiya'ya 10 milyar dolar düzeyinde bir askeri yardım gerçekleştirdi. 

Kolombiya toprakları üzerinde en az sekiz askeri üssü olan ABD, FARC'a yönelik operasyonları da yönetti. 

ABD'nin bu dönemdeki politikası özellikle FARC liderlerinin yerlerinin tespit edilerek bombardıman ve akıllı füzelerle etkisiz hale getirilmeleri oldu. 

FARC sekretaryasından, barış müzakeresinden sorumlu Raul Reyes'in Ekvador ormanında 2008'de, FARC'ın Doğu Kuvvetleri Komutanı "Mono Jojoy"un 2010'da ve FARC Genel Komutanı Alfonso Cano'nun 4 Kasım 2011'de öldürüldüğü operasyonlar ABD komuta merkezlerinden yönetildi.

FARC her ne kadar silahlı gücünü korusa da ABD'nin Kolombiya hükümetine verdiği askeri destek sayesinde kentlerden uzaklaştırılmış ve ormana çekilmek zorunda kalmıştı. 

FARC, ABD'nin "Kolombiya Planı"nın uygulamada olduğu 1999 yılı sonrasında siyasal alandan yalıtılmıştı.

FARC'ın iktidar hedefinden uzaklaşması, askeri varlığının politik içeriğini de anlamsızlaştırdı. 
 

FARC sekretaryası üyelerinin bir kısmı ABD'nin suçlamaları sonrası yeniden silahlı mücadeleye döndüklerini ilan ettiler. JEP, video yayınlandıktan sonra Jesus Santrich, Iván Márquez, Henry Castellanos, Hernán Darío Velásquez, José Vicente Lesmes ve José M
FARC sekretaryası üyelerinin bir kısmı ABD'nin suçlamaları sonrası yeniden silahlı mücadeleye döndüklerini ilan ettiler. JEP, video yayınlandıktan sonra Jesus Santrich, Iván Márquez, Henry Castellanos, Hernán Darío Velásquez, José Vicente Lesmes ve José Manuel Sierra Sabogal ile birlikte tutuklanmasını emretti

 

Barış müzakerelerinin kolay yürütülmesindeki temel faktör ise FARC'ın yakın tarihe kadar süren iç savaşların bir ürünü olmasıydı. 

Köylülerin; elitler, feodaller ve yerel şeflerin emrinde savaşması kuşaklardır süren bir çatışma kültürü oluşturmuş durumdaydı.

Savaş kadar, geçici barış ya da ateşkes anlaş¬maları yapmak da bu kültürün bir parçasıydı.

İç savaş süresince ve sonrasında sayısız barış müzakeresi deneyimine sahip bir ülke olarak Kolombiya bu tarz süreçlere alışkındı.

Bu tarihsel iç ve dış faktörler ile konjonktürel gelişmeler barış anlaşmasının hızla sonuçlandırılmasını sağladı.


Gelecek Yazı: FARC-Kolombiya Barış Anlaşması'nın sonuçları

 

 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU