Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında, MYK toplantısının ardından yaptığı açıklamalar gerekçesiyle “Cumhurbaşkanına hakaret”, “Suç işlemeye tahrik” ve “Kamu görevlilerine görevleri nedeniyle hakaret ve tehdit” suçlamalarıyla re’sen soruşturma başlattı.
Başsavcılık tarafından hazırlanan tutanakta, Özel’in ifadelerinin Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen üç ayrı suça vücut verdiği değerlendirildi. Soruşturmanın, söz konusu açıklamaların kamuoyunda oluşturduğu etki ve içerdiği ifadeler doğrultusunda başlatıldığı belirtildi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Özgür Özel ne demişti?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Adana, Adıyaman ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanları hakkında başlatılan gözaltı ve soruşturma süreçlerine tepki olarak MYK toplantısı sonrasında kameralar karşısına geçmişti.
Konuşmasında sert ifadeler kullanan Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da açık bir şekilde meydan okumuştu. Bazı ifadeleri şöyleydi:
"Herkes tarihteki yerini alacak. Bir tarafta sandığı koruyanlar, bir tarafta Tayyip Bey’e ve onun korkularına teslim olanlar."
"Buradan Erdoğan’a bir kez daha meydan okuyorum."
"Madem birinci partisin, gel. Allah’ın korkağı. Allah’ın korkağı, sen birinci parti olsan parende atarak sandığa gidersin."
"Günlerdir yalvarıyor bana. ‘Gel Ankara’da otur.’ Güya mitinglerden rahatsız değilmiş. ‘Ankara’da otur, İstanbul’da miting yapma.’ Açık açık söylüyor. ‘Ekrem’i bırak.’ Orada bir tane de kılıç koymuş tepeme. Yok 30 Haziran, yoksa 8 Eylül. ‘Gel partinin başına geç.’ Senin icazetinle partinin başında oturacağıma namusumla Silivri’de Ekrem Başkanın yanında yatarım seçime kadar. Yok öyle şey. Ha ‘Ankara’da otur. Ankara siyaseti yap.’"
"Bu akşam Amasya siyaseti yapıyorum 20.30’da. Aynı anda canlı yayında meydanda Adıyaman’da da verecekler. Adana’da da verecekler: Antalya’da da verecekler. Çarşamba akşamı İstanbul’da. Ya Sancaktepe ya Kartal. Yine bağıracaklar ‘Diplomasız Erdoğan’ diye. Çatla. Yine bağıracaklar, ‘Erdoğan istifa’ diye. Patla. Bu kadar vicdansızlık, insafsızlık, yüzsüzlük. Bunun sonunda halen daha rüşvet teklif ediyor."
"Bak o meydanlarda şu anda prova yapıyoruz. 81 ilde sen fragman izliyorsun, fragman. Korku filmini izleteceğim sana. Sen kötüleş, senden beter kötüleşmeyen ne olsun… Korku filmini size izletmeyen ne olsun. Fragman izliyorsunuz 2 milyon kişiyle. Gün gelecek bak, sandığı ortadan kaldırmaya kalma. Efendi gibi sandıkla gideceksin. Aha da 2 Kasım ortada. 2 Kasım’a sen sandık koymazsan, kasıma ben bir sandık koyarım. Koyar mıyım, koymaz mıyım he beraber bakarız. Yok, sen sandığı elden almaya kalkarsan, sandığı hangi ellerle kurduysak, o ellerle kurtarırız. O eller Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, İsmet Paşa’nın elleri."
"Memleketi önce kurtaran, sonra da biz kazandık diye kılıçla, kalkanla, tüfekle değil sandıkla yöneten eller onlar. O sandık kurulana kadar ne mücadele verildiyse, o sandık korunsun diye de o mücadele verilir. Ondan sonra Mısır’daki meydanı izlediğiniz gibi televizyondan izlersiniz Türkiye’deki o demokrasi meydanlarını."
"Kimseyi darbe ile tehdit etmiyoruz. Kimseyi kaba kuvvetle tehdit etmiyoruz. Ama birisi darbeye kalkarsa, sandığı almaya kalkarsa, birtakım yollarla bu milletin elinden seçimi almaya kalkarsa bu millet kendi elleriyle sandığı geri getirir. Ondan hiç kimse fazladan kabadayılığa girişmesin. Sandık gelecek, hepiniz gideceksiniz. 2 Kasım’da yüreği yeteni seçime bekliyorum. ‘Birinci partiyim’ diyeni seçim bekliyorum. Kendine güveneni seçime bekliyorum. Kasımpaşa delikanlısıysan seçime bekliyorum."
"Ben şimdi halkı eylem yapmak üzere önceden bildirdiğimiz, etrafında güvenlik önlemlerinin alındığı meydanlarda demokrasi eylemlerine davet ediyorum. Sokağa davet edeceğim günü ben bilirim. O gün sen ne hale düşeceğini kendin düşün. Ama bana bu milleti sokağa davet ettirme. Aklını başına topla."
"Bu milletin karşısında millete saygı duyacaksınız. Kendiniz diz çökeceksiniz. 24 yıldır sizi seçtiler. Bir teşekkür etmediniz. Bir kere seçmediler burnundan getiriyorsunuz. Seçme haklarını ellerinden alıyorsunuz. Seçtikleri belediye başkanlarını alıyorsunuz. Geleceğin Cumhurbaşkanını hapse atıyorsunuz. Bu, tarihin önemli bir kırılma noktasıdır. Bundan sonraki süreçte de herkes ayağını denk alsın. Erdoğan’a son sözüm. Eski hocasının, Erbakan hocanın oğlu da iştirak edince çok ağrına gitmiş. Tekrar ediyorum. Seni yüzde 29 ile orada oturtmayacağız Erdoğan. Seni yüzde 29 ile orada oturtmam. Hiç rahat etme, aparatlarına güvenme, etrafındaki şakşakçılar bakma. Birileri altını oyuyor. Birileri kazan kaynatıyor. Birileri sana gaz veriyor, ‘Bir şey olmaz, sen şöyle yaparsın, böyle yaparsın’ diye. Senden büyük millet var. Milletin dediği olacak. Biz millet ne derse oradayız.”
Deniz Yücel: Yargıyı araçsallaştırarak Türkiye’nin birinci partisinin Genel Başkanını kriminalize etmek kimseye fayda sağlamaz
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, "Özgür Özel hakkında başlatılan soruşturma ifade özgürlüğünü, demokratik ve meşru siyaseti susturma girişiminin yeni bir ayağıdır. Yargıyı araçsallaştırarak Türkiye’nin birinci partisinin Genel Başkanını kriminalize etmek kimseye fayda sağlamaz. Soruşturma açacağınıza yüreğiniz varsa getirin sandığı" ifadelerini kullandı.
Deniz Yücel, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında, "Cumhurbaşkanına hakaret", "suç işlemeye alenen tahrik", "kamu görevlilerine görevleri nedeniyle hakaret ve tehdit" suçlamalarıyla resen soruşturma başlatmasına tepki gösterdi.
Yücel, sosyal medya hesabından, "Genel başkanımız Sn. Özgür Özel hakkında başlatılan soruşturma ifade özgürlüğünü, demokratik ve meşru siyaseti susturma girişiminin yeni bir ayağıdır. Yargıyı araçsallaştırarak Türkiye’nin birinci partisinin Genel Başkanını kriminalize etmek kimseye fayda sağlamaz. Soruşturma açacağınıza yüreğiniz varsa getirin sandığı" paylaşımında bulundu.
Independent Türkçe, ANKA