CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresi'nin iptali için açılan davada, İl Başkanı Özgür Çelik ve mevcut yönetiminin tedbiren görevden uzaklaştırılmasına tepki gösteren Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, ''Erdoğan, Türk halkına. anlattığı bir program ile tekrar seçimi kazanamayacağını anladı ve muhalefetin kazanmasını engellemek üzere yeni bir strateji geliştirmiş durumda. Burada devletin bütün araçları, bütün bürokrasi etkili bir şekilde muhalefeti baskı altına almak için, parçalamak için, çalışamaz, siyaset yapamaz hale getirmek için kullanılıyor'' dedi.
CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresi'nin iptali için açılan davada, İl Başkanı Özgür Çelik ve mevcut yönetiminin tedbiren görevden uzaklaştırılmasına, yerlerine geçici bir yönetim atanmasına tepkiler sürüyor.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Eryaman 3. Etap Pazar ziyareti sırasında ANKA Haber Ajansı'na konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Özdağ, sözlerine AK Parti Önceki Dönem Milletvekillerinden Şamil Tayyar'ın, 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin CHP'nin İstanbul İl Kongresi'ne ilişkin, "Misal, 2017 referandumundaki sandıklar açılmadan mühürsüz oyların geçerli sayılmasına ilişkin seçim kurulu kararı, yarın bir sulh hukuk mahkemesince kaldırılırsa, ne olur?" ifadelerini hatırlatarak şunları kaydetti:
''Bu gelişmelerle ilgili bence en dikkat çekici açıklamayı Şamil Tayyar yaptı. Eski AK Parti Gaziantep milletvekili. Önce bu gelişmeyi onayladı. Sonra dedi ki, 'Bunu yaptık ama bundan sonra tedbir alalım. Yarın birisi de Yüksek Seçim Kurulu'nun mühürsüz oyları kabul ettiği referandumu birisi asliye ceza veya hukuk mahkemesine götürür. Referandumun iptal edilmesini isterse ne yaparız?'. Bence Sayın Şamil Tayyar'ın bu açıklaması olağanüstü, önemli ve meselenin ne olduğunu bize gösteriyor. Bir kongrede denetlemeyi kim yapıyor? Yüksek Seçim Kurulu'nun illerdeki, ilçelerdeki temsilcileri. İtirazınızı nereye yaparsınız? İki gün içerisinde Yüksek Seçim Kurulu'na yaparsınız. Özetle olması gereken bu.''
Özdağ, CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nın iptali istemiyle açılan ve 15 Eylül'de görülecek davayı işaret ederek, ''Şimdi hukukun araçsallaştırıldığı bir ortamdan geçiyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi'nde önce İstanbul Kongresi'nin iptali, üst kural delegelerinin iptali ve bunun mantıki uzantısı olarak ayın 15'inde de kongrenin iptali ve mutlak butlan sayılması hatta ve böylece Özgür Özel'in genel başkanlığını ve mevcut heyetin de genel merkez yöneticiliğine son vermesine ilişkin bir süreç yaşanacak'' dedi.
''Muhalefetin kazanmasını engellemek üzere yeni bir strateji geliştirmiş durumda''
İktidarın önümüzdeki seçimi kazanamayacağını öne süren Özdağ, sözlerine şu şekilde devam etti:
''Bu şöyle bir strateji ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor: Erdoğan, Türk halkına. anlattığı bir program ile tekrar seçimi kazanamayacağını anladı ve muhalefetin kazanmasını engellemek üzere yeni bir strateji geliştirmiş durumda. Burada devletin bütün araçları, bütün bürokrasi etkili bir şekilde muhalefeti baskı altına almak için, parçalamak için, çalışamaz, siyaset yapamaz hale getirmek için kullanılıyor. Durum bundan ibaret.''
''Sandıkta bu döneme son vereceğiz''
Özdağ sözlerini tamamlarken, ''Ancak buna rağmen sandıktan, demokrasiden ve hukuktan muhalefetin umut kesme hakkı yok. Bu işi hukuk içerisinde meşru yollarla sandığa kadar mücadelemizi sürdürerek sandıkta bu döneme son vereceğiz. Erdoğan yönetimi, AK Parti yönetimi, Cumhur İttifakı yönetimi gidiyor. Mesele, muhalefetin bu yapılan operasyonları nasıl etkisiz hale getireceği, nasıl stratejik bir akıl oluşturacağı ve bu süreçten nasıl başarılı çıkacağı konusunda doğru yolu belirlemesi ve öyle yola devam etmesi...'' ifadelerini kullandı.
ANKA