Karakoçan Belediye Eş Başkanı görevden alınmasının ardından, meclis üyeliği ve DEM Parti üyeliğinden istifa etti

Elazığ’ın Karakoçan ilçesinde DEM Parti’den seçilen Belediye Eş Başkanı Songül Düzgün, görevden alınmasının ardından halkçı ve eşitlikçi yönetim anlayışının dışlandığını belirterek hem görevinden hem parti üyeliğinden istifa etti

Fotoğraf: X

Elazığ’ın Karakoçan ilçesinde 31 Mart seçimlerinde DEM Parti’den Belediye Eş Başkanı olarak seçilen Songül Düzgün, Belediye eşbaşkanı Cafer Oğur tarafından görevinden alınmasının ardından meclis üyeliği ve partisinden istifa ettiğini açıkladı. Düzgün, yazılı bir açıklama yayımlayarak, görevi süresince toplumsal cinsiyet eşitliğini, halkçı belediyeciliği ve şeffaf yönetimi esas aldığını belirtti; ancak bu anlayışı sürdürmenin politik ve vicdani olarak artık mümkün olmadığını vurguladı.

Karakoçan Belediyesi’nde halktan, eşitlikten ve katılımcılıktan uzak bir yönetim biçiminin inşa edilmeye çalışıldığını söyleyen Düzgün, özellikle eş başkanlık görevini yürüten şahsın kadınlara yönelik cinsiyetçi tutumları, kadın özgürlükçü siyaseti değersizleştiren yaklaşımları ve belediyeyi kişisel çıkarlara dönüştürme çabalarının kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Açıklamasında, belediyede işçi alımlarında liyakatin değil, kişisel bağların esas alındığını; ekonomik olarak avantajsız bireyler yerine belirli gruplara öncelik tanındığını ve halkın çıkarlarının göz ardı edildiğini kaydeden Düzgün, tüm bu nedenlerle karar almak zorunda kaldığını dile getirdi.

Parti içinde “kol kırılır yen içinde kalır” anlayışıyla sorunları çözmeye çalıştığını ancak yapıcı bir süreç gelişmemesi nedeniyle istifa ettiğini belirten Düzgün, bu kararın bir geri çekilme değil, bir tavır olduğunu vurguladı. Düzgün, “Kadınlar, gençler, emekçiler ve Karakoçan halkı için bir itirazdır,” ifadelerini kullandı.

Son olarak, “Mücadelemiz sokakta, yaşamın içinde, halkla birlikte sürecektir,” diyen Düzgün, önümüzdeki günlerde daha kapsamlı bir açıklama yapacağını duyurdu.

Düzgün'ün açıklaması şöyle:

Karakoçan halkının özgür iradesiyle seçildiğim bu onurlu görevde, toplumsal cinsiyet eşitliğini, halkçı belediyeciliği ve şeffaf yönetimi esas alan bir anlayışla çalıştım. Ancak geldiğimiz noktada, görevimi sürdürmenin ne vicdani ne de politik olarak mümkün olmadığını üzülerek belirtmek zorundayım.

Karakoçan Belediyesi’nde inşa edilmeye çalışılan yönetim biçimi; halktan, halkın değerlerinden, eşitlikten ve katılımcılıktan uzak bir çizgide ilerlemektedir.
Özellikle eş başkan pozisyonundaki şahsın;

Kadınlara yönelik açık cinsiyetçi tutumları,
Kadın özgürlükçü siyaseti değersizleştiren kadın düşmanı pratikleri,
Belediyeyi kişisel çıkar ve rant alanına dönüştürme girişimleri,
Toplumu küçümseyen, halktan kopuk üstenci yaklaşımları,
Ve halkın kültürel, ekonomik, inançsal değerlerini yok sayan tavırlarını benim adıma asla kabul edemeyiz.

Ayrıca belediyede:

İşçi alımlarında liyakat değil, yakın ilişkiler ve kişisel bağlantılar esas alınmış,

Ekonomik olarak avantajlı durumda olan kişilere öncelik tanınmış, ihtiyaç sahibi emekçilerin başvuruları görmezden gelinmiştir.

Belediye kaynakları halkın ihtiyaçları için değil, belirli çevrelerin çıkarlarına hizmet edecek şekilde keyfi kullanılmıştır.

Bugüne kadar “kol kırılır yen içinde kalır” anlayışıyla, yaşanan tüm sorunları partimizin örgütsel mekanizmaları çerçevesinde çözme iradesi gösterdim. Ancak bu çabaların hiçbir karşılık bulmaması ve yapıcı bir sürecin gelişmemesi beni bu kararı almaya zorunlu kılmıştır.

Bütün bu gelişmeler ve karşı duruşlardan dolayı beni görevden aldırmak için her yolu mubah gören bu şahıs, defalarca kez imza yetkisini partimize karşı “istifa ederim” tehdidiyle şantaj aracı haline getirmiştir. Son aşamada yürütülen tartışmalar sonucunda Karakoçan Belediye Eş Başkanlığı görevinden alındığım, istediğim takdirde meclis üyesi düzeyinde çalışma yürütebileceğim tarafıma bildirilmiştir. Bu bir şahsi mesele değil, Karakoçan halkının özgür iradesine yönelmiş bir müdahaledir.

Bu koşullar altında; sadece görevime değil, üyesi olduğum DEM Parti üyeliğimden istifa ettiğimi belirtmek isterim.

Bu bir geri çekilme değil, bir tavırdır.
Kadınlar, gençler, emekçiler ve Karakoçan halkı için bir itirazdır.

Teşekkürüm; birlikte yol yürüdüğüm kadınlara, gençlere, belediye emekçilerine ve Karakoçan halkınadır.
Mücadelemiz sokakta, yaşamın içinde, halkla birlikte sürecektir.

Önümüzdeki günlerde, sürece dair daha kapsamlı bir açıklamayı kamuoyuyla paylaşacağımı belirtir, saygılarımı sunarım.

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU