Uganda'dan Gazze'ye, Sudan'dan Ukrayna'ya: Empati eksikliğinin bedelini çocuklar ödüyor

Dünya Mülteciler Günü'nde War Child elçisi oyuncu Carey Mulligan, en savunmasız mültecilerin, sadece evlerini değil, çoğu zaman çocuk olma haklarını da kaybeden çocuklar olduğunu yazdı

Hüsrana uğrayabiliriz ama sonra bir şeyler yapabiliriz. Bunlar yürek burkan ama aynı zamanda motive eden hikayeler. Şefkatli ve etkili eylemin gücünü ortaya koyuyorlar (Gavin Batty/War Child)

Uganda'nın güneybatısındaki Nakivale Mülteci Karşılama Merkezi'ndeki koşullar içler acısı. Aileler hijyenik olmayan, aşırı kalabalık mekanlarda beton zeminlerde uyuyor. Geçen yıl War Child'la (War Child, dünya çapında şiddet ve silahlı çatışmalardan etkilenen çocuklara destek sunan bir sivil toplum kuruluşu -çn.) yaptığım bir ziyaret sırasında tanıştığım Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden (DKC) bir anne, korkunç bir travma atlattıktan sonra 8 çocuğuyla birlikte kaçmıştı. Yaşları yeni yürümeye başlayandan ergenlere kadar değişen çocuklarının çıtı çıkmıyordu. Hiçbiri oyun oynamıyordu. Bu durum her seferinde bana çok dokunuyor. Savaş, çocuklara çocuk olma hakkını tanımaz.

Çocukluk, güvenlik, sağlık, eğitim ve oyun hakları ellerinden alınmıştı. Yetişkinlerin sahip olduğu haklara sahip değillerdi ve bu nedenle sadece beklemek zorunda kaldılar.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Merkezde çocukların oynayabileceği, öğrenebileceği ve kendileri olabileceği temiz ve güvenli bir alan sunacak çocuk dostu bir mekan, o aile için her şeyi değiştirebilirdi. Bu basit ama derin etkiye sahip bir yaklaşım: Çocuklara ses ve bir dereceye kadar normallik verirken, ebeveynlerine dinlenmek, yardım istemek ve hayatlarını yeniden kurma sürecine başlamak için kritik önemdeki vakti kazandırıyor.

Uganda'yı ziyaretim sırasında tanıştığım aileler, genç mültecileri korumanın ne kadar acil bir ihtiyaç olduğunu çok net bir şekilde ortaya koydu. Eğitim programları, travma terapisi ve kamp hayatının acı gerçekleri aracılığıyla War Child'ın projeleri, bu yerinden edilmiş çocukların ve onlara destek olan ekiplerin karşılaştığı zorlukları ve dirençlerini gösteriyor. Uganda her hafta DKC, Güney Sudan ve Burundi gibi ülkelerden binlerce mülteci alıyor. Birçoğu aileleriyle birlikte gelirken, diğerleri refakatsiz çocuklar.

War Child gibi kuruluşlar böyle yoğun bir ihtiyaç karşısında her çocuğun hakkı olan güvenliği, haysiyeti, eğitimi ve oyunu geri kazandırmaya çalışıyor. Tanık olduğum en etkili girişimlerden biri, War Child'ın dünya çapında yerli ve mülteci çocuklara sunduğu dijital öğrenme programı Can't Wait to Learn (Öğrenmek İçin Sabırsızlanıyorum) oldu. Öğrenciler okuma-yazma ve matematik seviyelerine göre hazırlanmış tabletlerle derslere katılıyor. Sonuç mu? Çocuklar derslere o kadar dalmışlardı ki biz izlemeye geldiğimizde farkına bile varmadılar. Öğretmenler hem katılım hem de performans açısından kayda değer gelişmeler yaşandığını bildiriyor.

Çocuklar öğrenmeye can atıyor. Eğitim hayati önem taşıyor ancak mesele sayılar ve harflerden ibaret değil. Mülteci çocukların eğitimi sürecinde gelişen topluluklar, yaratıcılığın beslenmesi ve sağlanan güvenli ortamlar da eşit derecede elzem. Çocukların sıfatları öğrenirken farketmeksizin travma terapisi görmelerini izlerken, uzman kuruluşların bu kadar savunmasız çocukların ihtiyaçlarını ne kadar iyi anladığını bir kez daha güçlü bir şekilde hissettim.

İyileşme süreci; hareket, müzik ve oyun kullanarak travma terapisi uygulayan bir grup programı olan Team Up'la devam etti. Çocuklar, kendini ifade etme ve takım çalışması yoluyla korku ve gerginliklerini serbest bırakabiliyorlar. Sessiz ve ilgisiz ikiz kardeşlerin, gülümseyen ve ara sıra sevinç çığlıkları atan çocuklara dönüşmesi, iyileşmenin mümkün olduğunun açık bir örneğiydi. Bunlar sadece eğitim araçları ve oyun yapıları değil, bunlar can simitleri.
 


Yine de birçok çocuk gözden kaçıyor. Karşılama Merkezi'nin yukarısındaki bir tepede, tek başlarına hayatta kalmaya terk edilmiş 18 yaş ve altı üç yetim kız kardeşle tanıştım. Branda çadırları çalındıktan sonra en büyüğü tecavüze uğramış. 8 ay boyunca tepenin üzerinde korunaksız bir şekilde yaşamışlar. Hikayelerini dinleyince çaresiz hissettim. Nasıl oldu da sistemden kayıp giderek bu kadar korkunç bir sonla karşılaştılar?

Büyük bağışçıların odaklarını değiştirdiğini ve hükümet yardımlarının manşetlere çıkma peşinde koştuğunu, bu sırada en savunmasızların gözden kaçtığını duydum. Ancak hikayeleri War Child'a ulaştığında harekete geçildi. Bir gün içinde kızlar tıbbi bakım gördü ve güvenli bir yere taşınarak psikososyal destek alma süreçleri başlatıldı. Dehşet devam etse de çaresizlik yok oldu. 

Hüsrana uğrayabiliriz ama sonra bir şeyler yapabiliriz. Bunlar yürek burkan ama aynı zamanda motive eden hikayeler. Şefkatli ve etkili eylemin gücünü ortaya koyuyorlar.

Yine de ihtiyaçlar artarken, hükümetler sırtlarını çeviriyor. Uganda'dan Gazze'ye, Sudan'dan Ukrayna'ya, çocuklar yerinden edilme ve travma yaşamayı sürdürüyor. Uluslararası tepkiyse giderek kısıtlayıcı hale geliyor. Hayal bile edilemeyecek bir şiddetten kaçan aileler, dikenli teller, kapalı sınırlar ve suçlu muamelesiyle karşılaşıyor. Küresel empati eksikliğinin bedelini mülteci çocuklar ödüyor. Bu Dünya Mülteciler Günü'nde, harekete geçerek şefkatimizi göstermeliyiz. Hayatımızdaki çocukları; yasal statüsü, eğitimi ve psikososyal desteği olmadan Gazze'den çıkıp Kahire sınırından geçen tahmini 115 mülteci Gazzeli çocuktan ayıran tek şey, şans eseri doğdukları yerden başka bir şey değil.

Her mülteci çocuk güvenlik, eğitim, oyun ve umut hakkına sahiptir. Onlar bir krizdeki sayılar değil. Onlar potansiyel, kahkaha ve neşe dolu çocuklar. Sadece hayatta kalmayı değil, gelişip büyümeyi bekliyorlar. Bu onların hakkı.

Bu yazı, The Independent'ın Rethinking Global Aid (Küresel Yardımı Yeniden Düşünmek) serisi kapsamında hazırlandı



independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Büşra Ağaç

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU