HÜDA PAR lideri Zekeriya Yapıcıoğlu: Türk solunun devrim fantezilerine on binlerce Kürt genci kurban edildi

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, BBC Türkçe’ye konuştu

Fotoğraf: AA

Röportajda hem yeni çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu hem de sosyalizm eleştirisini keskin ifadelerle dile getirdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yapıcıoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“AK Parti ile görüşüyoruz, MHP ile doğrudan temasımız olmadı”

Yeni süreci “olumlu” bulduklarını belirten Yapıcıoğlu, “AK Parti ile görüştük, görüşüyoruz, bundan sonra da görüşeceğiz” dedi. MHP ile doğrudan bir temaslarının olmadığını söyledi.

Yapıcıoğlu, çözüm süreciyle ilgili şunları ifade etti:

Bu süreç aslında Abdullah Öcalan ile MİT arasında uzun bir süre görüşmelerle yürüdü. İmralı'ya gidip Öcalan ile görüşüp gelen heyet üyeleri dahi bazı ayrıntılara henüz vakıf değiller. AK Parti içerisinde de sınırlı sayıda kişinin bu konunun detaylarını bildiğini düşünüyorum. Bu süreci asıl yürütenler detaylarıyla oturup konuşmuşlar, planlarını yapmışlar gibi bir görüntü var.

Yapıcıoğlu, bu yeni sürecin geçmiştekilere kıyasla daha başarılı olabileceğini düşündüğünü belirterek üç gerekçe sıraladı:

Bir kere uluslararası konjonktür daha uygun. Önceki süreçte sürecin önünde ciddi bir direnç ortaya koyan CHP ve MHP o pozisyonda değiller. Bir de o dönemde süreci zehirleyecek ya da sekteye uğratacak, devletin içerisindeki bazı derin yapılar eski güçlerinde değiller.

Ayrıca MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Meclis'te komisyon kurulması” önerisini olumlu bulduklarını söyledi.

“DEM Parti’den bir görüşme talebi gelmedi”

Yapıcıoğlu, DEM Parti ile resmi bir temas olmadığını belirterek şöyle dedi:

Şimdiye kadar kimseyi kapımızdan kovmadık.

DEM Partili bazı isimlerle farklı zamanlarda karşılaştıklarını, örneğin 6 Şubat depreminin yıldönümünde Hatay’da DEM Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ile aynı uçakta yan yana oturduklarını ve diyalog kurduklarını belirtti. Ancak kurumsal düzeyde bir temasın olmadığını vurguladı:

Şahıslarla oturup konuştuğumuzda bir sıkıntı yok. Fakat kurumsal olarak muhtemelen bir sıkıntı var.

PKK’nın 12 Mayıs’taki fesih açıklamasını olumlu bulduklarını söyleyen Yapıcıoğlu, şüphelerini de şu sözlerle dile getirdi:

Bu pratiğe dökülür mü? Bunu göreceğiz, izliyoruz. Tabii o yapılan açıklamalar ideolojik olarak halen bir bağnazlık ve saplantı içerisinde olduklarını da ortaya koyuyor. Marjinal Türk solunun devrim fantezilerine on binlerce Kürt genci kurban edildi. Şimdi yapılan fesih açıklamasından yine belki gençlerin benzer bir hayalin peşinden koşturularak enerjilerinin tüketileceği gibi bir sonuç çıkarmak da mümkün.

Bu sözleriyle sosyalizme yapılan atıflara gönderme yaptığını belirten Yapıcıoğlu, “Evet” diyerek devam etti:

1998 yılında reel sosyalizm çöktü, bilimsel sosyalizm mükemmel bir sistemdi, biz onu uygulayacağız diyen Abdullah Öcalan daha sonra bu sefer bilimsel sosyalizmi de aştı. Demokratik sosyalizm dediler. Biz onların demokrasiden ne kastettiklerini biliyoruz. İdeolojik olarak durdukları yerde oldukları gibi duruyorlar. O risk var. İdeolojik altyapılarını da gözden uzak tutmamak ve temkinli olmak lazım.

“Kürt Sorunu kardeşlik hukukunun tesis edilmesiyle çözülür”

Yapıcıoğlu, silahsızlanmanın tek başına Kürt Sorunu’nu çözmeyeceğini savundu:

Kürt Sorunu, bin yılı aşkın bir süredir olan ama Osmanlı'nın son dönemlerinde ve Cumhuriyet'in özellikle ilk yıllarında, tek parti döneminde çok ciddi bir şekilde zedelenen, hukuku oluşturulmadığı için tahakkuk edemeyen kardeşlik sorunudur. Biz bunu yeniden tesis edebiliriz. Kardeşliğin edebiyatı çok yapıldı. Sadece edebiyat yapmakla olmuyor. Mutlaka bunun hukuki bir zemininde olması gerekiyor. Nedir bu? Kanun önünde tam bir eşitliktir

Bu çerçevede yeni anayasa ihtiyacına vurgu yapan Yapıcıoğlu, eğitim, dil ve vatandaşlık tanımı gibi başlıklarda adımlar atılması gerektiğini belirtti.

“Yeni anayasa için uzlaşı kaçınılmaz”

Yapıcıoğlu, 28. dönem parlamentonun yüksek temsiliyet oranına dikkat çekerek, yeni anayasa konusunda uzlaşıya dayalı bir süreç önerdi:

Şu anda Meclis'te 16 parti var. Hiçbirinin yüzde yüz kendi istediği şekilde bir anayasa yapması mümkün değil. Öyleyse bir uzlaşı kültürüyle siyasi partilerin bir araya gelerek herkesin kendi talebini söylemesi ve buluşulacak ortak noktayı araması gerekir.

HÜDA PAR daha önce olduğu gibi bu röportajda da Anayasa’nın değiştirilemez 4. maddesini eleştirdi:

Şimdi siz eğer anayasanın şurasına burasına dokunulmaz diye bir madde koyarsanız, onu donuklaştırırsanız. Bu, gelecek nesillerin iradesine ipotek koymaktır. Bunun lamı cimi yok.

Cumhuriyet karşıtı olmadıklarını da ifade eden Yapıcıoğlu şöyle devam etti:

1924 Anayasası'nda devletin şeklinin Cumhuriyet olduğuna dair değiştirilemez diye bir madde var. Bunun dışında değiştirilemez madde yok. Onu koruyalım, buyurun. Yine bir madde koyalım diyelim ki ‘devletin idare şekli Cumhuriyettir’, bunu hiç kimse değiştirmesin. Hani Kenan Evren faşist bir darbeciydi? Hani 1982 Anayasası bir darbe anayasasıydı? Bunun en temel, en belirgin ruhu burada değil mi? Kemalistseniz Kemalist olun ama samimi olun. Kenanistken, 'Biz Kemalistiz' demeyin.

“Parlamenter sistem olabilir, bu bir iman meselesi değil”

Parlamenter sisteme dönüş konusunun konuşulabileceğini ifade eden Yapıcıoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:

Aslında anayasa hukukunda tartışılan veya ortaya konan şey şudur; başkanlık sistemi daha keskin kuvvetler ayrılığıdır. (....) (Bugünkü sistemde) Parlamento, yasa yapma yetkisini veya denetim yapma yetkisini yeterince kullanıyor mu? Pek çok kişi bundan şikayet ediyor. Bu nedenle bu sistemin yeniden gözden geçirilmesi lazım.

 Muhalefet çok uzun bir süredir 'illa parlamenter sisteme dönelim' diyor. Parlamenter sisteme de dönüş olabilir, bu dünyanın sonu değil. Bu bir iman, akide meselesi değil, siyasi bir mesele.

Ben hükümetin yerinde olsam, 'madem çok istiyorsunuz buyurun, haydi gelin bir oturalım' (derim). Nasıl bir parlamenter sistem? Ya da şu mevcut sistemin aksi yönleri nedir? Bunu nasıl tamir edebiliriz? Bunu da bu anayasa değişikliğiyle ilgili masa etrafında konuşmamız gerekiyor.

 

BBC Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU