Demirtaş’tan İmralı tartışmalarına ilişkin açıklama: Spekülasyonlar süreci etkiliyor, barış girişimlerinin arkasındayım

Selahattin Demirtaş, İmralı ziyareti tartışmalarında kendi adı üzerinden yapılan spekülasyonların süreci etkilediğini belirterek, barış girişimlerine desteğinin tam olduğunu ve konulara netlik kazandırmak için açıklama yaptığını söyledi

Fotoğraf: X

Edirne Cezaevi'nde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Meclis Komisyonu’nun İmralı Adası’na gidişinin gündemde olduğu süreçte kendi ismi üzerinden yürütülen tartışmaların süreci olumsuz etkilediğini belirterek kapsamlı bir açıklama yaptı. Demirtaş, “Gündemin benim üzerimden kaydırılmasını istemem ama spekülasyonlar süreci etkiliyor. Bu nedenle bazı konulara netlik kazandırma ihtiyacı duydum” ifadelerini kullandı.

Demirtaş, 20 Kasım 2025 tarihli yazılı açıklamasında barış süreci, siyasi konumuna ilişkin tartışmalar ve kamuoyunda dolaşan iddialara yanıt verdi.

“Barış girişimlerinin içindeyim; Öcalan ile aramızda rekabet veya ayrılık söz konusu değildir”

Demirtaş, Abdullah Öcalan’ın başlattığı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin destek verdiği barış girişimlerine ilişkin “içinde, yanında ve arkasında” olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Sayın Öcalan’ın rolü, misyonu ve tarihi sorumluluğu son derece önemlidir ve bunları ancak kendisi yerine getirebilir. Benim görevim ise demokratik siyaset zemininde barış çabalarını tamamlayıcı rol oynamaktır. Aramızda rekabet veya ayrılık tartışması abestir.”

Demirtaş, Edirne ve İmralı koşullarının sağlıklı bir yürütmeye izin vermediğini vurgulayarak Meclis Komisyonu’nun İmralı’ya gitmesinin önemine dikkat çekti.

“Özgür olursam tüm siyasi aktörlerle görüşmeye hazırım”

Demirtaş, hiçbir siyasi lidere karşı kin veya nefret taşımadığını belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Özgür Özel, MHP lideri Devlet Bahçeli ve diğer parti liderleriyle yüz yüze konuşmaya hazır olduğunu ifade etti:

“Bir gün özgür koşullara kavuşursam öneri ve eleştirileri dinlemek, ülkenin yararına düşündüklerimi paylaşmak isterim. Siyasi ikbal hesabı gütmem. Cumhurbaşkanı demokratik reformlarla yeni bir sayfa açarsa bunu da koşulsuz desteklerim.”

“DEM Parti benim yuvamdır; başka parti iddiaları spekülasyondur”

Demirtaş, yeni parti kuracağı ya da başka partiye geçeceği yönündeki iddiaları net biçimde reddederek, “DTP’de başladım, DEM Parti benim tek partimdir. Başka parti iddiaları spekülasyondur” dedi.

“Aktif siyasette olmasam da mücadele devam ediyor”

Siyasi mücadelenin sadece parti çatısı altında yürütülmediğini vurgulayan Demirtaş, aktif siyasette bulunmasa bile toplumsal ve demokratik mücadele içinde olmayı sürdüreceğini belirtti.

“Önce barışı, sonra adaleti birlikte inşa edeceğiz”

Demirtaş açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:

“Önce barışı, sonra adaleti, eşitliği ve kardeşliği hep birlikte adım adım inşa edeceğiz. Umutsuzluğa yer yok. Şimdi gözümüz kulağımız Meclis Komisyonu’nun alacağı cesur ve tarihi kararda olacak.”

Demirtaş'ın açıklaması şöyle:

Dışarıda son derece kritik, hassas ve önemli bir süreç yürütülürken en son istediğim şey, benim gündemin başına oturtulmamdır. Şu günlerde acil ve barışın önünü açacak bir gelişme beklenirken yani Meclis Komisyonunun İmralı Adasına gidişi tartışılırken gündemin başka yere kaydırılması çok da uygun olmaz. Fakat benim ismim üzerinden yapılan tartışmalar, yakıştırmalar, dolaylı ve doğrudan şekillerde süreci de etkiliyor. Bu nedenle, birkaç konuya net olarak açıklık kazandırmamın iyi olacağı düşüncesiyle bu yazıyı kaleme alıyorum.

Umarım tüm spekülasyonlar ve gereksiz tartışmalar bu vesileyle son bulur.

1- Sayın Öcalan’ın inisiyatif aldığı, Sayın Cumhurbaşkanı ile Sayın Bahçeli’nin de büyük cesaretle sahiplendikleri, Sayın Özel başta olmak üzere muhalefetin de güçlü bir şekilde desteklediği barış girişimlerinin içindeyim, yanındayım, arkasındayım. Bu konuda Sayın Öcalan ile aramızda bir rekabetin, ayrılığın ya da çatışmanın sözü bile edilemez.

Sayın Öcalan’ın rolü, misyonu ve tarihi sorumluluğu son derece önemlidir ve bunları ancak kendisi yerine getirebilir, ben dahil bir başkası değil. Benim demokratik siyasetteki rolüm ve misyonum da barış çabalarını destekleyecek ve tamamlayacak niteliktedir. Bunu da benim dışımda ve benim adıma kimsenin yerine getirme şansı yoktur.

Bununla birlikte, İmralı ile Edirne koşullarında bu misyonu sağlıklı bir şekilde tamamlama imkanımız yoktur. Bu da bir gerçektir; dayatma, pazarlık veya koşul değildir. Umarım Meclis Komisyonu İmralı’ya gider ve ne demek istediğimi yerinde görür, gözlemler, ilk ağızdan tüm gerçekleri dinler.

2- Benim kimseye karşı kinim de nefretim de yoktur; öyle bir lüksüm de yoktur. Ola ki bir gün özgür koşullara kavuşursam ve kendileri de kabul ederlerse Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere Sayın Özgür Özel, Sayın Devlet Bahçeli, Sayın Ali Babacan, Sayın Ahmet Davutoğlu, Sayın Fatih Erbakan, Sayın Erkan Baş, Sayın Mahmut Arıkan, Sayın Müsavat Dervişoğlu dahil olmak üzere tüm siyasi aktörlerle yüz yüze görüşmeyi, varsa öneri ve eleştirilerini dinlemeyi, kendi görüşlerimi ve ülkenin geleceği yararına düşüncelerimi samimiyetle paylaşmak isterim.

Bunu da hiçbir siyasi ikbal, koltuk, makam, mevki hesabına girmeden içtenlikle yaparım. Eğer Sayın Cumhurbaşkanı demokratik reformlarla yeni bir sayfa açmayı ve ülkeyi bambaşka sosyal ve ekonomik koşullara taşımayı hedefleyen bir politikayı hayata geçirmeyi ciddiyetle ortaya koyarsa tıpkı barış sürecini koşulsuz desteklediğim gibi bunu da tereddütsüz desteklerim.

3- Ben siyasete Demokratik Toplum Partisi DTP’de girdim ve siyasi geleneğimizin bugünkü temsilcisi DEM Parti benim tek partimdir. Bir gün siyasette olma zorunluluğum ortaya çıksa bile benim evim, yuvam DEM Parti’dir. Başka parti kuracağıma, başka partiye geçeceğime yönelik her yorum sadece spekülasyondur.

4- Siyasi mücadele sadece siyasi partilerin çatısı altında yürütülmez. Yaşamın her alanı politiktir ve mücadele zeminidir. Aktif siyasette olmasam bile aktif mücadelenin her zaman içinde olmaya devam ediyorum, edeceğim.

Belirttiklerim dışında her şey yakıştırmadır, yorumdur, spekülasyondur.

Önce barışı, sonra adaleti, eşitliği ve kardeşliği hep birlikte sabırla, adım adım inşa edeceğiz. Umutsuzluğa, karamsarlığa, yılgınlığa yer yok. Mutlaka başaracağız.

Şimdi gözümüz kulağımız, Meclis Komisyonunun alacağı cesur ve tarihi kararda olacak.

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU