Hindistan bir zamanlar acımasız bir savaşı sona erdirmek için tam 75 bin asker göndermişti.
Hindistan'ın en kahramanca savaşı aslında büyük bir hata olacaktı: İhanete uğrayacak, tuzağa düşürülecekti.
Ve bu, "Hindistan'ın Vietnamı" olarak anılacaktı ...
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Hindistan 1987'den 1990'a kadar iç savaşı sona erdirmek için Sri Lanka'ya binlerce asker gönderdi.
Ancak Hindistan Barışı Koruma Gücü (IPKF) olarak bilinen bu askeri operasyon felaket ile sonuçlandı.
Peki, "Hindistan'ın Vietnamı" olarak da nitelenen bu hikayede ne oldu?
Sri Lanka'da iki sosyal grup arasında siyasi gerginlikler yaşandı: Bir tarafta çoğunluktaki Sinhala topluluğu vardı, diğer tarafta ise azınlık Sri Lankalı Tamiller vardı.
(Ki Sri Lanka'nın bu azınlık Tamilleri Hindistan'ın Tamilleri ile kültürel bağları paylaşıyor...)
Sri Lanka 1948'de bağımsız hale geldikten sonra Sinhalalar ulusal hükümete hakim oldu.
Sri Lanka'nın yeni Sinhala liderleri, topluluklarının hakimiyetini sağlayan yasaları kabul etti ve bu, Tamiller ile onlarca yıl süren ciddi gerilimlere yol açtı.
Ve 1983'te bu gerilimler bir iç savaşa dönüştü ...
Tamil Eelam Kurtuluş Kaplanları (LTTE) gibi gruplar Sri Lanka hükümeti ile savaşmak için şiddete başvurdu.
Ve Hindistan da çatışmanın içine sürüklendi Kİ Hindistan'ın Sri Lanka iç savaşına dahil olmasının birkaç nedeni vardı:
Birincisi iç politikaydı Kİ Sri Lanka'da Tamillere yönelik saldırılar, Tamil Nadu gibi Hindistan'ın Birlik devletlerinde yaygın öfkeye yol açtı.
Ve Tamil mülteciler savaştan kaçarken bu sorun daha da kötüleşti.
Hindistan zaten o sıralarda Tamil ayrılıkçılığı ile kendi başına mücadele ediyordu.
Ve Tamil Nadu'daki öfkeyi yatıştırmak için Sri Lanka'daki durumu istikrara kavuşturmak istiyordu.
Hindistan'ın ayrıca Sri Lanka'da önemli jeopolitik çıkarları vardı ki aynı zamanda Sri Lanka'nın güçlü Batılı uluslara yaklaşmasını da engellemek istiyordu.
Dolayısıyla bu çıkarları korumak için Hindistan savaşa dahil oldu.
1983 yılında Başbakan Indira Gandhi, dış istihbarat örgütü Araştırma ve Analiz Kanadı'na (R&AW) Sri Lanka hükümeti ile savaşmak üzere Tamil militanlarını eğitme yetkisi verdi.
Bu destek Tamil Eelam Kurtuluş Kaplanları gibi grupların şiddetli bir iç savaş ile mücadele etmesine yardımcı oldu.
Hindistan ayrıca Tamil militanları ile hükümet arasında siyasi görüşmeler yapılması yönünde de baskı yapıyordu.
Ama bu görüşmeler bozuldu.
1987'de Sri Lanka ordusu Tamil hakimiyetindeki Jaffna bölgesini abluka altına aldı.
Hindistan, Jaffna'ya yardım etmek ve insani bir felaketi önlemek için hayati önem taşıyan malzemeleri havadan göndererek karşılık verdi.
Ve bu, Hindistan tarafından büyük bir güç gösterisi olarak görüldü.
Hindistan ile savaşma ihtimali ile karşı karşıya kalan Sri Lanka Devlet Başkanı Jayawardene müzakere talebinde bulundu.
Sonuç: 1987 Hindistan-Sri Lanka Anlaşması oldu.
Ancak bu aslında Hindistan'ın en tartışmalı savaşını başlatan belge idi...
Anlaşmada Sri Lanka, Tamil azınlığa önemli korumalar sağlamayı kabul etti.
Tamil Eelam Kurtuluş Kaplanları gibi militan grupların silahlarını bırakması bekleniyordu.
Ve bunu seçimler takip edecekti.
Ancak bu bir talep ile birlikte geldi: Sri Lanka hükümeti Hindistan'dan anlaşmanın uygulanmasına yardım etmesini istedi.
Hindistan kabul etti ve Hindistan Barışı Koruma Gücü'nü gönderdi.
Sonunda Hindistan Barışı Koruma Gücü'nün toplam 70 bin askeri yer alacaktı.
Ama bunun bir hata olduğu ortaya çıktı Kİ Hindistan aslında Tamil Eelam Kurtuluş Kaplanları gibi grupların kolaylıkla silah bırakmasını bekliyordu.
Ki sonuçta R&AW başkanı AK Verma Başbakan Gandhi'ye bu gruplar "bizim evlatlarımız" demişti ...
Ancak ne yazık ki V Prabhakaran liderliğindeki Tamil Eelam Kurtuluş Kaplanları bağımsız bir Tamil devleti hayalinden vazgeçmeyecekti ...
Hint birlikleri Sri Lanka'ya çıktıktan kısa bir süre sonra Tamil Eelam Kurtuluş Kaplanları tarafından pusuya düşürüldüler.
Bu, bu grupları eğiten ve finanse eden Hindistan için büyük bir ihanet ve büyük bir şoktu ...
Doğrusu Hindistan bu tür bir çatışmaya hazırlıklı değildi ...
Sahadaki Hint Ordusu komutanlarına hedefleri hakkında gerektiği gibi bilgi verilmedi...
Kısa sürede kayıplar artmaya başladı ...Hindistan, Sri Lanka hükümetinden ve halktan çok az destek aldı
Zaten Hindistan Barışı Koruma Gücü'nün Sri Lanka'daki varlığı da pek sevilmiyordu
Buna karşın Hindistan Barışı Koruma Gücü Ekim 1987'ye kadar Jaffna eyaletini ele geçirmeyi başardı.
Ancak mücadele 350 ölüme ve 1100 kayba mal oldu.
Hint birlikleri kötü donanıma ve silaha sahipti
Hindistan'ın politikacıları, diplomatları ve ordu liderleri etkili bir şekilde yanıt veremedi ...
Ancak Hindistan Barışı Koruma Gücü devam etti, devam etti, devam etti ve 1988'de yaklaşık 75 bin askere ulaştı...
Aynı yılın sonuna gelindiğinde Hindistan Barışı Koruma Gücü Sri Lanka'nın kuzey ve doğu illerinde de il seçimleri düzenlemeyi başardı.
Birçok Hindistan Barışı Koruma Gücü personeli eğer devam etseydi istikrarın yeniden sağlanmasına yardımcı olabileceğine inanıyordu ancak 1989'da siyasi durum değişti.
Sri Lanka'da Ranadighe Premadasa Başkan seçildi ve Premadasa, Hindistan Barışı Koruma Gücü'nün Sri Lanka'daki varlığına karşı çıktı ve Hindistan'ın ayrılmasını istedi.
Bu, Sri Lanka birlikleri ile Hindistan Barışı Koruma Gücü arasında çatışma korkusunun ortaya çıktığı noktaya kadar gerilimi artırdı.
Ama Hindistan'da da yeni bir hükümet vardı: Rajiv Gandhi 1989 seçimlerini kaybetti ve yerine Başkan Yardımcısı Singh getirildi.
Singh, Hindistan Barışı Koruma Gücü'nü Sri Lanka'dan çekmeye açıktı ve bu süreci yılın ilerleyen dönemlerinde başlattı ve Mart 1990'a gelindiğinde Hindistan Barışı Koruma Gücü birliklerinin tamamı ülkeyi terk etmişti.
Ancak asıl konu: Hint birliklerinin 75 bine varan askerinin müdahalesine karşın müdahale kalıcı barışa yol açmadı.
Tamil Eelam Kurtuluş Kaplanları 1991 yılında Premadasa ve Rajiv Gandhi'ye suikast düzenledi.
Ve acımasız Sri Lanka iç savaşı 2009'a kadar devam etti, binlerce kişi ölmeye devam etti.
Bu, Hindistan Barışı Koruma Gücü'nün hikayesiydi.
Hindistan'ın hayal kırıklığıydı.
Hindistan hem ihanete uğramış hem de tuzağa düşürülmüştü.
Hem de yanlış hesap yapmıştı.
Umduğunu bulamamış, beklediğini alamamıştı.
Buna karşı asker gönderdikçe göndermişti.
Bu uğurda başbakanını dahi kaybetmişti.
Bu, "Hindistan'ın Vietnamı'ydı".
Ve bu öykü için de bu bölüm için de Perde burada kapanıyordu.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish