Birkaç yıl önce Brezilya'nın Sao Paulo kentindeki üniversitede doktora çalışması yapmaya karar vermemde, uzun yıllar önce Paris'te tanıştığım Brezilyalı akademisyen arkadaşlarımın büyük katkısı olmuştu.
Doktora tezim için 1870'li yıllardan itibaren Ortadoğu'dan Latin Amerika ülkelerine Osmanlı pasaportu ile giden ve Türk olarak resmi kayıtlara geçen Los Turcos (Türkler) topluluğunu seçmemi de yine Brezilyalı arkadaşlarım önermişti.
Bu konuya ilişkin araştırmalarım sırasında çok ilginç bir savaşı öğrendim.
Mate adlı bir çay türünü daha önce hiç duydunuz mu?
Bu çay, Paraguay Çayı adıyla da bilinir.
Güney Amerika'ya özgü küçük bir ağacın yapraklarından elde ediliyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Teobromin ve kafein gibi uyarıcılar içeren çayın bir diğer özelliği ise kilo verme ve yorgunluk gidermede etkili olmasıdır.
Güney Amerika ülkelerinin tamamında tüketilen mate, içeriğinin zenginliği nedeniyle bağışıklık sistemini güçlendirmek için de kullanılmaktadır.
İşte bu çay Arjantin, Brezilya ve Uruguay'ın ittifak kurarak, komşu ülke Paraguay'a karşı savaşmasına neden olmuştur.
Hemen hatırlatalım, 1864 yılında başlayıp 1870'de sona eren bu savaş Paraguay'ın o dönem 500 bin olan nüfusunun yarısını kaybetmesine yol açmıştır.
Matenin bu denli önemli bir o kadar da yıkıcı hale gelmesinin nedeni ise İspanyol sömürgecilerdir.
İspanyollar, Paraguay yerlilerinin mate bitkisini kullandığını tespit edince, bunun yoğun olarak üretilmesi için harekete geçmiştir.
İspanyol İmparatorluğunun bir parçası olan Paraguay, 1811 yılında bağımsızlığını alınca mate üretimine hız vermiştir.
Ülkenin ilk devlet başkanı Jose Gaspar Rodriguez de Francia, matenin yetiştirildiği bölgelerin büyütülmesi kararı almıştır.
Mate bitkisinin giderek aratan üretimi sayesinde o dönemde Paraguay'ın ekonomisi çok güçlenmiştir.
Paraguay'ın, bölgesinde söz sahibi bir ülke haline gelmesi ve sürekli artan ekonomik gücü, sadece komşu ülkeleri değil İngiltere'yi de rahatsız etmiştir.
İngilizler Brezilya, Uruguay ve Arjantin'i kışkırtarak, bu ülkelerin bir ittifak kurmaları için gereken desteği vermiştir.
Komşu ülkeleri ve İngilizleri Paraguay'a karşı harekete geçiren sadece Mate çayının ekonomiye kazandırdığı büyük katkı değildir.
Francia'dan sonra ikinci devlet başkanı olan oğlu Carlos Antonio Lopez'in izlediği politikalar da savaşa giden sürecin hızlanmasına yol açmıştır.
Lopez, ülke ekonomisini dış dünyaya ve uluslararası ticarete kapatmıştır.
Ayrıca Paraguay sadece ihracat yapıp, tüfek başta olmak üzere kendi silahlarını imal eden ve yabancı ürünleri iç piyasaya sokmayan bir ülkeye dönüşmüştür.
Başkan Carlos Antonio Lopez, ekonomi alanında attığı adımlarla sınırlı kalmayıp, komşu ülkeler ile sınır anlaşmazlıklarına girmeye başlamış ve Uruguay'daki iç savaşta taraf tutması bardağı taşıran son damla olmuştur.
Brezilya'da, Uruguay'ın desteklediği partinin iş başına gelmesinden rahatsız olan Paraguay, 14 Aralık 1864'de Brezilya'ya resmen savaş açtı.
Gelişmeleri yakından takip eden İngiltere de böylelikle aradığı fırsatı buldu ve Brezilya-Arjantin-Uruguay ittifakını kışkırtarak, 1 Mayıs 1865 tarihinde 4 ülke arasındaki savaşın başlamasını sağladı.
O dönemde İngiltere'nin Brezilya'daki büyükelçisi olarak görevine yeni başlayan Sir Edward Thornton'un, Londra'ya gönderdiği Haziran 1865 tarihli rapor, İngiliz sömürgeciliğinin bölgeye yönelik planlarının anlaşılabilmesi ve savaştaki rolünün görülmesi bakımından önemlidir.
Sir Thornton, "Benden önceki büyükelçi William Dougal Christie'nin, Paraguay'ın Güney Amerika'da özellikle mate bitkisi sayesinde güçlenen ekonomisinin, İngiliz çıkarlarına tehdit oluşturduğu, komşu ülkelerle olan gerginliklerin, sorunların kaşınması gerektiği tespitine uygun politikalar izlenmiştir. Brezilya ve Arjantin ile kurulan ilişkilerin yararını görmeye başladık. Paraguay'ın Brezilya'ya savaş açmasını bekliyorduk. Bu bize Brezilya-Arjantin-Uruguay ittifakını sağlamlaştırma ve Paraguay'a savaş açmalarını sağlama fırsatını verdi" demektedir.
Tekrar savaşa dönecek olursak, bölgede dönemin en güçlü ordusuna sahip olan Paraguay, önce Brezilya ardından da Arjantin topraklarına girdi.
Ancak Paraguay ordusunun ilerleyişi sayıca üstün olan ittifak ülkeleri karşısında uzun sürmedi ve geri püskürtülmeye başlandı.
Önce Brezilya savaş gemileri Paraguay'a açılan nehirleri abluka altına aldı.
Bir süre sonra da Arjantin ordusu Paraguay topraklarına girdi.
Arjantinli askerler, Paraguay ordusunun direnişi nedeniyle 1866 yılına kadar sadece bulundukları çizgiyi korudular ve daha ileri gidemediler.
Uzun süre çatışmalar durdu, ama 1868'de Brezilya ordu kademesindeki atamalar sonucu dengeler değişti.
Brezilya'nın zırhlı gemileri Parana ve Paraguay ırmaklarının birleştiği yerde Paraguay savunmasını kırdı.
Gemiler, Paraguay'ın başkenti Asuncion'u bombaladılar. Ardından Paraguay ordusuna büyük darbe vuracak harekât başladı.
Elinde kalan az bir güçle ülkenin kuzeyine çekilen Paraguay Devlet Başkanı Lopez, 15 Mart 1870 tarihinde öldürülünce savaş tamamen sona erdi.
İmzalanan barış anlaşmasıyla Paraguay, tartışmalı 170 bin kilometre kare toprağını Brezilya ve Arjantin'e bıraktı.
Ayrıca bu ülkelere büyük miktarlarda savaş tazminatı ödemeyi de kabul etti.
Ancak söz konusu tazminat hiçbir zaman ödenmedi.
İttifak orduları 1876'ya kadar Paraguay'ı işgal altında tuttu.
Paraguay, insan kaynakları dahil elindeki tüm olanakları İngiliz destekli üçlü ittifaka karşı kullanmıştı.
Öyle ki, 6 yıllık savaş süresince 500 binden biraz fazla olan nüfusun yarısı erimişti.
Hatta savaş sırasında cepheye sürecek erkek kalmayınca, ön saflara çocuk askerler gönderilmişti.
Bu nedenle savaşta hayatını kaybeden çocuklar anısına, Paraguay'da her yıl 16 Ağustos günü anma törenleri yapılmaktadır.
Savaş bitiminde ekonomisi tamamıyla yıkılmış ülkenin geriye kalan erkek nüfusu ise sadece 28 bin 400 kadardı.
Kadın ve erkek nüfusu oranındaki büyük bir dengesizliği ortadan kaldırmak için ise Kilise devreye girdi.
Paraguay Kilisesi yetkilileri, Vatikan'ın büyük tepkisini çeken hatta aforoz tehditlerine yol açan bir karar aldı.
Buna göre kilise nüfus kaybını telafi etmek amacıyla her erkeğin birden fazla kadınla evlenebilmesine izin verdi.
Bu savaşın bir diğer yıkıcı sonucu da Paraguay'ın Güney Amerika'da o tarihten günümüze hiçbir konuda etkisi olmayan, yoksul bir ülke haline gelmesidir.
Paraguay'ın savaş sonrası içine düştüğü durumun İngilizler tarafından nasıl görüldüğünü anlatarak yazıyı sonlandıralım.
Sir Edward Thornton'dan sonra İngiltere'nin Brezilya Büyükelçiliği görevine gelen George Buckley-Mathew, Paraguay Savaşı'nın bitiminden sonra hazırladığı raporda durumu özetlemektedir.
Büyükelçi Buckley Mathew, 25 Nisan 1870 tarihli raporunda, "Paraguay, mate bitkisinden edindiği zenginliği, gelişen ekonomisini, askeri gücünü ve hepsinden önemlisi erkek nüfusunu felaket seviyesinde kaybetti. Bu savaş Paraguay'ın bölgedeki etkisini ve önemini tamamen kaybetmesini sağlamıştır. Bu ülke birkaç yüzyılda belini doğrultamaz" demektedir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish