Kenya'nın güneyinde ve iç kesimlerinde, Tanzanya'nın ise kuzey kesimlerinde yaşayan yarı göçebe kabile Maasailer, atalarının yüzyıllardır yaşam sürdüğü topraklardan göçe zorlanıyor.
Üstelik bu Maasailerin karşılaştığı ilk zoraki göç değil.
Sömürgeci yetkililer 1951 yılında Serengeti bölgesini "milli park" ilan ettiğinde, bu bölgedeki Maasailer kalıcı olarak yerleştirilmek üzere Ngorongoro bölgesine gönderildi.
Ancak Maasai kabilesi bu bölgeden de defalarca tahliye edilmek istendi.
Son yıllarda gündeme gelen yeni düzenlemeler kabileyi çok daha zor bir durumda bıraktı.
Haziran 2022'de, Tanzanya'nın Loliondo bölgesinde Maasai halkının otlaklara ve su kaynaklarına erişimini kısıtlayan ve bazı yerlerde evlerine zarar verecek şekilde arazi sınırı belirleyen çalışma sırasında Maasailer ve güvenlik güçleri arasında şiddetli bir çatışma yaşandı.
Çoğu koruma alanında yapıldığı gibi hükümet, bölgede yaşayan toplulukların rızasını almadan araziyi bir av rezervine dönüştürmeye karar verdi.
Loliondo'da yaşananlar buzdağının görünen kısmıydı. İddialara göre Tanzanya hükümeti bölgedeki temel hizmetleri azaltarak ve kısıtlayarak Maasai halkını Ngorongoro'daki topraklarından zorla uzaklaştırmaya yönelik çabalarına devam ediyor.
Yaklaşık 80 bin Maasai'nin bu bölgeden tahliyesi hedefleniyor.
1979'dan bu yana UNESCO Dünya Mirası Alanı olan Ngorongoro Koruma Alanı, yayla, savan ve ormanlardan oluşan geniş alanları kapsıyor. Serengeti Ulusal Parkı'na bitişik bu alan, hayvan göçlerinin korunmasını sağlayan yaban hayatı koridoru olarak işlev görüyor.
Maasailer doğaya zarar mı veriyor?
Maasai çobanları, 200 yılı aşkın bir süredir diğer yerli topluluklarla birlikte Serengeti'den göç ettirilen atalarının toprakları olarak addettikleri Ngorongoro bölgesinde yaşıyor.
Ağırlıklı olarak mısır, fasulye, balkabağı ve tatlı patates yetiştiren topluluk, inek, koyun ve keçi yetiştirdiği için mera olarak geniş alanlara ihtiyaç duyuyor.
Tanzanya hükümeti Maasailerin hızla artan nüfuslarını yaban hayatı ve doğanın korunması noktasında bir tehdit olarak gördüğünü belirtiyor.
Ancak Maasailer doğayla ve yaban hayatıyla uyumlu bir şekilde yaşamaya çalıştıklarını ifade ediyorlar.
Örneğin canlı bir ağacı kesmek yerine yakacak olarak ya da diğer maksatlarla kuru dalları kullanıyor, yabani hayvan eti yerine sığır ve koyun eti yiyorlar.
Bölgeyi ziyaret eden turistler için doğal güzelliklerin ve yaban hayatının yanı sıra, Maasailerin doğal yaşantısını görmek de turizm açısından olumlu bir unsur.
Turistler Maasailerin yaşam alanlarını gözlemliyor, evlerini ziyaret edebiliyor.
Maasailer ziyaretçilere danslar ve müzik eşliğinde kültürlerini tanıtıyor, ürettikleri el sanatlarını satarak hem turistlere hediyelik eşya temin ediyor hem de kendi geçimlerini sağlamaya çalışıyorlar.
Ziyaretçilere barınma imkânı sağlayan otel, restoran ve benzeri yerlerde, Maasailerin istihdam ediliyor olması ve tur rehberliğinde görevlendirilmeleri bölgedeki turizmi daha canlı ve benzersiz hale getiriyor.
Bu açıdan bakıldığında Maasailer, Ngorongoro bölgesindeki turizme engel olmak şöyle dursun bilakis katkı sağlıyor.
Hükümet ise tam tersi düşünceler dile getiriyor. Şubat 2022'de Tanzanya Parlamentosu, Maasai'lerin bölgeden çıkarılmasını hızlandıracak politika değişikliklerini gündeme getirdiğinde, milletvekillerinin çoğunluğu tahliyeden yana tavır koyarken sadece üç milletvekili (üçü de Maasai kabilesine mensup) bu hamleye karşı çıkarak Maasailerin toprak haklarını savundu.
Hükümetin Maasaileri ve diğer toplulukları tahliye kararının gerekçesi ise av rezervi, koruma alanı ve milli park gibi alanlarda otlatma ve avlanmanın Tanzanya kanunlarına aykırı olması.
Hükümet yetkilileri, turizmi ve ekolojik dengeyi korumak için nüfusu hızla artan bölge halkını farklı bir alana taşımanın elzem olduğunu ve her bir aileye Handeni ve Simanjiro bölgelerinde ev ve arazi tahsis edileceğini söylüyor.
Maasailerin atalarının topraklarında yaşama haklarını savunan sivil toplum kuruluşları ve çevreci aktivistler ise hükümeti bölgeyi karınlarını doyurmak için hayvan otlatan ve avlanan asıl sakinlerinden arındırıp zengin turistlerin rahatça avlanmasına olanak vererek daha fazla gelir elde etmeyi amaçlamakla ve para için kendi halklarını kurban etmekle suçluyor.
Kaynaklar:
https://www.hrw.org/news/2023/02/22/tanzania-should-halt-plan-relocate-maasai-pastoralists
https://www.amnesty.org/en/latest/news/2023/06/tanzanian-authorities-brutally-violated-maasai-amid-forced-evictions/
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish