Venezuela (2): Ordu ve müdahale gölgesi... Bolivarcı kalenin askeri diyalektiği

Umut Berhan Şen Independent Türkçe için yazdı

Venezuela ordusu, Bolivarcı Devrim'in hem kalkanı hem kılıcıdır.

Hugo Chavez'in 1992 darbe girişimiyle başlayan süreç, 1999 Anayasası'yla ordunun "halkla bütünleşmesini" resmileştirdi.

Silahlı kuvvetler, dört ana koldan oluşur: Kara, deniz, hava ve ulusal muhafız.

Toplam aktif personel sayısı 2025 itibarıyla 165 bin civarındadır; yedeklerle birlikte 300 bini bulur.

Chavez döneminde orduya 4,5 milyon sivil milis eklendi; bunlar mahallelerde, fabrikalarda, köylerde örgütlenir.

Milisler, "asimetrik halk savaşı" doktrininin temel taşıdır.

Ordu, petrol gelirleriyle donatıldı: Rus Sukhoi savaş uçakları, S-300 hava savunma sistemleri, Çin yapımı zırhlı araçlar. 2025'te Rusya'dan 5 bin yeni füze alındı.

Üstelik Caracas'ta uçaksavar bataryaları yükseliyor.

Ordunun yapısı, devrimin ideolojisiyle iç içe geçti.

Chavez, subayları "Bolivarcı" diye ayırdı.

Unutmamak gerek; 2002'de Chavez halkın sokağa dökülmesiyle ve orduyla bir hareket etmesiyle geri dönmüştü.

O günlerden bugüne gelirsek, ordu seçimlerde Maduro'nun da garantisi oldu.

Hatta, 2017'de Kurucu Meclis kurulduğunda generaller başroldeydi.

2019'da Juan Guaido'nun çağrısına rağmen ordu dağılmadı bile.

Sadece birkaç yüz subay firar etti. Generaller, petrol şirketi yönetiminde, gıda dağıtımında, madenlerde görevli.

Bu, "sivil-asker birliği" mi yoksa "askeri bürokrasi" mi?

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Belki de her ikisi birden.

Venezuela'nın Bolivarcı Ordusu, kara gücünün demir yumruğunu Rus T-72B1 tanklarıyla kurmayı hedeflemişti.

92 adet olan bu tanklar 2009-2011 arası teslim edilmişti. 125 mm top, reaktif zırh, gece görüşüyle kâğıt üstünde heybetli.

Ama gerçekte?

Yüzde 60'ı hareketsiz: Yedek parça yok, bakım sıfır, motorlar pas.

BMP-3'ler (100+) ve BTR-80'ler (500) destek verse bile, işin doğrusu 2025 tatbikatlarında 20 tank zar zor çalıştı.

Venezuela'da subaylar, And Dağları'nda muhtemel bir gerilla harbi sırasında bu araçlar için "kale gibi dayanıklı" diyorlar.

Ama ABD F-35'ine, F-22 Raptor'lara karşı, ne kadar dayanabilir ki bu eski model tank ve zırhlılar?


2025'in son çeyreğinde ABD tehdidi, ordunun sınavı.

Trump'ın ikinci dönemi, Karayipler'e 8 savaş gemisi, 4 bin asker, nükleer denizaltı gönderdi.

Eylülde 17 hız teknesine saldırı düzenlendi; 69 kişi öldü.

Trump, "Maduro'nun günleri sayılı" dedi. Ama Venezuela ordusu, coğrafyaya yaslanıyor.

And Dağları, Orinoco bataklıkları, Amazon ormanları işgalci için kâbus.

Milisler, gerilla taktikleriyle eğitimli. 200 bin aktif askere karşı 4,5 milyon milis, "her ev bir kale" diye haykırıyor.

Rus ve Çin desteği, belli seviyede bir lojistik sağlıyor elbette. Caracas'ta tatbikatlar gece gündüz sürüyor.


Müdahale senaryoları 3 başlıkta toplanıyor:

  • Birincisi, deniz ablukası: ABD donanması, La Guaira limanını kapatır, petrol ihracatı durur.
  • İkincisi, hava bombardımanı: Sukhoi'ler ve S-300'ler devreye girer, ama ABD'nin F-35'leri üstün.
  • Üçüncüsü, kara işgali: Kolombiya sınırından 25 bin asker yığılır, ama gerilla savaşı aylarca sürer. Trump, "işgal yok" diyor ama CIA gizli operasyonları artırdı. Drone'lar, özel kuvvetler, muhalif eğitim kampları da cabası.

Maduro tüm bunlara, "Sonunuz Vietnam'daki gibi olur" diye yanıt veriyor.


Peki, ordu içinde çatlak var mı?

Genç subaylar, hiperenflasyondan şikâyetçi.

Aileleri aç, ama üst düzey generaller konfor içerisinde yaşıyor.

2024 seçim sonrası 2 bin asker firar etti.

ABD, bu çatlakları büyütmek istiyor.

50 milyon dolar ödül ilan edildi Maduro'nun başı için.

Ama ordu büyük ölçüde, rejimle özdeşleşmiş.

Chavez'in portreleri halen kışlalarda.

Milisler, mahallelerde nöbet tutuyor. 
 


Esasen, Venezuela'da sosyal doku, ordunun aynası.

Yoksulluk yüzde 80, ama milisler gıda dağıtıyor.

Hastaneler boş, ama askeri klinikler dolu.

Suç çeteleri, orduya alternatif oluyor.

En meşhur ve etkili suç çetesi, Tren de Aragua, Kolombiya sınırında çatışıyor.

Peki, gerçekte ordu, çetelerle anlaşıyor mu, savaşıyor mu?

Gri ve girift olan alan burası işte.

Müdahale gelirse, ordu ve çeteler beraber direnir mi?

Tarih, 2002'yi hatırlatıyor:

Halk sokağa, ordu arkasına.

Ama 2025'in son çeyreğinde halk yorgun.

8 milyon göçmen, geride kalanları yalnız bıraktı.

Nihayetinde, Venezuela ordusu, Bolivarcı kalenin son neferi.

ABD baskısı, diyalektik süreci hızlandırıyor.

Zafer mi, çöküş mü?

Cevap, And Dağları'nda, Orinoco'da, Caracas sokaklarında.

Bir general sosyal medyada dolaşan videoda, "Petrolümüz için ölürüz" diyor.

Peki tüm bunlar, devrimin son nefesi mi, yoksa yeni bir başlangıç mı?

Hiç kuşkusuz, tarih, yine halkın elinde.

 

 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU