Önceki hafta, Kürt sorununun çözümüyle ilgili bir panelde konuşma yapmak üzere eşimle birlikte Diyarbakır'dan Van'a gittik.
"Yediğin içtiğin sana kalsın, gördüklerini anlat" diye meşhur bir söz vardır.
Ben her ne kadar gezilerimde yemeklerle ilgili sohbetleri sevsem de bu kez size yalnızca gördüklerimi aktaracağım.
Öncelikle şunu söylemeliyim:
Yaklaşık 25 yıldır devam eden Diyarbakır-Bitlis-Tatvan yolu nihayet tamamlanmış.
Daha önce yapılan birkaç tünel çökmüş, viyadükler konusunda anlaşma sağlanamamış.
İnşaat kısım kısım ilerlemiş, sonra durmuş.
Ama sonunda, şükürler olsun, bizim gitmemizden bir hafta önce yol trafiğe açıldı.
Gerçekten güzel olmuş.
Bitlis'in içi neredeyse tamamen yeniden yapılmış; çarşı adeta baştan aşağı yenilenmiş.
Ancak bugün özellikle üzerinde durmak istediğim iki olumsuzluk var:
- Birincisi, Silvan'daki şehir içi geçiş yani çevre yolu eksikliği.
- İkincisi ise, Tatvan'daki şehir içi geçiş sorunu.
İnan edin, yıllardır bu yolları gidip geliyorum ve her seferinde durumu gözlemliyorum.
Neler yapıldığını, neyin planlandığını, basın ve medya aracılığıyla takip edebildiğim kadarıyla devlet idarelerinden, özellikle Karayolları'ndan yatırım ve yol bilgilerini öğrenmeye çalışıyorum.
Maalesef Tatvan çevre yolu adeta kangren haline gelmiş.
Rahva'yı, yani Bitlis çıkışındaki Rahva düzlüğünü geçtikten sonra Tatvan'a ulaşmak ve tekrar Van yoluna bağlanmak normal şartlarda yarım saat sürüyor.
Peki, "anormal şartlar" ne demek?
Eğer arka arkaya üç-dört tır önünüze girmişse veya yanlış park edilmiş bir araç varsa, yolculuk süresi çok daha uzuyor.
Yazık, günah.
Bu kadar kısa bir mesafenin bu kadar uzun sürede alınması her türlü zarara yol açıyor: psikolojik olarak, maddi olarak, zaman kaybı olarak…
Kısacası zarar, zarar, zarar.
Tatvan Çevre Yolu yıllar önce ihaleye çıkarılmıştı.
Yol, Tatvan'ın arkasından -Muş'tan gelen yol ile Bitlis'ten gelen yolun birleştiği noktadan- dağlık kesimden Van yoluna bağlanıyor.
İnşaata da başlandı ama ne hikmetse bir türlü tamamlanmıyor.
Her yıl bir bakan geliyor, klasik açıklamalar:
En kısa sürede bitireceğiz, trafiğe açacağız, şöyle yapacağız, böyle yapacağız.
Ancak her seferinde süreç bir, iki yıl daha öteleniyor.
Şu anda konuşulan tarih 2027.
Olur mu, olmaz mı?
İnşallah en kısa sürede tamamlanır.
Burada bir de sitemim var: Hem Bitlisli hem de Silvanlı politikacılara.
Özellikle Vahit Kilerbey…
Milletvekili olduğu dönemde ve öncesinde oldukça etkili oldu. Büyük işler yaptı, önemli ihaleler aldı.
Ama ne olur, biraz da kendi memleketinizle ilgilenin.
Bu yollar tamamlanmış olabilir, ama çevre yolu hâlâ iki ucu açık, ortası tıkalı bir tüp gibi halkı perişan ediyor.
Lütfen kendi özel işlerinizle ilgilendiğiniz kadar bu tür kamusal işleri de önemseyin.
Tatvan çevre yolunun bir an önce tamamlanması gerekiyor.
Daracık bir çarşı var; Tatvan'ın neredeyse tek caddesi, ama o da tır ve otobüslerin geçişine yetmiyor.
Silvan'ın durumu ise biraz farklı.
Bildiğiniz gibi Silvan, Diyarbakır'ın en eski ve kadim ilçelerinden biri.
Tarihi oldukça derin; tarih öncesi dönemlerden beri yerleşim yeri olmuş, çok önemli idari ve siyasi olaylara tanıklık etmiş.
Ayrıca, Kürt hanedanlarından Mervanilerin de başkenti olmuş.
Ben milletvekilliği yaptığım 2011-2018 döneminde muhalefette olmama ve o dönemde HDP ile iktidar arasındaki ilişkilerin oldukça sancılı olmasına rağmen bir gerçeğin altını çizmek istiyorum - lütfen yanlış anlamasınlar: AK Partili milletvekillerinin veya bakanların haberleri olmadan Silvan Çevre Yolu projesini tamamlatmayı başardım.
Peki, bunu nasıl yaptım?
Gittim, geldim, rica ettim.
Binali Yıldırım Bey o dönemde Ulaştırma Bakanı'ydı, kendisiyle görüştüm.
Karayolları Genel Müdürlüğü ve Bölge Müdürlüğü ile defalarca konuştum.
En sonunda karşımıza devlet su işleri çıktı. Dediler ki:
Ovada sulama kanalları ve tüneller var; bu yüzden Silvan Çevre Yolu'nu dağdan geçirmek mümkün değil.
Ayrıca askerî birliklerin bulunduğu alanlar ve diğer engeller de durumu zorlaştırıyordu.
Ovadan geçmenin en büyük engeli ise Devlet Su İşleri'ydi.
Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü ile Diyarbakır'da toplantılar yaptım.
Hem Karayolları hem de Devlet Su İşleri yetkilileri bu çalışmalara birlikte katıldılar.
Sonuç olarak, Allah'ın izniyle Silvan Çevre Yolu projesini tamamladık.
Diyarbakır'dan Silvan'a doğru giderken, henüz Silvan'a girmeden sağa dönüyorsunuz ve Silvan-Batman yolunun çıkışına bağlanıyorsunuz.
Yol gayet güzel.
Ama ne yazık ki bu durum, Tatvan Çevre Yolu için geçerli değil; Tatvan yolu çok daha şanssız.
Niye şanssız?
Çünkü Tatvan Çevre Yolu'nun en azından inşaatı başladı ve ihalesi yapıldı.
Oysa Silvan Çevre Yolu'nun ihalesi bile henüz gerçekleştirilemedi.
Yine Silvanlı bir AK Partili milletvekili dev ihaleler aldı.
Milletvekilliği döneminde, ne olurdu ki, Vahit Bey'e söylediğim gibi -Tatvan ve Silvan için de söylüyorum- kendi işlerinizle ilgilendiğinizin en az onda biri kadar bu yollarla ilgilenseydiniz keşke.
Maalesef bugün Silvan Çevre Yolu hâlâ kötü durumda.
Eskiden, 25-30 yıl önce çevre yolu olarak yapılan yol, artık şehrin tam ortasından geçiyor.
Sağlı sollu büyük binalar, mağazalar…
Yani şehrin içinden bir bulvardan geçmek zorunda kalıyorsunuz ve yol büyük oranda tıkalı.
Bu nedenle Silvan ve Tatvan çevre yollarının bir an önce, acilen tamamlanması gerekiyor.
Özellikle Silvan yolunun mutlaka bu yıl yatırım programına alınarak ihalesinin yapılması şart.
Yazık, günah.
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish