Kızım canlı röportajda öldürüldü: Yüksek Mahkeme'de görülen bu dava, interneti değiştirebilir

Alison Parker cinayetinin videoları, okyanustaki bir damla gibi

(WDBJ)

21 Şubat 2023'te ABD Yüksek Mahkemesi, dönüm noktası niteliğindeki Gonzalez-Google davasını gördü. 2015'te IŞİD grubunun bir saldırısında hayatını kaybeden Kaliforniyalı üniversite öğrencisi Nohemi Gonzalez'in ailesi, Google'ın sahibi olduğu YouTube'u, algoritmaları aracılığıyla örgütün videolarını yaydığı gerekçesiyle dava etmişti. Dava konusu, YouTube'un algoritmasının kullanıcılara bir sonraki videoyu izlemeleri için yaptığı hedefli önerilerin İletişim Ahlakı Yasası'nın 230. Bölümü tarafından korunup korunmadığı.

YouTube ve Facebook tarafından kullanılan algoritma güçlendirmelerinin kişilere nasıl zarar verdiğine dair ilk elden deneyimlerim var.

Kızım gazeteci Alison Parker, 26 Ağustos 2015 sabahı ABD'nin Virginia eyaletinin Moneta kentinde canlı bir röportaj gerçekleştirirken, GoPro kamera kullanan hoşnutsuz eski bir muhabir onu ve kameramanı Adam Ward'ı vurarak öldürdü. Silahlı saldırgan, kurbanlarına yaklaştığını, en az 8 el ateş ettiğini ve ardından kaçmaya çalışan Alison'ı kovaladığını gösteren görüntüleri internette yayımladı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Videoyu hiç izlemedim ve asla da izlemeyeceğim. O sırada, daha önce yaptığım profesyonel oyunculuk çalışmalarımdan videolar içeren herkese açık bir YouTube hesabım vardı. Kızımın öldürülmesini takip eden saatler, günler, haftalar ve yıllar boyunca, sitedeki komplocular ve düzenbazlar tarafından tehdit edici ve son derece üzücü mesaj yağmuruna tutuldum. Daha sonra, Alison'ın cinayetinin ham canlı görüntülerini sadistçe eğlenmek için YouTube, Facebook ve Instagram'da yayımlamaya başladılar, çekimin kurgulandığını iddia ettiler ve beni Alison'ın babası gibi davranmak için para alan bir oyuncu olmakla suçladılar.

Alison'ın ölüm anlarını gösteren bu videolar yıllarca sosyal medya platformlarında hızla arttı. Sadece şoke etme değerlerini arttırmak için kurgulanmadılar, daha da kötü olansa bu platformların Alison'ın cinayetiyle ilgili başka sahte videolar önererek bu hastalıklı iştahı beslemesiydi. Görünüşe göre bir kullanıcı ne kadar çok izlerse, bu platformlar o kadar çok "öneri sunuyordu". İnsanların öldürülmesini detaylı şekilde tasvir edip şoke etme değeri ve eğlence için son anlarından faydalanarak, bu platformlar "şiddet içeren içeriğe izin verilmediğini" ilan eden kendi hizmet şartlarını çiğniyor ve sitelerini bu şiddet içeren ve rahatsız edici videolar için denetlediklerini öne sürüyor.

Mağdurlar ve aileleri de bu videoların hızla çoğalmasını engellemek için en kötü anlarını tekrar tekrar yaşayarak polislik yapmak zorunda kalıyor. Mağdurlar bu videoları bildirmek için bu külfetli sürece uyduklarında bile, platformlar bu videoların kaldırılması yönündeki kendi gerekliliklerine uymuyor.

Yüzlerce videoyu işaretleyip bağlantıları basınla ve milletvekilleriyle paylaşan, Coalition For a Safer Web'den (Daha Güvenli İnternet Koalisyonu) Eric Feinberg, Alison öldüğü gün yüklenen cinayet videolarının, tekrarlanan bildirimlere rağmen yıllarca sitelerde kaldığını söylüyor. Bu platformların kendilerini etkin bir şekilde denetleme kapasitesine sahip olmalarına rağmen, mali kazanç elde etmek için bunu yapmayı reddettikleri tartışılmaz bir gerçek. The Independent'a konuşan Feinberg, 230. Bölümün "tüketicilerin dava açılamayan bir sektörde dava açmasına izin vermezken büyük teknoloji şirketlerini koruduğunu" söyledi.

İşte bu yüzden Alison Parker cinayetinin videoları, okyanustaki bir damla gibi. Bu platformlarda bireylerin ölüm anlarını gösteren, aldatmacaları ilerleten ve kurbanların ailelerine yönelik tacizi kışkırtan sayısız başka video var. Bu videolar arasında silahlı saldırıların ham görüntüleri, cansız bedenler, kendilerini öldürmeye hazırlanan insanlar, bıçaklama ve tehlikeli komplo aldatmacaları yer alıyor. Bu kurbanlar hayattayken seviliyorlardı ve ölümlerinde Google ve Facebook tarafından istismar edilmeyi hak etmiyorlar.

Georgetown Üniversitesi Hukuk Merkezi'nin yardımıyla, kendi hizmet şartlarını ihlal ettikleri gerekçesiyle 2020'de Google'ı, 2021'de Meta'yı Federal Ticaret Komisyonu'na (FTC) şikayet ettim. Yapılan şikayetler, Facebook muhbiri Frances Haugen'in kongre ifadesinde de yankılandı. Ne yazık ki, FTC her iki geçerli şikayete de yanıt vermedi.

Haugen tarafından açıklanan suiistimal iddialarını ortaya çıkaran bitmek bilmeyen duruşmalar haricinde, muhtemelen her yerde bulunan ve güçlü teknoloji lobicileri tarafından felç edilen etkisiz bir Kongre harekete geçmedi. 2019 yazında, bu sonu gelmeyen duruşmalardan birinde, Senato Yargı Komitesi önünde ifade verdim. İfademin sonunda, Google'ı sorumlu tutmak için mahkemede bana bir gün vermeleri için üyelere ricada bulundum. Senatör Ted Cruz, eğer zamanında Blockbuster bana Alison'ın cinayet videosunu göndermiş olsaydı, sahip oldukları her şey için onları dava edebileceğimi söyledi. Benim cevabımsa "Senatör, bunu yapabilmem için bana yardım edin" oldu.

Bu neredeyse 4 yıl önceydi ve hâlâ bir gelişme yok. Buna bir de FTC'nin çok yanlış bir şekilde sessiz kalmasını eklediğimizde, karar verme görevi artık çok zayıf olan Yüksek Mahkeme'ye düşüyor. Sonuç, internetin kendisi üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Google, Meta (Facebook'un ana şirketi) ve diğerleri, mahkemenin bu şirketlere herhangi bir sorumluluktan tamamen muafiyet sağlayan 230. Bölüm'ü önemli ölçüde sınırlandırması halinde, bunun bazı sitelerde sakıncalı içeriğin hızla çoğalmasına ve diğerlerinde içeriğin apar topar kaldırılmasına yol açabileceğini söylüyor.

7 yılı aşkın süredir ve aksi yöndeki yalan beyanlarına rağmen, Google ve Facebook kızımın hayatının anısını kirletti. Yüksek Mahkeme, sahip oldukları dokunulmazlığı kaldırmadığı sürece bu platformlar kaybettiklerimizin anılarını kâr ve eğlence için istismar etmeyi sürdürecek. İşi halletmek için Yüksek Mahkeme'den alışılmadık bir koalisyon gerekiyorsa, öyle olsun.

Alison'ın ölümünden bu yana bu mücadeleyi sürdürüyorum ve adalet yerini bulana kadar da durmayacağım.



https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: İpek Uyar

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU