Mültecilerin Fas'tan İspanya'ya geçiş denemesi kanlı bitti: En az 23 mülteci Fas polisi tarafından öldürülürken, yüzlerce kişi de yaralandı

Memet Aksakal Independent Türkçe için yazdı

24 Haziran sabahı erken saatlerde bir araya gelen, çoğu Fas'ta bulunan sahra altı ülkelerden gelen Afrikalı mültecilerden oluşan yaklaşık 2 bin kişi, Afrika kıtasında Fas ile bitişik olan İspanya'ya ait iki bölgeden biri olan Mellila'ya geçmek için Barrio Chino sınır kapısına gelip zorla karşı tarafa geçme teşebbüsünde bulundu.

Mültecilerden bazıları yüksek metal bariyerlere tırmanırken bazıları da ellerindeki büyük makaslarla sınırı tellerini kesti. 

Fas polisinin müdahalesi ile bazıları polis olmak üzere 200'den fazla kişi yaralanırken, en az 23 mülteci de Fas polisi tarafından öldürüldü.

İspanya medyası tarafından yayımlanan görüntülerde yerde çok sayıda ceset görülürken, bağımsız kaynaklar ölü sayısının çok daha yüksek olduğunu iddia ediyor. 
 

 

Fas ile İspanya'nın arasının düzelmesinden sonra mültecilerin ilk toplu sınırı geçme denemesi

Mültecilerin Fas'tan İspanya'ya toplu geçiş denemesi, Fas ve İspanya'nın bozulmuş ilişkilerini mart ayında yeniden düzeltmesinden sonra yaşanan ilk toplu geçiş denemesi oldu. 

Geçen yıl, İspanya hükümeti, Batı Sahra'nın bağımsızlığı için mücadele eden Polisario Cephesi lideri Brahim Ghali'nin Nisan 2021'de bir İspanyol hastanesinde Kovid-19 tedavisi görmesine izin vermesi üzerine, iki ülkenin ilişkileri bozulmuştu.

Fas, büyük bölümü Fas'ın kontrolünde, bir kısmı da Cezayir'in desteklediği Polisario Cephesi'nin kontrolünde bulunan Batı Sahra'nın Fas'ın bir parçası olduğunu iddia ederken, Polisario cephesi, 1991 ateşkesinde anlaşıldığı gibi bölgenin bağımsızlığı için BM denetiminde referandum düzenlenmesini istiyor.

Eski ABD Başkanı Trump döneminde ABD, Fas'ın İsrail'i tanıması karşılığında Fas'ın Batı Sahra üzerindeki egemenliğini tanıdığını açıklamıştı. 

Bu yılın mart ayında İspanya hükümeti, uzun yıllardır desteklediği Polisario cephesinden desteğini çekip Fas'ın Batı Sahra için açıkladığı özerklik planını desteklediğini açıklaması ve İspanya Başbakanı Pedro Sanchez'in daha sonra Rabat'ı ziyaret etmesi ile bir yıl süren iki ülke arasındaki diplomatik kriz sona ermişti. 

Geçen yıl iki ülke arasında kriz çıkmasından kısa süre sonra, Fas ile bitişik İspanya'ya ait başka bir bölge olan İspanya'nın Ceuta'a bölgesine 10 bin kadar göçmen sınırı geçip İspanya tarafına geçmiş ve Fas güvenlik güçleri duruma müdahale etmemişti.

İki ülke arasında anlaşma sağlanana kadar, Fas'tan İspanya'ya sık mültecilerin toplu geçiş denemeleri devam etmişti.

Fas ile İspanya arasındaki krizin sona ermesi ile Fas'tan İspanya'ya kaçak mülteci geçişi bir ay içinde yüzde 70 oranından düşmüştü.
 

 

İspanya'nın Fas'ın Batı Sahra özerklik planının desteklemesine Cezayir'in tepkisi

İspanya'nın da Fas'ın Batı Sahra'daki özerklik planını desteklemesi ve dolayısı ile Fas'ın Batı Sahra üzerindeki egemenliğini tanıması ile Fas ile İspanya'nın arası düzeldi; ama bu sefer Batı Sahra'nın bağımsızlığı için mücadele eden Polisario Cephesini destekleyen Cezayir ile İspanya'nın arası bozuldu. 

Cezayir hükümeti tarafından 8 Haziran'da yapılan açıklamada, 20 yıl önce İspanya ile imzalanan işbirliği anlaşmasının askıya alındığı ve iki ülke arasında ticaretin dondurulduğu belirtildi. 

Cezayir'in bu açıklaması, Ukrayna'daki savaş nedeni ile Rusya doğalgazına alternatif arayan AB ülkelerinde kaygıya neden oldu.

Cezayir ile İspanya arasında bir doğalgaz boru hatı bulunuyor ve İspanya doğalgazını büyük ölçüde Cezayir'den temin ediyor. 

Cezayir tarafından yapılan açıklamada, İspanya ile ticareti dondurmasının doğalgazı kapsayıp kapsamadığı açıklanmamıştı ama şu ana kadar İspanya'ya yapılan gaz sevkiyatında bir sorun yaşanmadı. 

Rusya'nın Avrupa'ya doğalgazı kesmesi ihtimaline karşı AB ülkelerinde, Cezayir doğalgazının Rus doğalgazının alternatiflerden biri olarak konuşulurken, nisan ayında Cezayir tarafından yapılan açıklamada, İspanya'nın Cezayir'den aldığı gazı başka ülkelere satması durumunda İspanya'ya gaz sevkiyatının durdurulacağı belirtilmişti. 


Türkiye'nin Kürt sorununa bakışı ile Fas'ın Batı Sahra sorununa bakışının benzerliği

Fas'taki Batı Sahra sorunu biraz Türkiye'de Kürt sorununa benziyor. 1991'de yapılan ateşkes sonrası BM gözetiminde Batı Sahra'da bağımsızlık referandumu düzenlenmesine karar verildiği halde geçen süre içinde Fas, referandumun yapılmasına engel oldu.

Geçen yıl Polisario Cephesinin Batı Sahra-Moritanya sınır geçişini kapatması üzerine Fas güçleri sınır kapısına müdahale etmiş ve çıkan çatışmalar sonrası Polisario Cephesi 30 yıllık ateşkesin bittiğini ilan etmişti. 

Türkiye'de Kürt sorunu PKK sorunu olarak görülse de, aslında sorunun temelinde Türkiye'nin bölgede Kürtlerin bir hak sahibi olması, bir devlet kurulmasına engel olmasından kaynaklanıyor. PKK da bu durumun ortaya çıkardığı bir sorundur.

2017'de Irak Kürdistan Bölgesi'nde (IKB) bağımsızlık referandumu yapılırken Cumhurbaşkanı Erdoğan buna şiddetle karşı çıkmış, IKB'ye olan uçuşları durdurmuş, birkaç yüz Iraklı askeri Şırnak'ın Silopi ilçesine uçaklarla taşınmış ve bu askerler Kürtlerin elinde olan Habur sınır kapısı önünde iki ay tatbikat yapmıştı.

IKB yetkililerinin kapıyı teslim etmeyeceklerini, savaşmaya hazır olduklarını açıklamaları ve geri adım atmamaları üzerine Erdoğan hükümeti Iraklı askerleri Irak'a geri göndermişti. 

Türkiye hükümeti ayrıca Irak Anayasası'nın 140. maddesine göre, Kerkük dahil Irak Kürdistan Bölgesi yönetimi sınırları içinde olmayan yerlerin hangi tarafta kalacakları konusunda yapılması öngörülen referanduma da Kürtlerin kazanacağı belli olduğundan engel oldu.

Türkiye ile Fas arasında bu konuda başka bir benzerlik de dış siyasette görülüyor. Türkiye'nin PKK'ya karşı yeterince bir şey yapmayan ya da PKK üyelerini Türkiye'ye iade etmeyen ülkelere PKK'yı destekliyor diyerek gösterdiği tavır gibi, Mesela İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine engel olmak gibi, Fas'ın da dış politikası Batı Sahra konusunda Polisario Cephesini destekleyen-desteklemeyen ülkeler şeklinde şekilleniyor.

Fas, Polisario Cephesini destekleyen ülkelere tepki gösterip çeşitli yaptırımlarda bulunurken, Fas'ın Batı Sahra üzerindeki egemenliğini tanıyan ülkeler ile de işbirliği yapıyor. 

Bu yüzden uzun yıllardan beri Fas ile Polisario Cephesini destekleyen Cezayir'in arsı bozuk ve uzun bir sınırı paylaşan iki ülke arasında ticaret yapılamıyor, büyük bir ticaret potansiyeli kullanılamıyor. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Batı Sahra sorunun başlangıcı ve Batı Sahra halkının talebi

1884'den itibaren İspanya'nın kolonisi olan Batı Sahra üzerinde 1957'den bu yana hak talep eden Fas, 1975'te Batı Sahra'ya Yeşil Yürüyüş adlı bir askeri operasyonla İspanya'nın Batı Sahra'dan çekilmesini sağladı.

Bölgenin büyük bir kısmını Fas, bir bölümünü de Moritanya ele geçirdi.

Resmi olarak 1973'te kurulan Polisario Cephesi (Batı Sahra Kurtuluş Ordusu) Fas'a karşı bağımsızlık için mücadele etmeye başladı. 

Yıllarca süren savaş sonrası, 1991'de Fas hükümeti ile Polisario cephesi arasında ateşkes anlaşmasına varıldı.

Daha sonra Fas hükümeti iki kesimi ayran hat üzerinde kumdan yüksek bir duvar inşa etti. İki taraf arasında resmi bir geçiş bulunmuyor. 

Batı Sahralıların çok büyük çoğunluğu kendilerini Fas'ın bir parçası olarak görmüyor ve bağımsız bir ülke olmak istiyor ama Fas, Batı Sahra'nın Fas'a ait olduğunu iddia ediyor ve son yıllarda bazı Avrupa ülkeleri ve ABD'ye taviz vererek bu konuda kendi görüşünü onlara kabul ettirdi. 

1991'de BM gözetiminde varılan ateşkes anlaşmasının bir maddesi de Batı Sahra'nın geleceğine yapılacak bir halk oylaması ile karar verilmesiydi ama Fas, yapılacak bir halk oylamasında bağımsızlık yönünde karar çıkacağını bildiği için halk oylamasının yapılmasını çeşitli bahanelerle engelledi.


Fas'taki Afrikalı göçmenler 

Fas'ın Batı Sahra'daki egemenliğini tanıyan bazı Afrika ülkelerinin vatandaşları Fas'a kolay seyahat ediyor ve Fas'ta kaçak kalmalarına yetkililer göz yumuyor.

Fas'ın en büyük şehri olan Kazanblanka'da bu ülkelerden Fas'a gelmiş ve ülkelerine dönmek istemeyen çok sayıda Afrikalı kaçak olarak yaşıyor.

Bunların bir kısmı İspanya'ya gitmek için gelmiş ve bazıları zaman zaman kaçak olarak İspanya'ya geçiyor.

Cuma günü Fas'tan İspanya'ya ait Melilla'ya geçmek için sınır kapısına baskın yapan yaklaşık 2 bin kişinin büyük çoğunluğu da Fas'ta kalan bu Afrikalılardı.

Türkiye hükümetinin Yunanistan'a baskı yapmak için 2020'de Yunanistan sınırına çoğu Afgan olan on binlerce mülteci yığması gibi, Fas hükümeti de İspanya ile arası bozuk olduğu bir yıl içinde bu yıl mart ayına kadar Afrikalı mültecilerin İspanya'ya gitmek için sık sık sınır kapılarına saldırmalarını görmezden geldi ve engellemedi. 

Buna alışmış olan Afrikalı mülteciler, her zamanki gibi kendilerine dokunulmayacağını düşünerek sınır kapısına yeni bir baskın yaptı ama şimdi İspanya ile Fas'ın arası iyi olduğu için Fas polisi İspanya'ya sadakatini de göstermek için mültecilere şiddetle müdahale etti ve en az 23 mülteci öldü, yüzlerce kişi de yaralandı.

Fas'ın, Batı Sahra'ya sınırlı özerklik planı birçok ülkeden destek bulmuş durumda ama bu planın tüm batı Sahra'da uygulanabilmesi, Polisario Cephesi ve Cezayir'in de bu planı kabul etmesine bağlı.

Polisario Cephesi ve Cezayir'in kabul etmediği bir planın tüm Batı Sahra'da uygulanması imkanı bulunmuyor.

Bunun farkında olan Fas, Cezayir'e baskı uygulanmasını sağlayarak Cezayir'ın Polisari Cephesinden desteğini çekmesini ve Polisario Cephesinin teslim olmaya mecbur bırakılmasını istiyor.

Cezayir'in, Fas'ın özerklik planını desteklemesi sonrası İspanya'ya gösterdiği tepki, Cezayir'in Fas'ın planının uygulanmasını kabul etmeyeceğini gösteriyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU