Karamollaoğlu, 'İnsanca Yaşam Manifestosu'nu açıkladı

Karamollaoğlu, "Hak ve özgürlüklerin anayasada ya da yasalarda yer almasını değil, hayatın içinde var olmasını ve insan tarafından bizatihi kullanılmasını önemsiyoruz" dedi

Fotoğraf: AA

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin İl Başkanları ve İl Müfettişleri Toplantısı'nda konuştu. Gündemdeki konulara ilişkin görüşlerini ve çözüm yollarını paylaşan Karamollaoğlu partisinin “İnsanca Yaşam Manifesto”sunu açıkladı.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, hak ve özgürlüklerin anayasada ya da yasalarda yer almasını değil, hayatın içinde var olmasını ve insan tarafından bizatihi kullanılmasını önemsediklerini belirtti.

Karamollaoğlu, partisinin AFİTAB Kültür Merkezi'nde düzenlenen il başkanları ve il müfettişleri toplantısında yaptığı açıklamada, insanı insanca yaşatmanın vazgeçilmez öncelikleri olduğunu söyledi.

Türkiye'de milyonlarca insanın açlık ve yoksulluk sınırının altında bir hayata mahkum edildiğini öne süren Karamollaoğlu, her üç gençten birinin işsiz olduğunu, yıllarca alın teri dökmüş emeklilerin de 2-3 bin lira ile geçinmeye çalıştığını ifade etti.

Manzara üzüntü verici

İşçi ve emekçilerin zor koşullarda çalıştırıldığını ve emeklerinin karşılığını almadığını savunan Karamollaoğlu, "Hangi alanı ele alırsak alalım, hangi meslek grubunu irdelersek irdeleyelim karşılaştığımız manzara hakikaten üzüntü vericidir." dedi.

Düzene razı olmadıklarını ve insanı insanca yaşatmayan anlayışı kabul etmediklerini belirten Karamollaoğlu, ekonomik krizden etkilenen vatandaşların yanında olduklarını dile getirdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Özgürlük, insanı yaşatmayı hedefliyorsa sahicidir

Devletin adaleti ve insani değerleri hakim kılma mekanizması olduğunu vurgulayan Karamollaoğlu, "Adalet, insanı yaşatan, onuru koruyan, hakkı ve hukuku gözeten iradenin, kararın ve kuralın geçerli ve esas olmasıdır. Her şeyin yerli yerinde, olması gerektiği gibi olmasıdır. Özgürlük, insanı yaşatmayı hedefliyor, insanca yaşamayı sağlıyorsa sahicidir. Yasaklar ve sınırlamalar, ancak insanı ve insanlığı koruduğunda mazur görülebilir" değerlendirmesinde bulundu.

Demokrasi, siyaset, hukuk, devlet ve adaleti insanca yaşamayı kolaylaştıran mekanizmalar ve kurumlar olarak gördüklerini vurgulayan Karamollaoğlu, "Hak ve özgürlüklerin anayasada ya da yasalarda yer almasını değil, hayatın içinde var olmasını ve insan tarafından bizatihi kullanılmasını önemsiyoruz" diye konuştu.

Hükümet ve devletin yardım ya da merhamet etmekten değil, hakkı ve adaleti tesis etmekten sorumlu olduğunu kaydeden Karamollaoğlu, "Kanunun içinde eşit, hakimin önünde eşit değilseniz adil yargılanma hakkından, hak arama hürriyetinden, kanun önünde eşitlikten bahsetmek ne mümkündür." dedi.

Manifesto açıkladı 

Konuşmasının sonunda partisinin İnsanca Yaşam Manifestosu’nu açıklayan Karamollaoğlu şunları söyledi:

Gardiyan değil garson devlet” anlayışıyla, devleti asli vazifesine uygun bir şekilde yöneteceğiz.

Vatandaşını korkutan ve ezen devlet anlayışı yerine; güven veren ve kalkındıran bir devlet anlayışını hâkim kılacağız.

Adil bir düzen inşa edeceğiz. Gelir dağılımında adaleti sağlayarak, refahı yaygınlaştıracağız.

Kamu ihaleleri başta olmak üzere, rant düzenini ortadan kaldıracağız.

Hiç kimsenin kursağında, bir başkasının ekmeği olmasına müsaade etmeyeceğiz.

Hiçbir vatandaşın kalbinde, haksızlığa uğradığı duygusunun yeşermesine izin vermeyeceğiz.

Yoksulluk ve yoksunluk düzenini ortadan kaldıracağız.

En temel ihtiyaçların dahi karşılanamadığı, yalnızca hayatta kalmaya yeten bu yoksunluk düzenini değiştireceğiz.

İnsanımızın yarınından endişe etmediği, çocukları için mutlu ve müreffeh bir yaşam sürebilme imkânına sahip olduğu bir ekonomi kuracağız.

İnsanımızın mülksüzleşmesine sebep olarak, kendi ülkesine duyduğu aidiyet duygusunu zedeleyen ekonomi modelini değiştireceğiz.

Eğlenmenin, sosyalleşmenin, kendini geliştirmenin, teknolojik imkânlara sahip olmanın lüks olmadığı bir Türkiye inşa edeceğiz.

Yolsuzluk düzenini de ortadan kaldıracağız.

Sadece milletimiz için çalışacak; devleti, ganimet gibi gören anlayışlara müsaade etmeyecek bir anayasal zemin hazırlayacağız.

Türkiye’yi yasaklar ülkesi olmaktan kurtaracağız.

Düşüncenin ve fikirlerin yasaklandığı güvenlikçi politikalara tevessül etmeyeceğiz.

Toplantı, yürüyüş ve gösteri yapma hakkını antidemokratik bir suç olarak gören anlayışın tersine, demokrasinin temel parametreleri olarak yeniden normalleştireceğiz.

Basın ve medya başta olmak üzere, her alandaki yasakçı anlayışa son vereceğiz.

Sadakati değil, yalnızca liyakat ve ehliyeti esas alacağız.

Normalleştirilen ve herkesin kabullendiği torpil düzenini ve mülakat sistemini kaldıracağız.

Başarılı, çalışkan ve liyakat sahibi gençlerimizi kendi ülkesine küstüren “tanıdığın varsa” anlayışını ortadan kaldıracağız.

Gençlerimizi yurt dışında bir hayat kurmaya mecbur bırakan bu adaletsizliğe son verecek, kırılan bütün kalpleri onaracağız.

Herkes için nitelikli eğitimi yaygınlaştıracağız.

Devlet kurumlarında verilen eğitimin niteliğini çağın gerekliliklerine uygun, teknolojiyle uyumlu ve geleceğe dönük olarak arttıracağız.

Yoksul çocuklar ile maddi yeterliliğe sahip olanların eğitim farkını ortadan kaldırmanın mücadelesini vereceğiz.

Türkiye’nin tüm bölgelerini kapsayacak şekilde fırsat eşitliğini mutlaka sağlayacağız.

Hukukun üstünlüğünü sağlayacağız.

Üstünlerin hukukunun normalleştiği, insanların güvenini zedeleyen adalet ve yargı düzenini değiştireceğiz.

Suçluların; meşrebine, kimliğine, banka hesaplarına, siyasi bağlantılarına göre hareket eden yargının, yalnızca adalete uygun bir şekilde karar vermesini sağlayacağız.

Siyasetin adalet üzerindeki sivil vesayetine son vereceğiz.

Vergi politikalarında adaleti sağlayacağız.

Devletin vergi alacaklarını kişi ve kurumların kazancına uygun olarak yeniden düzenleyeceğiz.

Temel tüketim maddelerinden ve temel ihtiyaçlardan alınan vergileri en aza indireceğiz.

Vatandaşın ödediği vergilerin, lüks ve israfa değil; yine vatandaşa dönmesini sağlayacağız.

Büyük sermaye sahiplerinin milyon dolarlık vergi borçlarını silip, küçük esnafa vergi faizi uygulayan haksız düzeni değiştireceğiz.

Sokak ve caddeleri güvenli hale getireceğiz.

Kadına karşı şiddeti bitirecek hukuki düzenlemelerle caydırıcı cezaları çoğaltacak, sokakların insanlar ve çocuklar için güvenli ve yürünebilir yerler olmasını sağlayacağız.

Ucuz ve kaliteli gıdaya ulaşımı kolaylaştıracağız.

Türkiye’nin gıda üretimini artıracak tarım politikalarına ağırlık vereceğiz.

Nüfus büyüklüğünü ve ihtiyaçlarını dikkate alarak kısa, orta ve uzun vadeli plan ve projelerle tarımsal üretim kapasitemizi arttıracağız.

Tarım alanlarımızın imar rantına kurban edilmesine müsaade etmeyeceğiz.

Ekilebilir arazilerimizin atıl kalmamasını sağlayacağız.

Herkesin ucuz, sağlıklı ve kaliteli gıdaya ulaşabilmesini sağlayacağız.

Demokratik katılımı yaygınlaştıracağız.

Yerel, bölgesel ve ulusal bazda alınacak önemli kararlarda doğrudan demokrasinin uygulanmasına önem vereceğiz.

Vatandaşlarımızın karar alma süreçlerinde yer almalarını sağlayarak, alınacak kararlarda vatandaşlarımızın memnuniyetini esas alacağız.

 

Independent Türkçe, AA

DAHA FAZLA HABER OKU