DEM Parti'nin Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyeleri, "bugünkü toplantıda Meclis Başkanlığı'nın, İmralı tutanakların tamamını paylaşmak yerine dolaylı anlatıma dayalı, özetlenmiş bir metni komisyona ve kamuoyuna sunmayı tercih ettiğini" belirterek, "Bu yöntem, Sayın Öcalan’ın değerlendirmelerinin sağlıklı ve bütünlüklü anlaşılmasını sağlamadığı gibi bağlamından kopuk cümleler, seçmeci vurgular ve eksik alıntılar üzerinden çok sayıda spekülasyona kapı aralamaktadır. Bu nedenle tutanakların tamamının komisyon üyeleriyle eksiksiz paylaşılması, ardından da kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini sağlayacak şeffaf bir mekanizmanın işletilmesi yönündeki talebimizi bir kez daha yineliyoruz" açıklamasını yaptı.
Partinin komisyon üyeleri ortak yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, komisyonun 19. toplantısının “Ortak Rapor Hakkında Görüşlerin Sunulması” ve “24 Kasım İmralı Ziyaretinin Aktarımı” gündemleriyle gerçekleştirildiği belirtilerek, "24 Kasım İmralı ziyaretine dair tartışmalar bağlamında yaklaşımımızı bir kez daha saygıdeğer kamuoyuyla paylaşma ihtiyacı duyuyoruz" denildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Başından bu yana bu sürecin şeffaflık ve katılımcılık ilkeleri etrafında yürütülmesi gerektiğini savunan bir parti olarak, İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan ile Meclis Komisyonu adına yapılan görüşmenin de içeriğine sadık, bütünlüklü ve objektif bir biçimde kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini düşünüyoruz.
"Şeffaflık, sürecin meşruiyetini ve toplumsal sahiplenmeyi güçlendiren asli ilkedir"
Tarihsel nitelikteki böyle bir meselenin çözümünde en fazla kaçınılması gereken husus, siyasal hesaplarla 'kapalılık' ile 'şeffaflığın' karşıt kutuplar gibi araçsallaştırılmasıdır.
Şeffaflık, sürecin meşruiyetini ve toplumsal sahiplenmeyi güçlendiren asli ilkedir. Barış ve Demokratik Toplum Sürecinin baş aktörü olan Sayın Öcalan’ın komisyon heyetiyle yaptığı görüşmenin içeriğinin parça parça, eksik ve öznel yorumlarla aktarılması; her şeyden önce Öcalan’ın bu süreçteki tarihsel rolünü daraltma ve tartışmaya açma riskini barındırmaktadır. Bu ise bir yılı aşkın süredir yürüyen sürecin temel yaklaşımlarına, verilen sözlere, yapılan tariflere ve altına girilen sorumluluklara aykırıdır.
"Adaya giden heyet üyemizin bu özet metnin hazırlanmasına dahli olmamıştır"
Komisyonda, parti olarak biz de İmralı tutanaklarının tümünün olduğu gibi kamuoyuyla paylaşılmasını talep ettik. Ancak tüm ısrarlarımıza rağmen, Meclis Başkanlığı tutanakların tamamını paylaşmak yerine, dolaylı bir anlatıma dayalı, özetlenmiş bir metni hem komisyona hem de kamuoyuna sunmayı tercih etmiştir. Adaya giden heyet üyemizin bu özet metnin hazırlanmasına dahli olmamıştır.
Bu yöntem, Sayın Öcalan’ın değerlendirmelerinin sağlıklı ve bütünlüklü anlaşılmasını sağlamadığı gibi bağlamından kopuk cümleler, seçmeci vurgular ve eksik alıntılar üzerinden çok sayıda spekülasyona kapı aralamaktadır. Toplam bağdan koparılan, öznel niyet okumalarına açık, tartışmaları körüklemeye elverişli her tür yaklaşımı reddediyoruz.
"Öcalan’ın sözlerinin olduğu gibi ve tam haliyle görünür kılınmasını savunuyoruz"
Bizim açımızdan esas olan, sürecin tüm taraflarına ve topluma karşı dürüst, tutarlı ve sorumluluk sahibi bir dil kullanılmasıdır. Sayın Öcalan’ın sözlerinin kimsenin politik pozisyonuna yedeklenmeden, herhangi bir parti içi hesaplaşmanın malzemesi haline getirilmeden, olduğu gibi ve tam haliyle görünür kılınmasını savunuyoruz.
Bu nedenle; tutanakların tamamının komisyon üyeleriyle eksiksiz paylaşılması, ardından da kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini sağlayacak şeffaf bir mekanizmanın işletilmesi yönündeki talebimizi bir kez daha yineliyoruz.
Barış ve Demokratik Toplum Süreci kişisel yorumlara, dar siyasi hesaplara, bağlamından koparılmış cümleler üzerinden yürütülen polemiklere bırakılamayacak kadar ciddi ve tarihsel bir süreçtir. Biz, sürecin özüne, ruhuna ve toplumsal beklentiye uygun şekilde nesnel, şeffaf ve bütünlüklü bir aktarım yapılması için ısrarcı olmaya devam edeceğiz."
ANKA