Finlandiya ve İsveç NATO'da, NATO Rusya'da: Tarafsızlığın ölümü, NATO'nun Rusya'nın en büyük komşusu olması

Prof. Dr. Bilal Sambur Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA

Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi, Putin yönetiminin hiç beklemediği gelişmelerin olmasına neden oldu.

Avrupa, yeniden Rusya tehdidini ağır bir şekilde hissetti ve yeniden NATO'nun güvenlik şemsiyesine sığındı.

Putin, Avrupa'nın NATO etrafında yeniden birliğini sağladı. Finlandiya ve İsveç, yıllardır Rusya'yı memnun eden bir tarafsızlık politikası izliyorlardı.

Rusya'nın Ukrayna'ya saldırması, İsveç ve Finlandiya'nın artık tarafsızlık politikalarının artık sürdürülebilir olmadığı şeklinde yeni bir güvenlik doktrini değişiklğine zorladı.  

200 yıldır tarafsızlık politikasını yürüten İsveç'in NATO'ya katılma kararı alması radikal bir kırılma noktasının göstergesidir.

Bir Nordik ülkesi olan Finlandiya'nın NATO üyesi olma kararı olması, İkinci Dünya Savaşı'ndan beri güvenlik ve savunma politikasındaki en büyük değişiklik olarak değerlendirilmektedir.

Soğuk Savaş sonrası dönemde NATO tarihinin en radikal dönüm noktası, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyesi olmasıdır. İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyesi olması, Kuzey Avrupa'nın jeostratejik haritasının yeniden çizilmesi anlamına gelmektedir.


Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, Avrupa'nın güvenlik mimarisini değiştirdiği gibi, İsveç ve Finlandiya'nın kamuoyularının tercihlerinde de büyük değişikliklere yol açmıştır.

İsveç ve Finlandiya'da tarafsızlık ve askeri bağımsızlık güçlü bir siyasal ve sosyal kültür olarak yerleşmiş durumdadır.

Sovyetler Birliği'yle ve Batıyla yakın ilişkiler kurmasına rağmen tarafsız olmayı başarmasından dolayı Finlandiya örneği, literatürde Finlandisation (Finladiyalaşma) olarak bilinmektedir.

Ukrayna savaşı, Finlandiyalaşma örneğini uluslararası ilişkilerde kavramsal model olmaktan çıkarmıştır. Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, bu ülkelerin siyasal kültürlerini derinden sarsmıştır.

İsveç ve Finlandiya kamuoylarında, tarafsızlık yerine NATO üyeliğine destek çok yüksek oranlara çıkmıştır.

Ukrayna savaşı, İsveç ve Finlandiya'nın askeri ve siyasal açılardan Avrupa'yla tam bir bütün olmalarının yolunu açmıştır.

Avrupa birbirine yakınlaştıkça, Ukrayna savaşı Rusya'yı Avrupa'dan ve Batıdan çok uzak yerlere savurmuştur. 


İsveç ve Finlandiya, resmen NATO'ya üye olmak için başvurularını yaptılar.  Üyelik sürecinin tamamlanması, bir yılı alabilir.

Rusya ve NATO üyeleri arasındaki sınır, 750 mildir. Finlandiya'nın Rusya'yla kara sınırı 830 mildir (1340 kilometre).  

Finlandiya'nın üye olmasıyla NATO ülkelerinin Rusya'yla sınırı 1600 mile, yani iki katına çıkacaktır.

İsveç'in Rusya'yla kara sınırı olmamasına rağmen bu ülke, Baltık Denizi'nde çok güçlü bir şekilde vardır.

NATO, hem karada hem denizde Rusya'nın en güçlü komşusu olmaktadır. Rusya, NATO gibi dünyanın en güçlü savunma ittifakının nefesini artık her an yanı başında hissedecektir.

Ukrayna'yı işgal etmek suretiyle savaşı Avrupa'nın içine taşıyan Rusya'nın bu hamlesine karşılık NATO, Finlandiya ve İsveç'i üyeliğe kabul etmek suretiyle karadan ve denizden Rusya'nın karşısına en güçlü askeri güç olarak dikilmiştir.


Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliği gündeme geldiğinde Baltık Denizi'ni nükleer silahlarla doldurma gibi tehditler savuran Rusya, üyelik sürecinin somutlaşmasından sonra sessizliğe bürünmüş ve tepkilerini alt düzeyde vermeye başlamıştır.

Bu arada Rusya'nın Kaliningrad'daki üssünde nükleer silahlar bulundurması, Baltık ülkelerini tehdit eden önemli bir faktör olduğunu not etmek lazımdır.

İsveç ve Finlandiya'nın üyelik sürecinin başlamasından sonra Rusya'nın dünyayı ateşe verme tehditlerinin içi boş olduğu ortaya çıkmıştır. Rusya, kendi kendini NATO karşısında kağıttan kaplan konumuna düşürtmüştür.

NATO'nun genişlemesini gerekçe göstererek Ukrayna'yı işgal eden Rusya, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğinin meşru zeminini yaratarak kendi eliyle hiç ummadığı bir uluslararası durumun oluşmasına neden olmuştur. Başka bir ifadeyle Rusya, kendi ipini kendi çekmiştir.


Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, Finlandiya ve İsveç'i NATO üyeliği yanında ek birtakım güvenlik antlaşmaları yapma arayışına yöneltmiştir.

Finlandiya ve İsveç, Rus tehdidine karşı İngiltere ile güvenlik antlaşması imzalamışlardır. İngiltere Başbakanı Johnson, Rusya'nın İsveç ve Finlandiya'ya saldırması durumunda bu ülkeleri askeri olarak koruyacaklarının garantisini vermiştir.

Amerika, Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliğine tam olarak destek vermektedir. Rusya bile bu durum karşısında tepkisini makul seviyeye düşürmek zorunda kalmıştır.

29 NATO ülkesi, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyesi olması şeklindeki stratejik bir gelişmeyi tam olarak desteklemektedir.

Bu aşamada Türkiye, sürpriz bir tepki ortaya koymaktadır. FETÖ ve PYD-YPG'ye destek verdikleri gerekçesiyle İsveç ve Finlandiya'ynın NATO üyeliğine karşı çıkan Türkiye, bu ülkelerin üyeliklerini veto edeceğini ilan etmiştir.

NATO, Türkiye'nin Finlandiya ve İsveç'in üyeliklerine karşı çıkmasını stratejik bir dönüm noktasında sergilenen yapıcı bir katkı olarak değil, kendi içinden birinin fırsattan yararlanarak arıza çıkarması olarak okumaktadır.

İsveç ve Finlandiya'nın üyeliklerini veto edeceğini ilan eden Türkiye, bu durumu Amerika'yla yakınlaşma, Halkbankası ve F-16 konularında kendi lehine tavizler koparma, savunma sanayisi konularındaki bazı kısıtlamalardan kurtulma ve ekonomik kazanımlar elde edebileceği bir pazarlığa dönüştürmeyi istemektedir.

Türkiye'nin itirazları ve durumu bir pazarlığa dönüştürme girişimleri,  İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine engel olacak kadar güçlü gözükmemektedir.

Amerika ve İngiltere'nin desteği sayesinde Finlandiya'nın ve İsveç'in NATO üyeliklerine olmuş bitmiş bir iş olarak bakılabilir.


Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, Batı'da güvenliği militarizasyon olarak anlayan anlayışın öne çıkmasına neden olmuştur.

Güvenliğin militarizasyonu, Almanya'nın askeri harcamalarını rekor düzeye çıkarmasına neden olduğu gibi, Finlandiya ve İsveç'i de NATO üyesi olmaya zorlamıştır.

Güvenliğin salt militarizasyon olarak anlaşılması, Avrupa'nın NATO'ya daha fazla sarılmasına neden olacak ve askeri açıdan NATO'nun tartışılmaz global askeri güç olmasına imkan sağlayacaktır. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU