Rusya'nın Ukrayna işgalinde yeni hedefi ve Türkiye'nin bu savaştaki yanlış tutumu

Memet Aksakal Independent Türkçe için yazdı

Görsel: Romania Journal

Rusya Merkez Askeri Bölgesi komutan vekili Tümgeneral Rüstem Minnekayev, cuma günü yaptığı açıklamada, Moskova'nın askeri operasyonunun ikinci aşamasının bir parçası olarak Donbas bölgesi ve güney Ukrayna üzerinde tam kontrol kurmayı planladığını söyledi.

Ayrıca güney Ukrayna'yı kontrol etmelerinin Rusya'ya, Rusça konuşan nüfusa yönelik baskıların olduğu Moldova'nın ayrılıkçı Transdinyester (Transnistria) bölgesine bir geçit vereceğini söyledi. 

Rusya'nın, Ukrayna'da çok sayıda asker kaybedip kuzeyden kuşattığı Kiev ve diğer bazı bölgelerden çekilmesinden sonra, yeniden organize olup Ukrayna'nın güneybatı ve güneyine yeniden saldırması ve Rus yetkililer tarafından yapılan bazı açıklamalar, Rusya'nın yeni planının Ukrayna'nın güneyini tamamen işgal edip Ukrayna'nın denizle bağlantısını kesmek ve Ukrayna'nın güneyinden Moldova'ya ulaşıp, Ukrayna ile Moldova arasında kalan ve Rusya yanlısı ayrılıkçıların elinde bulunan Moldova'nın Transdinyester bölgesini de işgal etmek. 

Bu konudaki ilk açıklama 13 Nisan'da Moldova Dışişleri Bakanı Nicu Popescu'dan geldi.

Gazetecilerin, Rusya'nın Moldova'nın Transdinyester bölgesindeki ayrılıkçıları silahlandırdığı konusundaki iddiaları sorması üzerine, Popescu; "Bunlar hepimiz, vatandaşlarımız, ailelerimiz için barışa katkıda bulunan eylemler değil ve tehlikeli şeylerdir. Bu konuda Moldova'nın tutumunu açıkça dile getiren Dışişleri Bakanlığı'ndaki meslektaşlarım ile Rusya Federasyonu büyükelçisi arasında bir dizi düzenli toplantı yapılıyor" dedi. 

Geçen ay Moldova'dan yapılan bir açıklamada, Moldova'nın Transdinyester'deki durumu izlediğini Transdinyester'de tahminen bin 500 Rus askerinin konuşlandığını ancak Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin başladığı 24 Şubat'tan bu yana bölgede önemli bir değişiklik olmadığı söylenmişti. 

Rus general, cuma günü yaptığı açıklama ile Rusya'nın Ukrayna'nın güneyinden Moldova'ya geçip Transdinyester bölgesini işgal planı resmi ağızdan açıklanmış oldu.

General Minnekayev, "Ukrayna'nın güneyinden Transdinyester'e geçit açacağız" diyor ama Rusya'nın bunu yapması için Ukrayna'nın güneyini tamamen işgal edip Ukrayna'nın denizle bağlantısını kesmeleri gerekiyor. 

Ateşkes konusunda çağrılar yapılırken Rusya tarafından yapılan bu açıklama, savaşın daha da büyümesi ve yayılması konusunda endişelere neden oldu.

Transdinyester, Dinyester Nehri'nin doğu kıyısında, Ukrayna ile Moldova arasında Rus yanlısı ayrılıkçıların elinde bulunan dar bir bir arazi şerididir.

Bölgede bin 500 ile 2 bin Rus askerinin olduğu tahmin ediliyor ve şimdi Rusya bu askerlerini ve bölgedeki Rusya yanlısı ayrılıkçıları da kullanarak bölgeyi Ukrayna'da işgal ettiği bölge ile birleştirmek istiyor.

Rusya, Transdinyester için Rusça konuşan bölge diyor ama bölgede yaşayan yaklaşık 450 bin kişinin yüzde 30'dan daha azı Ruslardan oluşuyor, geriye kalanlar Moldovalılar, Romenler ve az bir kısmı da Ukraynalılardan oluşuyor. 

Rusya'nın desteklediği ayrılıkçılar ile Moldova ordusu arasında 1992'de yaşanan çatışmalardan sonra Transdinyester bölgesi Moldova'dan ayrıldı.

Rusya yanlısı ayrılıkçıların 2006'da yaptıkları referandumdan sonra bağımsız "Pridnestrovian Moldova Cumhuriyeti" ilan edildi ama bu cumhuriyet bugüne kadar hiçbir ülke tarafından tanınmadı. 

Rusya'nın, Ukrayna'nın güneyini işgal edip Transdinyester'e geçit açma planının açıklanmasından sonra, Ukrayna Cumhurbaşkanlığından da bu konuda bir açıklama yapıldı, açıklamadac şöyle denildi:

Rusya'nın, Moldova'nın ayrılıkçı Transdinyester bölgesine ulaşma planına karşı hazırlıklıyız. Ukrayna'yı savunmak için senaryolarımız var ve Kremlin'in birçok planının ordumuz ve halkımız tarafından boşa çıkarıldığını hatırlatmak istiyoruz.


Rusya'nın Güney Ukrayna'yı işgal edip Moldova'nın Transdinyester bölgesine geçit açılacağı açıklamasından iki gün önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yaptığı açılamada, Rusya-Ukrayna savaşının bitmemesinin sebebinin, Rusya'yı zayıflatmak isteyen bazı NATO ülkeleri olduğunu söylemişti.

Rusya'nın yaptığı açıklamayla savaşı uzatmak isteyen tarafın Rusya olduğu ve Türkiye hükümetinin bu konuda olayları doğru okumaktan ne kadar uzak olduğunu da bir daha ortaya çıkarttı.

Çavuşoğlu tam olarak neyi ima ediyor anlamak zor ama Rusya, uluslararası hukuku çiğneyip Ukrayna'yı işgal etmiş durumda ve bu konuda şartları, istekleri belli, NATO ülkeleri bu savaşı nasıl bitirebilir?

Eğer Çavuşoğlu'nun ima ettiği, bazı NATO ülkelerinin Ukrayna'ya silah vermesi ise, yani NATO ülkeleri Ukrayna'ya silah vermese Ukrayna teslim olur, savaş biter demek istiyorsa, Türkiye'nin neden Ukrayna'ya SİHA verdiğini de açıklaması gerekir. 

Pek içinde mantık barındırmayan bu açıklamanın, Türkiye, Ukrayna'ya SİHA verdiği için Türkiye'ye kızgın olan Putin'i memnun etmek amacı ile üzerinde fazla düşünülmeden yapıldığı anlaşılıyor.

Zira Rusya'nın Ukrayna işgali başladığında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB ülkelerinin Rusya'ya karşı gerekli sert tepkiyi vermediğinden şikayet etmişti.

Yine birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ile Ukrayna arasında Türkiye'nin girişimi ile yapılan görüşmelerin, Rusya'nın Ukrayna'da yaptığı sivil katliamının ortaya çıkmasından sonra durduğunu söylemişti. 

Aslında Türkiye hükümeti, Rusya'nın işgalci tavrının farkında ama Suriye'deki durum, Rusya'nın Türkiye'de inşa ettiği nükleer santral, Türkiye'nin Rusya'dan aldığı S-400 hava savunma sistemi, doğalgaz konusu, Rusya'ya yapılan ihracatın durması ihtimali ve Rus turistlerin kaybedilme korkusu yüzünden Türkiye, Rusya-Ukrayna savaşında tarafsız kalıyor ya da tarafsız kalmış gibi görünüyor. 

AB ve ABD'nin Rusya'ya uyguladığı yaptırımlara Türkiye uymuyor ama Türkiye her geçen gün bu konuda daha fazla baskı hissediyor, yani bir çeşit yukarısı bıyık, aşağısı sakal meselesi gibi.

Çavuşoğlu'nun, Ukrayna işgalini başlatan ve devam ettiren Rusya yerine bazı NATO ülkelerini suçlaması da biraz bu çaresizlikten kaynaklanıyor.

Savaşın uzamasından ciddi zarar görecek ülkelerden biri de Türkiye'dir ama savaşın bitmesi, bazı NATO ülkelerini suçlayarak değil Putin'e daha fazla baskı yapmakla olacak.

AB, ABD ve NATO, Rusya'ya karşı ne kadar sert olursa Rusya'nın Ukrayna işgali o kadar çabuk sona erer çünkü Putin, sadece daha fazla güç kaybetmemek için savaşı bitirir, savaş ne kadar Rusya'nın lehine dönerse Putin o kadar devam edecek.

Rusya'nın Kiev'in işgalinden vazgeçmesi ya da şimdilik vazgeçmesi, Ukrayna'nın güneyinden sonra Moldova'yı da işgal etme niyetini açıklaması da Putin'in ancak güçle durdurulabileceğini gösteriyor. 

Bugün uluslararası hukuku çiğneyerek Ukrayna'ya saldıran Putin'e karşı gerekli sert önlemler alınmazsa, Ukrayna'ya silah temin edilmezse ve Ukrayna teslim olursa, Putin'in yarın Ukrayna'da yaptığı gibi başka ülkelere saldırmayacağının, "Bir zamanlar buralar bizimdi" diyerek Azerbaycan'a Kars'a, Ardahan'a saldırmayacağının garantisi nedir?

Rusya'nın Ukrayna işgali, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemleri alması, batı blokundan kopup Rusya ve Çin'e yaklaşmasının ne kadar büyük bir öngörüsüzlük olduğunu da gösterdi.

Türkiye'yi yönetenler, Rusya'nın uluslararası hukuku çiğneyerek Ukrayna'yı işgal etmesinden ders çıkartmalı, Türkiye'nin geleceğinin Rusya ve Çin'in yanı değil Avrupa'da olduğunu anlamalı ve yanlışlarından vazgeçmelidir.

"Zararın neresinden dönülürse kardır" demişler.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU