Bir kadın, bir sanatçı: Fatma Girik

Prof. Dr. Bilal Sambur Independent Türkçe için yazdı

Kolaj: Independent Türkçe

Sanat dünyamızın unutulmaz kadın isimleri vardır. Cahide Sonku, Türkan Şoray, Sezen Aksu, Filiz Akın ve Fatma Girik, sanat ve sinemamızın zirvesinde olan kadın sanatçılardır.

24 Ocak 2022 günü, sanat dünyamızın en parlak yıldızlarından biri olan Fatma Girik, 79 yaşında hayata veda etti.  

Fatma Girik, 12 Aralık 1942 yılında İstanbul'da doğmuştu. Yeşilçam'ın "Dört Yapraklı Yoncasını" oluşturan kadın sanatçılardan biri olarak (Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit ve Filiz Akın Dört yapraklı yoncanın diğer kadın sanatçılarıdır) ün salmıştı.
 

 

Fatma Girik'in oynadığı filmler, toplumsal hayatta derin izler bırakmıştır. Toplum, Fatma Girik'in oynadığı filmleri kendi hayatlarının sinemaya aktarımı olarak görmüş ve onu kendilerinden biri olarak kabul etmişlerdir.

Fatma Girik'in filmlerinin sessiz toplumun sesi olarak algılanması, onun oynadığı rollerin toplumcu boyutunu ortaya koymaktadır.
 

 

Fatma Girik adı, sinemada mertliğin, dürüstlüğün ve mücadelenin simgesi olarak ön plana çıktı.

Haksızlıklara ve geleneklere direnen, haksızlıklar karşısında susmayan Fatma Girik algısı, ataerkil düzene sinema içinden bir karşı çıkış anlamına geliyordu.

Kadının adının olmadığı bir dönemde Fatma Girik'in sinemada erkekler kadar kadınların da varolması gerektiğini göstermesi çok büyük bir değişim anlamına gelmektedir.
 

 

'Zilha', 'Şoför Nebahat', 'Irazca', 'Kanlı Nigar', 'Kadın Hamlet' gibi Girik'in oynadığı kadın karakterler, toplumsal hafızamıza derinliğine kazınmıştır.

Fatma Girik'siz, Türkan Şoray'sız, Filiz Akın'sız bir Yeşilçam sineması, çok çorak ve yoksul olacaktı.
 

 

Fatma Girik, Yeşilçam sinemasını zenginleştirmeyi ve çeşitlendirmeyi başaran unutulmaz bir sanatçıdır.

Yönetmenliğini Seyfi Havaeri'nin yaptığı 'Leke' filminde ilk başrolünü 1957 yılında oynadı. 1960 yılında Memduh Ün'ün yönetmenliğini yaptığı 'Ölüm Peşimizde' isimli filmde oynadı.
 

 

'Duvaksız Gelin', 'Civanmert', 'Severek Ölenler' ve 'Kısmetin En Güzeli' isimli filmler, Fatma Girik'in başrolünü oynadığı unutulmaz yapıtlardır.
 

 

Girik, Yılmaz Güney'le birlikte 'Acı' ve 'Yarın Son Gündür' filmlerinde oynamıştır. Girik, Memduh Ün'ün son çalışması olan 'Sinema Bir Mucizedir' isimli filmde rol almıştır. Girik, 180'den fazla filmde oynamıştır.
 

 

Fatma Girik, sinemanın 'Erkek Fatma'sı olarak bilinmektedir. Girik, Memduh Ün'ün yönetmenliğini yaptığı 'Belalı Torun' filmindeki rolünden dolayı 'Erkek Fatma' lakabını kazanmıştır.

Sinemanın mağrur, dik ve karizmatik kadını olan Girik, 'Erkek Fatma' lakabıyla zihinlere kazınmış, haksızlıklara boyun eğmeyen kadın olarak sembol haline gelmiştir.
 

 

Fatma Girik, sanatçı kişiliğinin yanında siyasetçi yönüyle de önplana çımış biridir.

1989 Yerel seçimlerinde Şişli Belediye Başkanlığına seçilen Girik, 1994 yılına kadar bu görevi yerine getirmiştir.

Siyasetle değişik düzeylerde ilgisi olmasına rağmen Girik'in ana ilgisi hep sanat ve sinema oldu. 
 

Fatma Girik.jpg
Fotoğraf: Twitter

 

Fatma Girik, insanların hep Fato Ablası oldu. Başı sıkışan, haksızlığa uğrayan herkes, yanıbaşında Fato'yu bulacağına inanıyordu.

"Söz Fato'da" isimli televizyon programı, toplumu Fatma Girik'i her zaman yanında hissetmesine yol açmıştı. Fato, toplumda güçlü ve mücadeleci kadın anlamına geliyordu.
 

Söz Fatoda.jpg
Görsel: Onedio

 

Fatma Girik, hayatı boyunca büyük bir aşk hikayesinin kahramanı oldu. Yönetmen Memduh Ün ile olan birlikteliği elli yıl sürdü.

1958 yılında 'Murada Ereceğiz' isimli filmin setinde başlayan Ün-Girik aşkı, bir ömür boyu sürdü.
 

Fatma Girik-Memduh Ün.JPG
Fatma Girik ile Memduh Ün / Kolaj: Independent Türkçe

 

Memduh Ün-Fatma Girik aşkı, birbirini seven bir kadın ve erkeğin hayatı daha iyi, güzel, mutlu ve verimli hale getireceğinin örneği oldu.

Ün-Girik ilişkisi, hiçbir zaman kurumsal bir çerçevede olmadı. Girik ilişkileri hakkında şöyle diyordu:

Nikahsız aşkın daha uzun ömürlü olduğunu Memduh'la kanıtladık. Başarılarım aşkımın meyvasıdır.
 

 

Fatma Girik, Memduh Ün'e büyük bir aşkla bağlıydı. Girik, Memduh Ün'ün kendisi için her şey demek olduğunu şöyle ifade ediyordu:

Aşk mı sevgi mi? Senin bir parçan oluyor. Annen, baban, gözün, kalbinin yarısı, her şeyin oluyor... Memduh da benim için öyle...


Girik,  Memduh Ün'ün ölümünden dolayı büyük sarsıntı geçirmişti. Ölümü bile Memduh Ün'e kavuşmak için bir yol olarak görüyordu.

Fatma Girik-Memduh Ün birlikteliği, ölümsüz aşklar arasındaki yerini çoktan almıştır.
 

 

Fatma Girik, hep güzelliklerin ve iyiliklerin insanıydı. O, arkasındanda hep iyilikle söz edilmesini arzuladığını şöyle ifade ediyordu:

Öldüğümde arkamdan kötü konuşmasınlar bana yeter! Kimsenin canını yakmadım, kimseye kötülük yapmadım, kul hakkı yemedim, kimseyi hor görmedim, kimseye şımarıklık ya da güç gösterisi yapmadım. En önem verdiğim şey bu. İyi insan olmak, dünyadaki her şeyden daha zordur. Sanatımın da hakkını verdim. Halkın sanatçısı oldum.


Hep güzel yaşayan bu insanın aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.

Fatma Girik, hayatımıza kattığı güzelliklerle hep unutulmaz kalacaktır.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU