Konya Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi Muhammed Salhab, 3 Eylül'de cuma namazına gitmek için Bosna Hersek Mahallesi'ndeki evinden çıktı.
İddiaya göre Salhab, Transporter minibüsten inen bir grup tarafından kaçırıldı.
Özel birim oluşturuldu
Konuya ilişkin Türk ve Filistin makamları temaslarını sürdürürken, İçişleri Bakanlığı aralarında Muhammed'in de yer aldığı kayıp Filistinlilerin bulunması için özel birim oluşturdu.
Independent Türkçe, Muhammed Salhab'ın ailesi ve Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa'nın yanı sıra Türkiye'deki arkadaşları ve Filistin derneklerindeki bazı isimlerle görüşerek bilgi aldı.
"Başarılı bir doktor olup Filistin'e hizmet etme hayali vardı"
Muhammed'in Batı Şeria'da yaşayan ancak iki haftadır Konya'da bulunan babası Emad (İmad) Salhab, zorlu bekleyişlerini sürdürüyor.
Sözlerine "Muhammed'in bulunması için çabalayan herkesten Allah razı olsun" diyerek başlayan baba Salhab, Türkiye'yi güvenli ve kardeş ülke gibi gördükleri için oğlu Muhammed'in burayı seçtiğini, Filistin'deyken Türkiye'den burs almak için başvuru yapıp aldığını ve Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde okuyan oğlunun başarılı bir doktor olup Filistin'e hizmet etme hayalinin bulunduğunu söyledi.
"Şu ana kadar çok söz aldık ancak ne yazık ki bizi rahatlatacak ya da bir şey öğrenmemizi sağlayacak bilgi vermediler" diyen ağabey Wajeeh Salhab'a şüphelendikleri bir kişi, grup ya da örgüt olup olmadığını sorduğumuzda şu yanıtı aldık:
"Şüphelendiğimiz biri yok. Mossad ya da başka bir şeyi de sorumlu tutamayız. Zaten ortada delil olmadan hiç kimseyi suçlayamayız. Kardeşim buraya sadece okumak ve sonrasında Filistin'e dönüp hizmet etmek için geldi. Kimseyle husumeti yoktu, siyasi bir çalışma içinde de değildi."
"Muhammed'in annesi psikolojik olarak çöktü"
Konya'daki baba ve ağabeye, Muhammed'in annesinin durumunu sorduğumuzda ise pasaportu olmadığı için kendisinin Türkiye'ye gelemediğini, oğlunun kayıp durumda olması nedeniyle psikolojik olarak çöktüğünü ve Filistin'de hasta vaziyette olduğunu söylediler.
Türk yetkililere çağrı: Lütfen bu işi hızlandırıp Muhammed'i bulun
Acılı aile, Türk yetkililere, "Bir ay olacak, çok endişeliyiz. Büyükelçiyle de görüşüldü. Cumhurbaşkanlığı, İçişleri Bakanlığı, Emniyet olsun çalıştıklarını biliyoruz ama artık bizi rahatlatacak bir bilgi bekliyoruz. Lütfen bu işi hızlandırıp en kısa sürede Muhammed'i bulun" diye seslendi.
"İlgili makamların çabalarına sonuna kadar güveniyoruz"
Sadece aile ve İçişleri Bakanlığı değil, Filistin Büyükelçiliği de kayıp Filistinlilerle yakından ilgileniyor.
Bu konuda Independent Türkçe'ye yazılı açıklamada bulunan Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa, aralarında Muhammed Salhab'ın da bulunduğu 7 Filistinliyi arama çalışmalarının sürdüğünü belirtti.
Büyükelçi Mustafa, eylül ayının farklı günlerinde İstanbul'da 6, Konya'da ise bir kaybolma vakasının yaşandığı bilgisini vererek, "Bunların bir kısmı Türk üniversitelerinde eğitim gören öğrencilerdi ve bir kısmı da yıllardır Türkiye'de çalışıyordu. Bazılarının kaybolmasının üzerinden haftalar geçmesine rağmen ne yazık ki ne biz ne de aileleri, kaybolmalarının koşulları ve nedenleri veya nerede oldukları hakkında herhangi bir bilgiye sahip değiliz" dedi.
"Halkımızın Türkiye'ye olan sevgisi ve iki kardeş ülke ve halklar arasındaki güçlü bağların ve ilişkilerin boyutunu göz önüne alındığında, bu sayıda vatandaşlarımızın kaybolması Filistin kamuoyunun endişesini artırdı" diyen Faed Mustafa, "Kaybolmalarıyla ilgili mevcut bilgileri tüm Türk resmi makamlarına bildirdik. Türkiye güvenli bir ülkedir ve Türkiye'yi ziyaret eden veya ikamet eden herkes kendini güvende hisseder. İlgili makamların onların kaderini belirlemeye yönelik çabalarına sonuna kadar güveniyoruz. Allah'ın izniyle, ilgili makamlardan önümüzdeki saatlerde ailelerini rahatlatacak ve sağ salim dönüşlerini sağlayacak şekilde onlar hakkında rahatlatıcı haberler almayı umuyoruz. Türk resmi makamlarının, Filistin Devleti'nin Türkiye'deki büyükelçiliği olarak, kaybolan vatandaşlarımızın kaybolmalarının nedenlerini açıklığa kavuşturulmasına, geri dönüşlerinin ve güvenliklerinin sağlanmasına yol açacak bilgileri elde etmek için bizimle iş birliklerini takdir ediyor ve saygıyla karşılıyoruz" ifadelerini kullandı.
"7 yıldır dostum dediğim bir insan"
Aile ve büyükelçinin ardından Muhammed'in senelerdir Konya'daki en yakın arkadaşlarından Dr. Mohammed Baslel Abulshaikh ise bir sonuca ulaşılmamasından ötürü çok üzgün olduğunu ifade etti. Abulshaikh, "O benim 7 yıldır dostum dediğim bir insan. Efendi, sakin, hafız biri. Uykuyu da sever, okul-ev yapar, gezmeyi seven bir insan değil" şeklinde konuştu.
"Yılda birkaç kez Adana ve Gaziantep'e gider"
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi 5. sınıf öğrencisi Abulshaikh'e Muhammed'in Türkiye'de gittiği başka kentler olup olmadığını ilişkin ise "Yılda birkaç kez Adana ve Gaziantep'e gider. Ailesi hayvancılıkla ilgilenirdi, o da deri ve bazı malzemeleri alıp gönderirdi" dedi.
"Kameradaki son görüntüsünde 12.43 gibi elinde seccadeyle evden çıktığı görüldü"
Muhammed'in en son nerede görüldüğünü ve ortadan kaybolduğu gün nişanlanacağına ilişkin haberleri de sorduğumuz Mohammed Baslel Abulshaikh, şu cevabı verdi:
"3 Eylül Cuma günü kayboldu. 7-9 Eylül gibi de nişanlanacaklardı. Kaybolmasaydı o cuma günü kızla görüşeceklerdi. Kızı aramayınca merak etti. Aileyle ilgili bir durum olduğunu düşünmüyoruz, kendi halinde, gariban insanlar. Pazar günü Bosna Hersek Mahallesi polisine şikayette bulundular. Muhammed'in kameradaki son görüntüsünde 12.43 gibi elinde seccadeyle evden çıktığı görüldü. Biz de üniversite dekanıyla konuşup Muhammed'in fotoğrafını gruplarda paylaşıp aramaya çalıştık."
"Aracın Ankara yoluna giriş yaptığı görülmüş ama plaka sahte çıkmış"
Muhammed'in cuma namazına giderken maskeli kişiler tarafından zorla araca bindirildiği iddialarını da sorduğumuz Abulshaikh, "Transporter araçtan inen siyah şapkalı, maskeli 6 kişinin, cuma namazı saatinde birini kaçırdığı söylendi. Muhammed'in evine 10 dakika mesafede bir yer, caminin karşısında tam ezan okunurken kaçırma olayı oldu. Polis takip etmiş, aracın Ankara yoluna giriş yaptığı görülmüş ama plaka sahte çıkmış. Arka cam siyahmış. İhbar eden kişi 'Kaçırılan zayıf, sakallı, uzun boylu biri' dediği için 'Yüzde 90 Muhammed' diye düşündük" şeklinde konuştu.
"Bazı Filistinli öğrenciler korkup gelmekten vazgeçti"
Türkiye'de son dönemde kaçırılan Filistinli sayısının artmasıyla buraya gelmeyi düşünen Filistinli öğrencilerin korktuğunu ve bazılarının vazgeçtiğini öne süren Mohammed Baslel Abulshaikh, "Özellikle İstanbul'da güven kalmadığı düşünülüyor. Filistin Büyükelçisi de 'İstanbul'daki öğrencilere akşam dışarı çıkmayın, zorunlu durumda tek başınıza çıkmayın, Whatsapp grubunuzda yazın' gibi uyarılarda bulundu" ifadelerini kullandı.
"Muhammed kimseyle husumeti olmayan, etrafıyla çok iyi iletişim kuran, saygılı biri"
Muhammed Salhab'ın Konya'da ikinci sınıfı okurken bir yıl boyunca ev arkadaşlığı yaptığı isimlerden İbrahim Varol ise şu an İstanbul'da görev yapıyor.
Varol, Selçuk Üniversitesi'ne birlikte başladıkları Muhammed'in gizli saklı bir işi olduğuna ihtimal vermediğini söyledi.
"Onu tanıyan herkes şaşkın ve üzgün" diyen İbrahim Varol, Muhammed'i 'kimseyle husumeti olmayan, etrafıyla çok iyi iletişim kuran, saygılı' biri olarak tanımladı.
İbrahim Varol, şunları kaydetti:
"Keyfi yerinde, kaçırılmadan önce rutinini sürdüren biriydi. Çevresi genişti. Bir sıkıntısı olduğunu düşünmüyorduk. Zaten olsa birine söylerdi. Polise verilen ifadede profesyonel bir kaçırma hikayesi var."
3 Eylül Cuma günü yaşanan olaya tanıklık ettiği iddiasıyla emniyete ifade veren kişilerin durumunu sorduğumuz Varol, "Evden cuma namazı için çıkmışken siyah kar maskeli adamların onu zapt ettiğini, Muhammed'in çırpındığını, ayakkabısının çıktığını, araç biraz ilerledikten sonra gözcülük yapan 2 kişiyle birlikte kayıplara karıştığını söylemişler" bilgisini paylaştı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"O gece hastanede nöbeti vardı, sabah 05.00 gibi eve geldi"
Konya'da Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde okuyan ve Filistinli öğrenciler topluluğunun başkanlığını yürüten Baha Almasri de olayın şaşkınlığını yaşayan isimlerden.
"Muhammed kardeşimiz çok iyi, çok sevdiğimiz bir arkadaşımız. O gece hastanede nöbeti vardı, sabah 5 gibi eve geldi. Olaydan 10 dakika önce abisiyle ve sözlüsüyle konuştu, iyi durumdaydı. Bildiğimiz hiçbir sıkıntısı yoktu" diyen Almasri, Transporter araçla kaçırılma iddiasına ilişkin 3 Türk tanık bulunsa da kesinleşmiş bir durum olup olmadığını söyledi.
"Konyalı bir bayanla sözlüydü, çok yakın tarihte o bayanı istemeye gideceklerdi"
Muhammed'in Konya'daki sözlüsüne ilişkin de bilgisi olup olmadığını sorduğumuz Baha Almasri, şöyle konuştu:
"Aynı gün değil ama çok yakın tarihte o bayanı istemeye gideceklerdi. Kız 21 yaşında ve ailesi medyada yer almasını istemiyor. Kız tarafı da araştırılıyor ama o tarafta bir sorun yok, Konyalı temiz bir aile. Ne olduğunu hiçbirimiz bilmiyoruz. Ondan dolayı çok daha fazla endişeliyiz, neredeyse bir ay olacak, sonuç yok."
"Türkiye'deki Filistinli gençlerin aileleri de endişeli"
Türkiye'de son dönemde kaçırılan Filistinli sayısındaki artış nedeniyle Arap basınında olumsuz haberler yayımlanıyor.
"Bu gençlere ne oluyor?" sorusunun sorulduğunu belirten Masri,"Gençlerin Filistin'deki aileleri endişeli. 'Akşamları dışarı çıkmayın, tek hareket etmeyin' diyorlar. Özellikle bayanlar üzerinde korku var. Bu nedenle okulu bırakıp gidenler oldu. Burslu kazandığı halde gelmeme kararı alan ya da tereddütte kalanlar var. Biz bu kişileri ikna etmeye çalışıyor, 'Kendinize dikkat edin, okulu tamamlayın' diyoruz. Ama kayıp kişilere ilişkin hiçbir bilgi alınamaması, konsolosluklarla hareket edilmesine rağmen emniyetten bilgi edinilmemesi nedeniyle korku büyüyor. Sadece Filistinliler üzerinde de değil, ben 2 sene önce Arap Öğrenciler Birliği Başkanıydım, aynı zamanda diğer öğrenci topluluklarıyla da ilişkiler kurdum. Bu konu öyle olumsuz etki etti ki, Arap öğrenciler arasında Konya'dan başka illere geçişler de oldu. Bu işin içinde başka bir iş var ama ne olduğunu bilmiyoruz" şeklinde konuştu.
"Geçmişteki gibi emniyet aldı mı almadı mı bilgi paylaşılması gerekiyor"
İzmir'de yüksek lisansını tamamlayarak İstanbul'a dönen Filistinli gazeteci Muhammed Abutakiya da kayıp Filistinlilerin Muhammed'den ibaret olmadığını kaydetti.
Türkiye'de kayıp durumdaki Filistinli sayısı 7 olarak bilinse de bir kişinin Yunanistan'a giderken ortadan kaybolmasıyla ilgili çelişkili bir durum olduğu gerekçesiyle tam sayı belirtmekten kaçınan Abutakiya, "Bu kişiler arasında İstanbul'da öğretmenlik yapan da var mühendislik, tıp okuyan da, seyahat amacıyla burada bulunan da… 7 ay önce bir üniversite öğrencisi kayboldu, birkaç hafta sonra Türk Emniyeti'nin aldığı ortaya çıktı. Daha önce yaşanan olaylar akla geliyor insanın aklına" diye konuşarak Türk makamların kayıp kişiler konusundaki soru işaretleri gidermeleri gerektiğini belirtti.
Abutakiya, Kudüs Başkonsolosu Demirer'in "Filistinliler, Türk Emniyeti tarafından gözaltına alınmadı" şeklindeki sözleri sonrasında Türk resmi makamlarınca da bir açıklama yapılması gerektiği görüşünde.
2 yıl önce 2 Filistinli iş adamının 25 gün boyunca kayıp durumda olduğunu ve sonrasında güvenlik teşkilatı tarafından alındıklarının ortaya çıktığını savunan Abutakiya, Türkiye'ye karşı düşmanlık üstlenen ülke, yapı ya da kişilerle irtibat ihtimali nedeniyle böyle olayların olabildiğini, Muhammed'e ne olduğu konusunda ise kimsenin bir şey bilmediğini dile getirdi.
Abutakiya, yaşananları İsrail ile ilişkilendirmeye çalışanların bulunmasının da ihtimaller arasında yer aldığını anımsattı.
"İsrail yapmış olabilir, onlardan her şey beklenir"
Filistin Dayanışma Derneği (FİDDER) Başkanı Muhammed Mişeniş de İsrail ihtimali üzerinde durulması gerektiği görüşünde.
"İsrail yapmış olabilir, onlardan her şey beklenir" diyen Mişeniş, şöyle konuştu:
"İsrail sürekli böyle yapıyor. Hukuk yok, dünya da İsrail'e hesap sormuyor! Mavi Marmara'da da Gazze'ye gitmeye çalışan silahsız masumların canına kastettiler. Zaten İsrail, akıllı Filistinli sevmiyor. Dünyada Mossad tarafından öldürülen ailemler var. Muhammed de fakültede başarılı, faydalı bir çocuk olduğu için hedef seçilmiş olabilir. Malezya'da da bir mühendisi öldürdüler, çok zeki Filistinli bir çocuktu o da. ‘Nereye gidiyor bu insanlar, başlarına ne geliyor?’ diye sorulmalı."
Ne olmuştu?
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi Muhammed Salhab, 3 Eylül Cuma günü evden camiye gitmek üzere çıktıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamaması üzerine polis merkezine kayıp müracaatında bulunulmuştu.
2013'ten bu yana Türkiye'de yaşayan Salhab'ın, Konya'daki Bosna Hersek Mahallesi'nden cuma namazına giderken Transporter araçla kaçırıldığı iddia edilmişti.
Türkiye'de kayıp durumdaki Filistinliler hakkında açıklama yapan Kudüs Başkonsolosu Demirer, bu kişilerin Türk Emniyeti tarafından gözaltına alınmadığını söylemişti.
Kayıp Filistinli sayısının 9'a çıktığı iddia edildi ancak gerek Filistin gerek Türk makamları bu sayıyı doğrulamadı.
Filistinlilerin başına ne geldiği belirsizliğini koruyor.
© The Independentturkish
