Karamollaoğlu'ndan yangın bölgesinde sivillerin silahlı kimlik kontrolüne tepki: Sen kimsin?

SP lideri, “Adeta Kürt vatandaşlarımıza karşı bir tepki oluşturulmaya çalışılıyor. Bu ülkede asayişi korumakla yükümlü olanlar nerede?” dedi

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu haftalık basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Basın toplantısının büyük bir kısmını Türkiye'deki orman yangınlarına ayıran Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yangın bölgesinde mağdur vatandaşlara çay fırlamasına da tepki gösterdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Karamollaoğlu ayrıca başta kadın cinayetleri olmak üzere bazı suçlar için idam cezasının yeniden  getirilmesinin tartışılmasını önerdi.

Son günlerde yaşanan sel, heyelan, deprem ve yangın afetlerde hayatını kaybedenlere rahmet dileyen ve vatandaşlara geçmiş olsun dilekleirni leten SP lideri, "2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'nda ülkemizi başarıyla temsil eden ve göğsümüzü kabartan Mete Gazoz'u, Hakan Reçber'i, Hatice Kübra İlgün'ü, Rıza Kayaalp'i, Yasemin Adar'ı, Ferhat Arıcan'ı, voleybol takımımızı ve tüm milli sporcularımızı tebrik ediyorum" dedi.

Konya’da yaşanan katliam

Konya'da aynı aileden 7 kişinin katledildiği olayla ilgili konuşan Karamollaoğlu, "Bize düşen millet olarak provokasyonlara ve tuzaklara karşı uyanık ve tedbirli olmaktır. Bu gerçeğin ve tuzakların farkında olup her türlü tahrike karşı bir ve beraber olmalıyız. Başta siyasi parti liderleri olmak üzere toplumun önde gelenleri birlikte yaşama bilincimize zarar verecek her türlü eylem ve söylemlerden uzak durmalıdır" diye konuştu.

"İdam yeniden gündeme getirilmelidir"

Antalya’da kaybolduktan 5 gün sonra öldürülmüş olarak bulunan Azra Gülendam Haytaoğlu cinayeti için, "Yaşanan vahşet kanımızı dondurdu" diyen Saadet Partisi Lideri, "Her türlü şiddetin ve özellikle kadın cinayetlerinin son bulması için artık etkili ve somut adımlar atılmalıdır. Katliamı yaptığı kesin olarak bilinen ve tereddüt olmayan bu gibi konularda idamın yeniden getirilmesi gündeme alınmalıdır. Bu adamı al, hapset yıllarca kime ne faydası olacak. Bazıları cezası bitince ikinci cinayeti işlemekte tereddüt bile göstermiyor. Yaşanan bu olayla ilgili alınacak kararların, atılacak adımların destekçisi olacağımızı ifade ediyorum. Yeter ki bir can daha yanmasın, bir kızımızı daha kaybetmeyelim" dedi.

"Beceriksizlikleri de tartışmalıyız"

Karamollaoğlu, 'İnsanlar keşke evim yansaydı diyecek' açıklamasını yapanları, işini zamanında yapmayıp 'gerekirse uzay aracı alırız' diye hamasi nutuklar atanları, düğüne giden kayyumları ve bütün bu aymazlıkları da milletimizin vicdanına havale ediyoruz. Elbette çıkan yangınlarda ihmal veya kasıt olup olmadığı tüm yönleriyle aydınlatılmalıdır. Ayrıca ciğerlerimizi yakan bu yangınlardan sonra yetersizlik ve beceriksizlikleri de uzun uzadıya tartışacağız elbette, tartışmalıyız" diye konuştu.

"Millet perişan, dünyaya örnek olmuşuz"

Afet öncesinde hazırlıksız, afet anında ise telaşlı bir yönetimle karşı karşıya olunduğunu kaydederek, "Keşke bu telaş, sadece afetle mücadelenin telaşı olsa… Her zaman olduğu gibi birileri afet zamanlarında da algı oluşturmanın telaşında" diyen Karamollaoğlu, yangınla ilgili haberlere ambargo koyulmasını doğru bulmadığını söyledi.

"Tabii tahriklere, iftiralara ve yanlış bilgilere engel olunmalıdır ama gerçekler de halka mutlaka ulaştırılmalıdır" diyen Karamollaoğlu, "Birtakım medya organları ise hâlâ manşetler atıyorlar; neymiş yangınla mücadelede dünyaya örnek olduk. Allah akıl, fikir versin. Millet perişan, dünyaya örnek olmuşuz" şeklinde konuştu.

"Bu iktidarın 'önlemler alındı, hazırlıklıyız' demesine maalesef güvenmiyoruz"

Afet öncesinde tartışılması gereken  şeylerin afet anında tartışıldığını beliren Karamollaoğlu, "Yangın almış başını gidiyor, bunlar açıklama yapıyor; aslında helikopter kullanmamız daha avantajlıymış da uçakları bundan dolayı bir tarafa bırakmışlar. 2002 yılında ülkemizin 19 yangın söndürme uçağı vardı. Bu veriler ortadayken hâlâ uçakların olmayışına başka başka bahaneler üretmek ayıptır. 2016'da Anadolu Ajansı'nın yaptığı haberin başlığı; "Türkiye'den gönderilen yangın söndürme uçakları, İsrail'deki yangına müdahale ediyor" Şimdi ihtiyaç duyulan böyle bir zamanda uluslararası yardım almak acziyet değil, dayanışmadır" dedi.

Sosyal medya üzerinden yürütülen ve bizzat İletişim Başkanlığı tarafından körüklenen hashtag savaşlarının Türkiye'nin sosyal ayrışmışlığını ve afet diplomasisindeki başarısızlığını gösterdiğini savunan SP Lideri, "Orman yangınlarında karşılaştığımız manzaralar ve hazırlıksızlıklar bize olası bir İstanbul Depremi'nde nasıl bir manzara ile karşı karşıya kalacağımızı düşündürüyor. Bu iktidarın "önlemler alındı, hazırlıklıyız" demesine maalesef güvenmiyoruz" ifadelerini kullandı.

"Makam sahiplerine filo kurmaktan yangınla mücadele filosu kuramıyorlar"

İstanbul'da gerçekleşecek olası bir deprem gerçeği ortada dururken iktidarın  hâlâ inatla Kanal İstanbul'u yapmakta ısrar etmesini anlayamadıklarını söyleyen Temel Karamollaoğlu, "Bu ülkenin vatandaşları ülkemizin ormanları yeterli ve etkili bir filo ile korunsun istiyor. Ama maalesef adalet olmayınca, hesap verme olmayınca makam sahiplerine filo kurmaktan, yangınla mücadele filosunu kuramıyorlar" dedi.

"Çay fırlatılmasını doğru bulmuyorum"

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın afet bölgelerinde vatandaşlara çay dağıtmasını da doğru bulmadığını belirten Karamollaoğlu, "Yangında zarar görmüş vatandaşların Sayın Cumhurbaşkanının huzuruna geçmiş olsun demek için getirilmesini ben anlayamıyorum" şeklinde konuştu.

"Kürt vatandaşlarımıza karşı bir tepki oluşturulmaya çalışılıyor"

Birilerinin toplum huzurunu kundakladıklarını, milletin huzurunu, birlik ve bütünlüğünü yakmak istediklerini vurgulayan Saadet Partisi Genel Başkanı, "Yalan haberlerin de etkisiyle ellerine silah alan bazı kişiler yolda geçiş kontrolü yapıyor, sen kimsin ya! Adeta Kürt vatandaşlarımıza karşı bir tepki oluşturulmaya çalışılıyor. Bu ülkede asayişi korumakla yükümlü olanlar nerede?" diye sordu.

Son yıllarda halktan ve gerçeklerden kopuk bir anlayış ve her olayda olayın çözümüyle değil de algıların şekillenmesiyle ilgilenen bir iktidar anlayışı ile karşı karşıya kalındığını söyleyen Karamollaoğlu, şöyle konuştu:

"Herkese çağrıda bulunmak istiyorum. Siyasiler başta olmak üzere hepimiz üslubumuza, konuştuklarımıza, yazdıklarımıza, çizdiklerimize dikkat edelim. Birtakım tahriklere kapılıp da yanlış işlere alet olmayalım"

"Orman işçilerimize minnet borcumuzu ödeyemeyiz"

Türkiye’nin Allah’ın izni ile bu zor günleri aşacağını ve  bütün yaralarını birlikte saracağını söyleyen Karamollaoğlu, "Yangınla mücadelede övüneceğimiz bir şey varsa o da milletimizin canı pahasına verdiği mücadeledir. Kadını, erkeği, yaşlısı, genci hayatını ortaya koyarak yangınla mücadele eden herkese teşekkür ediyorum" dedi.

Karamollaoğlu, "Orman işçilerimize, itfaiye teşkilatlarında görev alan kardeşlerimize, ülkenin farklı yerlerinden yangın bölgesine koşan belediye çalışanlarımıza, sivil toplum kuruluşlarımıza da şükranlarımı arz ediyorum. Ne yazık ki bu mücadelede hayatını kaybeden kardeşlerimiz oldu. Onlara olan minnet borcumuzu asla ödeyemeyiz. Hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize Cenab -ı Hak'tan rahmet diliyorum. Temennimiz ve duamız; bir an evvel bu yangınların kontrol altına alınması ve yaraların hızla sarılmasıdır" dedi.

Olayda ihmali, kastı, zafiyeti olan kim varsa Saadet Partisi olarak sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirten SP lideri, "Yanlış, geç ve eksik yönetim anlayışının sebep olduğu problemleri tek tek gündeme getireceğiz" diye konuştu.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU