İptal kültürü komediyi mahvediyor: Karşı çıkma zamanı geldi

Risk almayan kişiler bir komedyenin "iptal edildiğini" ilan ettiğinde, kusura bakmayın ama saf ve asil stand-up komedi sanatını bilmediklerini ve de bu sanatı umursamadıklarını düşünürüm

"Seyirci karşısına çıktığınızda, söylediklerinizin ayıplanmaya ve iptal edilmeye neden olabileceğinden korkamazsınız" (Unsplash)

İptal kültürü, stand-up tarzı komediye burnunu sokmamalı. Demek istediğim, bir şeyleri berbat edemiyorsan komedyen olmanın ne anlamı var? Gerçekten. Söylediğiniz sözün epey kötü karşılanması üzerine odadaki herkesin sizden nefret etmesi içinizde boşluk hissi yaratmadıysa, o zaman siz bir stand-up komedyeni değilsiniz.

"İptal edilmek" gerçek bir korku ve bildiğimiz stand-up komedisinin sonu olacak. Chris Rock, bu hafta iptal kültürüne karşı düşüncelerini dile getirirken, "herkes hareket edemeyecek kadar korkuyor" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Seyirci karşısına çıktığınızda, söylediklerinizin ayıplanmaya ve iptal edilmeye neden olabileceğinden korkamazsınız. Bugünlerde hata yapan birine merhamet gösterilmiyor. Sözünüzü kesen biriyle uğraşıyorsanız, gerginseniz, nabız yokluyorsanız veya ya kaç ya da dövüş modundaysanız, ağzınızdan ne çıkacağını Tanrı bilir.

Söylediklerinizin birilerini gücendirmiş olması bazen umurunuzda olmaz çünkü arkasında durursunuz ve bazen de canınızı yakar çünkü beklediğiniz tepki bu değildir. Stand-up komedyenleri risk alan kişilerdir. Eğer söyledikleri sözler insanlarda karşılık bulmazsa, insanları gıcık ederse, hemen oracıkta suçlamalarla karşılaşırlar. Biz bu şekilde öğreniyoruz. Sahnedeyken toplumun her kesiminden insanlarla iletişim kurmanın yollarını bu şekilde buluyoruz.

Risk almayan kişiler bir komedyenin "iptal edildiğini" ilan ettiğinde, kusura bakmayın ama saf ve asil stand-up komedi sanatını bilmediklerini ve de bu sanatı umursamadıklarını düşünürüm. Bir komedyeni izlerken ya da sadece dinlerken, söylediklerini bağlamı dışında duyuyorsanız, kurduğu cümlelerin üzerine, tam olarak sizinkiyle uyuşmayan tarzının üzerine atlayıp da onu Twitter'a taşımaya ve alaşağı etmeye hazırsanız, o halde stand-up tarzı komedinin size göre olmadığını düşünüyorum. Çünkü bizim dünyamızda her şey kabul edilebilirdir. İzlemeyi ve yapmayı heyecan verici kılan da bu oluyor.

Komedinin önemli bir bileşenini seyirciler oluşturur. Onlar yoksa sadece boşluğa konuşan birisiniz. Komedinin kendine özgü bir çekiciliği var, buna katılıyorum ama kalabalığın önünde çok daha tatmin edici. İptal kültürü, izleyiciye karşı saygısızlık ve onlara tepeden bakıyor. İzleyicinin neyi izleyip izleyemeyeceğine karar vermenin size düştüğünü hayal edebiliyor musunuz? Nelere gücenip gücenmemeleri gerektiğine.

Sınırı aşarsanız, seyircinin kendisi bunu size belirtir. Klavye savaşçılarının lakırdı etmesine gerek yok. Gülmeyen, sizi tekrar görmek için bilet almayan ya da yuhalayarak sizi sahneden indiren seyirci neyi ne kadar yanlış yaptığınızı size anlatıyor. Bunlar benim başıma gelen olaylar ve onları savaş yaralarım olarak gururla taşıyorum.

Yıllar önce transfobik bir program yapıyordum. Zır cahilin biriydim. Aptal şakalarımdan birilerinin zarar görebileceğini düşünemedim. Sonrasında, programıma gelen bazı izleyicilerim bana yazdı ve benimle konuştu. Kimi öfkeyle, kimi de sabırla neden transfobik olduğumu açıkladı. Bir süre (utanç verici uzunlukta bir süre) sonra, başımı popomdan çıkardım, savunmacı olmayı bıraktım ve anladım. Bugünlerde çok daha az cahilim.
 


Bunu okuyan birileri, "Anladım, düzgün bir insan olduğun için övgü istiyorsun, öyle mi? GERÇEKTEN düzgün insanlar ilk etapta transfobik olmazdı!" demeden önce, bunun doğru olduğunu kabulleneyim ama bugün 25 yaşında olan herkes, 40 yaşına geldiğinde bugün söylediklerinin, bugünkü tutumların, kullandıkları kelimelerin ve güldükleri şeylerin bazılarının artık makbul olmayacağını görecek. Bunların ne olduğunu zaman gösterecek. Hepimiz kendi küçük yolculuğumuzu yapıyoruz ve her zaman diğer herkesin hızını ve yönünü takip etmiyoruz.

İptal kültürü, komedyenlerin risk almasını, yeni şeyler denemesini ve kendi kendine pot kırmasını engelliyor. Acımasız seslerin bağırtkan çukuru Twitter, komediyi renksizleştiriyor. (Bununla birlikte, daha ilk etapta komedi dünyasında isimleri yokken "iptal kültürü!" diye haykıranlar da var. - Bu yüzden, ayrım yapmak mühim.) Söylediğiniz veya yaptığınız bir şey Twitter'da bir fırtınanın içine çekilirse, dünyanın başınıza yıkıldığını hissedersiniz ve bunun akıl sağlığınız üzerindeki etkisi şiddetli ve uzun süreli olabilir. Kimin hayatında böyle bir şeye ihtiyacı var? Bu kadar fazla sayıda komedinin aynı hizada olmasına ve aynı telden çalmasına şaşmamalı.

Bu, bu endüstriyi baş döndürücü hale getiren punk ruhlu komik kişilerin hevesini kırıyor. Komedide olması gereken tek sansür, kendiniz ve kendi ahlaki sınırlarınız. Kişisel kuralım, bir grup ya da kişinin yüzüne söylemeyeceğim veya izleyicilerimde olduğunu bilsem söylemeyeceğim hiçbir şeyi söylememek. Bilindiği üzere, Jim Davidson bir gösterisini iptal etti çünkü tekerlekli sandalyeli insanlar ön sırada oturuyordu ve bir kadın yer değiştirmeyi reddetti. Davidson, gösterisinin büyük kısmının ön sırayı hedef aldığını ve tekerlekli sandalyedeki kişilerin orada olmasının rutinini bozacağını iddia etti.

Eğer elinizdeki malzeme, ön sıranın tekerlekli sandalyelerle sınırlandırılmamasına bel bağlıyorsa, o zaman şovunuzun da Twitter'ın karanlık bir köşesinde sabahlıkla öfkeli bir şekilde mızıldanmalara indirgenmesi an meselesi, tıpkı Davidson'da olduğu gibi.

Alternatif komedi, izleyiciler kayınvalidesiyle ve Pakistanlılarla ilgili espriler yapan takım elbiseli adamların zamanının geçtiğine karar verdiği için ortaya çıktı. Kültürümüz ilerleyip daha kapsayıcı hale geldikçe mizahımız da gelişiyor. Eğer bu kültürle birlikte hareket etmezseniz, geride kalır ve aslında kendinizi iptal edersiniz.



https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU