Melih Bulu: İstifayı asla düşünmüyorum

"Başta bu krizin 6 ay içinde biteceğini öngörmüştüm, öyle de olacak"

Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı kararıyla Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'ne atanmasının ardından öğrenci ve akademisyenler tarafından bir aydır protesto edilen Prof. Dr. Melih Bulu, istifayı asla düşünmediğini söyledi. Bulu, “Başta bu krizin 6 ay içinde biteceğini öngörmüştüm, öyle de olacak” açıklamasını yaptı. 

Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı'ya konuşan Bulu, "Peki ama bitme emaresi var gibi görünmüyor. Üstelik 6 ay çok uzun bir süre, böyle karmakarışık bir 6 ay geçer mi?" sorusuna "Elbette böyle sert geçecek bir 6 ay değil. Tansiyon düşecek ancak 6 ay içinde kriz tamamen biter" yanıtını verdi.

Alçı yazısında, "Geldiğinden beri 100 kadar akademisyenle konuşmuş. Yeni rektörün iddiasına göre 20 kadar hoca mahalle baskısı uygulayarak işi bloke ediyor" ifadesini kullandı. 

Alçı yazısının devamında Bulu'nun danışman olarak atadığı Oğuzhan Aygören’in sonrasında bu pozisyonu reddeden açıklamasına yorumunu şöyle aktardı:

Oğuzhan Hoca ile eski tanışıklığımız var Nagehan Hanım. Aramızda hep birlikte ne yapabiliriz diye konuşurduk. Ben kendisini rektör danışmanlığına atadığımda başta her şey iyiydi ancak sonra mensubu olduğu DEVA Partisi’nden çok tepki geldi, o nedenle geri adım atmak zorunda kaldı.

LGBTİ+ klubünün kapatılması

Bulu’nun açıklamalarının devamı şöyle:

(LGBTİ Çalışmaları Aday Kulübü’nün kapatılması) Nagehan hanım öncelikle şunu söyleyeyim: Burada LGBT kimliği hedef alınıyor gibi bir yaklaşım yok, Boğaziçi kurumsal olarak her kimliğe saygılıdır. Benim LGBT bireylere yönelik asla bir tepkim söz konusu değil. Ben de LGBT bireylerin haklarını ve özgürlüklerini savunan bir insanım. Ancak bu üniversitede kulüpleşmek için önce aday kulüp statüsü alınıyor siz de biliyorsunuzdur, iki senelik bir izleme süresi oluyor. LGBT aday kulüptü, henüz kulüpleşmemişti.

(İki seneyi doldurup ne zaman kulüpleşecekti?) Açıkçası süre aşımı vardı, bizden önceki yönetim işi uzatmış, altı ay kadar önce dolmuş süre. Bu infiale yol açan serginin materyalleri LGBT kulüp odasından çıkınca, bir de üzerine PKK’yla ilgili bir materyal de yine aynı odada bulununca kulüp adaylığı iptal edildi. Öğrenciler bunun üzerine rektörlük binasını ablukaya aldılar.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“Benim dışarı çıkmamı engellemeye çalıştılar”

 (1 Şubat’ta üniversite içinde ve dışında polis müdahalesi yaşanmıştı) İlk gün ne diyorsam aynısını demeye devam ediyorum Nagehan Hanım. Bakın dün (önceki gün) daha önce olmayan bir şey oldu, rektörlük binasının tüm kapılarını tuttular. Benim dışarı çıkmamı engellemeye çalıştılar.

“Bana ‘Sizi koruyamayız' dediler"

(Neden çocuklarla görüşmeyi denemediniz?) Denedim, onlara ‘Aranızdan bir ekip seçin, gelin konuşalım’ dedim, kabul etmediler, benim onların yanına gitmemi istediler. Ancak çok kalabalıktı, bunu emniyet ve benim koruma polisim güvenlik açısından riskli buldu, ‘Sizi koruyamayız’ dediler. Sonuçta abluka bitmedi. Defalarca çağrı yapmamıza rağmen bitmedi. Ben eve gidemediğim için polisin müdahalesi şart oldu.

Kabe görseli bulunan sergi

Bakın gösteri elbette yapılabilir, sergi düzenlenebilir ancak izinsiz olmaz. Bu sergi için hiçbir izin alınmamış. Üstelik bir gece önceden güvenlik görevlileri o resmi görüp uyarmışlar, öğrenciler ısrar etmiş.

 

Habertürk, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU