Elif Çakır: Hukukun temel ilkelerini sulandırmayın

“AYM ve AİHM kararları bağlayıcı değildir, sözünün hukukta hiçbir karşılığı yoktur. Bizim Anayasamızda da bir karşılığı yoktur”

Fotoğraf: Reuters

Karar gazetesi yazarı Elif Çakır, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarının “bağlayıcı değil, yönlendirici” olduğunu iddia eden Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’a tepki gösterdi.

Çakır, bugünkü köşe yazısında Uçum hakkında şunları yazdı:

Hukuk devletinde, mahkemeler Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına uyarlar, Anayasa Mahkemesi’ni “görev gaspında” bulunmakla itham etmezler, direnmezler. Bir hukuk devletinde AYM kararlarına direnç gösteren hakimler ödüllendirilmez!

Hele hele bir hukukçu çıkıp da “AYM kararları bağlayıcı değildir, yönlendiricidir” diyerek meseleyi sulandırmaya kalkışmaz.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin mucitlerinden olan, Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Başkanvekili ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’a göre:

“AİHM ve AYM’nin kararları hiyerarşik değil yönlendirici denetimdir. Mahkemeler yeniden bakmak zorundadır. Yeniden baktığında yeni hüküm kurabilir ya da kurmayabilir.”

İktidar Anayasa’da yeni bir düzenleme yapmadığına göre, yürürlükteki Anayasa’nın 153. Maddesi “AYM kararları Resmi Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar” diyor.

Anayasa’da “AYM kararları herkesi bağlar” diyor, “yönlendirir” demiyor.

Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının bağlayıcı olduğu 153. Maddede, AİHM’in kararlarının bağlayıcı olduğu ise Anayasa’nın 90. Maddesinde yazılıdır.

Dolayısıyla bal gibi bağlar ve “bağlayıcı değildir” sözünün hukukta hiçbir karşılığı yoktur. Bizim Anayasamızda da bir karşılığı yoktur.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Çakır, yazısında şu ifadeleri kullandı:

Türkiye de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini imzalamıştır ve AİHM’nin kararlarına uyguya taahhüt etmiştir. Bir karara “uymak” taahhüdü, o kararın bağlayıcı olması demektir.

Bizim anayasamızın 90, maddesi, bunu bir anayasal emir haline getirmiştir üstelik.

Türkiye’de yargı şu veya bu yönde kadrolaşmalarla, yargıyı vesayet altına alma çabalarıyla yeterince örselenmiştir.

HSK vesayeti, yargıya yeterince güven kaybettirmiştir.

Şimdi de evrensel hukuku, hukukun evrensel kavramlarını, anayasa hukukun temel ilkelerini sulandırarak hukuku daha fazla örselemeyin.

 

Karar, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU