İnan Güney'in tutuklanmasına CHP'li isimlerden tepki: Hukuk tersine işliyor

Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney'in de aralarında bulunduğu 44 kişiden 17’si “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık” ve “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” suçlamasıyla tutuklandı

Fotoğraf: İnan Güney X Hesabı

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in tutuklanmasına tepki göstererek, ''CHP’li belediye başkanları söz konusu olduğunda hukuk maalesef tersine işliyor. Esas olan tutuksuz yargılama iken, bizde esas tutuklu yargılama, istisna ise tutuksuz yargılama haline getiriliyor'' dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yavaş: Esas olan tutuksuz yargılamadır

Mansur Yavaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:

Beyoğlu Belediye Başkanımız İnan Güney tutuklandı. CHP’li belediye başkanları söz konusu olduğunda hukuk maalesef tersine işliyor. Esas olan tutuksuz yargılama iken, bizde esas tutuklu yargılama, istisna ise tutuksuz yargılama haline getiriliyor. Tüm anketlerde adalete güvenin yerle bir olduğunu görmüyor musunuz? İşte bunun sebebi, hukukun hiçbir yerinde karşılığı olmayan bu uygulamalar. Unutmayın: Hak, hukuk, adalet yoksa, aş da yok; iş de yok; ekmek de yok.

Başarır: Siyasi intikam

Tutuklama kararına CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır'dan tepki geldi. Başarır, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "150 günü geçti, iddianame yok! Yargıdaki çeteyle ilgili HSK’da bir kıpırdanma yok! Ama siyasi intikamla Beyoğlu Belediye Başkanımız İnan Güney’i de tutukladılar. Yargı sopasıyla halkın iradesini gasp edenler, en büyük tepkiyi halktan alacak! Tüm tutuklu arkadaşlarımızın sonuna kadar yanındayız!" ifadesini kullandı.

Çelik: İnan Güney hakkında ne emniyet ne adliye aşamasında somut bir delil ortaya konulmuştur

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, kararın ardından İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptı. Karara tepki göster Çelik, şu ifadeleri kullandı:

4 gün önce 44 arkadaşımızı bir şafak operasyonuyla gözaltına aldılar. 3 gün boyunca Vatan Emniyet Müdürlüğü’nün bodrum katında arkadaşlarımızı beklettiler. Bugün adliyeye sevk gerçekleştirildi. Günün erken saatlerinden itibaren ifade süreçlerini hukukçularımızla, arkadaşlarımızla, ailelerle birlikte takip ettik. 44 gözaltının 27’si adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, 17 arkadaşımız ise tutuklandı. Öncelikle bu 4 günlük süreçle ilgili birkaç cümle kurmak istiyorum. 300 gündür yaşadığımız bir şey var: İnsanlar Vatan Emniyet Müdürlüğü’nün bodrum katına uyuşturucu kokularının içerisine sokuluyor.

Gözaltı süresi sonuna kadar kullanılarak arkadaşlarımıza, başkanlarımıza tam anlamıyla psikolojik işkence yapılıyor. İBB bürokratlarına, Beyoğlu Belediyesi bürokratlarına, İnan Güney’e de aynı muamele yapıldı. İnan Güney’i bir şafak operasyonuyla gözaltına aldılar. Cuma sabahı saat 06.00’da gözaltına aldılar, pazar günü saat 13.00’te ifadesini almaya başladılar. Yani tam 2,5 gün sonra ifade süreci başlatıldı. Peki, aynı İnan Güney bir buçuk ay önce Çağlayan Adliyesi’nde ifadeye çağrılmıştı. Eşi ve avukatıyla birlikte gelip ifadesini vermişti. Çağrılsaydı yine aynı şekilde Emniyet’e ya da adliyeye gelecekti. Niye sabah 06.00’da, üç kız çocuğunun ve eşinin yanında şafak operasyonu yapıldı?

Sadece İnan Güney’e değil, İBB’nin bürokratlarına, ailelere, çocuklara, şoförlere de aynı muamele yapılıyor. Hiçbir somut delil olmadan, altını tekrar çizerek söylüyorum, hiçbir maddi delil olmadan bugün Beyoğlu Belediye Başkanı’nı ve 17 kişiyi tutukladılar. Artık o kadar ileriye gittiler ki ailelerin içerisine girmeye başladılar. İnan Güney’in ablasını 3 gün boyunca Vatan Emniyet Müdürlüğü’nün bodrumunda beklettiler. Ev hanımı... Ne bir banka hareketi, ne bir bas kaydı, ne bir şirket, hiçbir şey yok. Ev hanımına 3 gün boyunca bodrumda işkence ettiler.

Gençler sosyal medya paylaşımları yaptığı gerekçesiyle gözaltına alınıyor. Medyanın büyük kısmını kontrol altına aldılar, Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya hesaplarını kısıtladılar. Şimdi de sosyal medyadan paylaşım yapan gençleri tutuklayarak 'artık oradan da kimse konuşamaz' mesajı veriyorlar. Burada daha yeni evlenmiş insanlar var. Eşi tutuklanıyor, genç kadın gözyaşları içinde adliye merdivenlerinden iniyor. Aileler, anneler, babalar 60–70 yaşında insanlar; günlerce emniyetin önünde, adliye kaldırımında bekliyor. Bu insanlara bu zulüm yapılır mı? Aileler siyasetin malzemesi yapılır mı? Hani 'aile yılı' ilan edilmişti, hani aile kutsaldı? Bu mu adalet? Bu mu vicdan?

Bugün Türk hukuk sisteminde yeni bir yöntem uygulandı: 'copy-paste' yöntemiyle tutuklama. Savcılığın yazısında 9 kişinin adı var; şoförler, belediye başkanı, sosyal medya paylaşımı yapan gençler… Hepsine aynı metin yazılmış. Bir şoförle belediye başkanı nasıl aynı gerekçeyle tutuklanır? Bu mudur hukuk? İnan Güney hakkında ne emniyet ne adliye aşamasında somut bir delil ortaya konulmuştur. Sadece kişisel husumet taşıyan birkaç kişinin iftiralarıyla, ihalelerden dışlananların uydurmalarıyla tutuklandı.

Ama ben size İnan Güney’in 'suçunu' söyleyeyim. AK Parti döneminde 22 dolara yaptırılan pankartları 2,5 dolara yaptırdı. Metrekaresi 11 dolara yapılan cephe giydirmeleri 1 dolara yaptırdı. 80 bin liraya kiraya verilen yeri 500 bin liraya çıkardı; elde edilen gelirle 42 devlet okuluna su sebili yerleştirdi.  Onların 17 bin liraya verdikleri araziyi kamulaştırıp halka proje yaptı. Kreşler açtı, yaşam vadileri yaptı, dar gelirli ailelerin nefes alacağı alanlar oluşturdu. Belediyenin makam arabasını engelli aracı yaptı. İşte İnan Güney’in suçu budur.

Bugün cezalandırılan İnan Güney değil, Beyoğlu halkıdır. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi 31 Mart 2024 seçimlerinde Türkiye’nin birinci partisi oldu. Belediyeler eliyle halka destek sağladı, yoksulluğu hafifletti. İşte bu başarı hazmedilemiyor. Ama şunu unutmasınlar: yaşanan zulümleri vatandaş görüyor, millet görüyor. Er ya da geç sandık gelecek ve millet bu zulmün cevabını verecek. Türkiye yeniden toplumsal barışın sağlandığı, herkesin refah içinde yaşadığı, demokrasinin güçlendirildiği bir ülke olacak. Hiç kimse umutsuz olmasın.

Adem: İradeye darbe

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Beyoğlu'nda sandıkla alamadıklarını şimdi yargı sopasıyla gasp ediyorlar. İnan Güney’in tutuklanması sadece ona değil, milyonların iradesine vurulmuş bir darbedir. Bu karanlık düzeni halkın gücü yıkacak!" ifadesini kullandı.

Çiftçi: Amaç, korku ve baskı ortamını süreklileştirmek

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney'in tutuklanmasına tepki gösterdi. Çiftci, sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı:

Beyoğlu Belediye Başkanımız İnan Güney’in tutuklanması, aylardır devam eden siyasi operasyonların yeni bir halkasıdır. Bu operasyonların amacı seçilmiş belediye başkanlarını, belediye çalışanlarını ve aileleri hedef alarak halkın iradesini felç etmek, korku ve baskı ortamını süreklileştirmektir. Suç örgütü gibi davranan, adalet yerine talimatla hareket eden, yargıyı şantaj ve rüşvet çamuruna batıranlar ülkenin tüm sorunlarının da gerçek sorumlusudur. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu kumpaslar karşısında susmayacağız. Ne belediye başkanlarımızı, ne yol arkadaşlarımızı ne de halkın iradesini kirli hesaplara teslim etmeyeceğiz. Hukuku ayaklar altına alanlar tarihin en karanlık sayfalarına yazılacak; biz ise mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz. Er ya da geç adalet kazanacak, millet kazanacak.

Zeybek: Sandıkta bedeli ağır olacak

Tutuklama kararına CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek yaptığı açıklamayla tepki gösterdi. Zeybek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: 

Milletle inatlaşmanın, milleti yok saymanın sandıkta bedeli ağır olacak. İnan Güney bizim onurumuzdur! Tutuklu ve tutuklanan yol arkadaşlarımız bizim onurumuzdur! Onları geri alacağız. Bizim yol arkadaşlarımızın tek suçu; halkın yanında durmak ve ağırlaşmış ekonomik sorunlara, kinci ve intikamcı iktidarın yerine çözüm üretmektir. Bugün yapılanları unutmuyoruz. Biz kazanacağız!

Özer: Barışa hizmet etmez

Tutuklanmasının ardından Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ahmet Özer, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney'in tutuklanmasına tepki gösterdi. Özer, belediye başkanlarına yönelik tutuklamaların barış sürecine zarar verdiğini belirtti.

Özer'in sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "Bir yandan barış süreci yürütülürken bir yandan da siyasi operasyonları sürdürüp, seçilmiş belediye başkanlarını, belediye çalışanlarını tutuklamak ve aileleri hedef almak barışa hizmet etmez. Zira barışı hukuk ve demokrasi olmadan tesis etmek mümkün değil. Beyoğlu Belediye Başkanımız İnan Güney’e geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum." denildi.

Taşçıer: Yargı siyasetin sopası oldu

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney'in tutuklanmasına tepki gösterdi.

Taşçıer, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda belediyelerin "siyasi talimatlarla" işlevsiz hale getirilmeye çalışıldığını belirtti. Karara tepki gösteren Taşcıer, şu ifadeleri kullandı:

Sandıkta kaybeden iktidar, belediyelerimizi kumpas davaları ve siyasi talimatlarla işlevsiz hale getirmeye çalışmaktan vazgeçmiyor. Bugün Beyoğlu Belediye Başkanımız İnan Güney’i hedef aldınız. Tutukladınız. Yarın bir başkasını hedef alacaksınız. Ama unutmayın: Milli iradeyi hapse atamazsınız! Biz buradayız, dimdik ayaktayız ve mücadeleyi büyütmeye kararlıyız.

Bir kez daha açıkça söylüyoruz: Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu ülkenin her karışında, her meydanında halkın iradesini savunmaya devam edeceğiz. Siz yargıyı siyasetin sopası haline getirdiniz, ama biz adaleti halkın ortak talebi haline getireceğiz. Siz bu kirli operasyonlarınızdan medet ummaya devam edin; biz zulmünüze boyun eğmeyeceğiz. Ama bilin ki siz eninde sonunda milletin iradesine boyun eğeceksiniz.

 

ANKA, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU