TBMM’de oluşturulan Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığında dördüncü kez toplandı. Toplantının ilk oturumunda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile şehit aileleri ve gazilerle ilgili dernek ve vakıfların temsilcileri dinleneceğini söyleyen Kurtulmuş, sürecin en başından itibaren hiçbir noktasında herhangi bir şekilde bir pazarlık ve bir al-ver olmadığı ve olmayacağını vurguladı. Kurtulmuş, "Türkiye Büyük Millet Meclisi hiçbir pazarlığın içerisinde olmadan, hiçbir pazarlığın konusu olmadan bu sürecin bir an evvel bitirilmesi ve bu ülkede ezeli ve ebedi kardeşliğimizin yeniden tesis edilmesi için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecektir" dedi.
Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, dördüncü kez TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığında TBMM Tören Salonu’nda toplandı. Toplantının açılışında konuşan Numan Kurtulmuş, bugün ilk oturumda şehit yakınları ve gaziler ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Göktaş'ın dinleneceğini söyledi.
"Şehitlemizin kararlı duruşları ve mücadeleleri olmasaydı bugün burada olmayacaktık"
Komisyonda ortaya çıkan ittifakla ortaya koyulan görüşler doğrultusunda şehit yakınlarını ve gazileri dinleme fırsatı bulacaklarını belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:
Bildiğiniz gibi Türkiye örgütün kendisini feshetme kararından sonra tarihi bir döneme girdi ve komisyonumuzun kurulmasıyla birlikte de çalışmalar Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında yoğunlaştırıldı. Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki eğer bugün bu noktaya geldiysek, eğer bugün Türkiye'de artık terörün hiç olmadığı bir Türkiye'den konuşabilir haldeysek hiç şüphesiz bunu öncelikli olarak şehitlerimize borçluyuz. Her birisi büyük fedakarlıklarla canını bu vatan, bayrak ve ülke için feda eden kahraman şehitlerimizi her şeyden evvel rahmetle, şükranla, minnetle yad ediyoruz. Allah onlardan razı olsun. Eğer onların o kararlı duruşları ve bu mücadeleleri olmasaydı çok açık söylemek gerekir ki bugün bu toplantı olmayacak, bu komisyon olmayacaktı. Belki vatanda bu kadar özgür bir şekilde ülkemizin geleceğine ilişkin konuları ele almak ve konuşmak mümkün olmayacaktı. Bu açıdan şehitlerimizin her birisine minnet borçluyuz ama en az onlar kadar şehitlerimizin ailelerine de minnet borçlu olduğumuzu ifade etmek isterim.
"Ne zaman hangi şehit yakınımıza tabutunun başında 'başın sağ olsun' dediysek hepsinden 'vatan sağ olsun' cevabını aldık"
Bendeniz de burada bulunan her biriniz gibi çok sayıda şehit cenazesine katılmış, şehit ailesiyle temas etmiş birisi olarak şunu iftiharla söyleyebilirim ki ne zaman hangi şehit yakınımıza tabutunun başında 'başın sağ olsun' dediysek hepsinden sanki ortak bir motto gibi 'vatan sağ olsun' cevabını aldık. Ailelerinin bu dirayeti olmasaydı, şehitlerimizin bu mübarek kanları vatanın bölünmezliği ülkenin bütünlüğü için dökülmemiş olsaydı bugün burada olmayacaktık. Ayrıca o vatan sağ olsun sözü aynı zamanda nesilden nesile bir motto olarak aktarılan bir söz oldu. Bir dua oldu. Vatanımız bölünmedi, bölünmeyecektir ve kıyamete kadar bir beraber bir şekilde kardeşçe bu ülkede hep beraber yaşayacağız. Ruhları şad olsun, makamları âli olsun, mekanları cennet olsun.
Kurtulmuş, hayatı boyunca çok sayıda gaziyle de karşılaştığına değinerek "Kimisinin eli, kimisinin kolu, kimisinin vücudunda daha büyük yaraları olan ve bu yaralarıyla hayatlarının sonuna kadar yüzleşmek durumunda kalan gazilerimiz de her türlü takdirin, her türlü şükranın üzerinde büyük bir övgüye layıktır. Allah onlardan da razı olsun. Sağlıklı uzun ömürler dilerim. Bu milletin en önemli unsurlarından birisi de 'ölürsem şehit, kalırsam gaziyim' diye mücadele alanlarına giden ve gazi olan kardeşlerimizdir. Onlar da milletimize emanettir" dedi.
Kurtulmuş'tan "pazarlık yok" ve toplumsal rıza vurgusu
Sürecin en başından itibaren hiçbir noktasında herhangi bir şekilde bir pazarlık ve al-ver olmadığı ve olmayacağının altını çizen Kurtulmuş şöyle konuştu:
Bunu şehit ailelerimizin ve gazilerimizin huzurunda, onların şahsında bütün Türkiye'nin 86 milyonun huzurunda bir kez daha söylüyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi hiçbir pazarlığın içerisinde olmadan, hiçbir pazarlığın konusu olmadan bu sürecin bir an evvel bitirilmesi ve bu ülkede ezeli ve ebedi kardeşliğimizin yeniden tesis edilmesi için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecektir. Bu anlamda zor bir sürecin içerisinde olduğumuzu biliyorum. En önemli vazifelerimizden birisinin de toplumsal rızayı artırmak, toplumsal duyarlılığı geliştirmek ve özellikle bu kardeşlik sürecine toplumumuzun farklı kesimlerinin desteğinin artırılmasını temin etmektir. Bunun için Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bütün siyasi partilerin, bir parti hariç bütün siyasi partilerin katılımıyla bu geniş kapsamlı komisyon oluşturulmuş ve şimdiye kadar da bütün kararlarını ittifakla alarak yoluna devam etmektedir.
"Sürecin nasıl sağlıklı bir şekilde sonuçlandırılabileceğini hep birlikte Türkiye kamuoyuna göstereceğiz"
Kurtulmuş, zor bir sürecin içerisinde olunduğunu belirterek gayretli bir çalışma dönemin içinde olmak zorunda olduklarını söyledi. Bu sürece katkı sunabilecek özellikle kurumsal yapıların tamamını Komisyonda mümkün olduğunca dinlemeye gayret edeceklerine değinen Kurtulmuş, "Sonunda da sürecin nasıl sağlıklı bir şekilde sonuçlandırılabileceğini hep birlikte Türkiye kamuoyuna göstereceğiz ve ümit ediyorum ki bu tarihi misyonumuzu en başarılı şekilde yerine getireceğiz" dedi.
"İçeride ve dışarıda bu sürecin başarısız olması için gayret sarf edenler olacak"
Kurtulmuş, süreçte en çok dikkat edilmesi gereken hususlardan birisinin de "Türkiye'de kıyamete kadar barış ve kardeşlik olsun isteyenler olduğu gibi olmasın diye gayret edenlerin" olduğuna işaret ederek de "İçeride ve dışarıda bu sürecin başarısız olması için gayret sarf edenler, bu süreci zehirlemeye kalkanların olacağı biliniyor. Dolayısıyla burada özellikle bizlerin saflarımızı sıklaştırarak bu konuda hiçbir eksik ve gidik olmaksızın yolumuza başarıyla devam etmemiz gerekiyor" diye konuştu.
Bakan Göktaş'tan "kardeşlik" vurgusu
Ardından söz alan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Burada olmaktan büyük onur duyuyorum. Zor zamanlarda birbirimize kenetlenme geleneği, milletçe hep omuz omuza, gönül gönüledir. Kardeşlik olmadan demokrasi sağlam temellere oturamaz. Demokrasi olmadan da dayanışma ve kardeşlik tehdit altındadır. Terörsüz Türkiye, güçlü bir Türkiye’yi inşa etme vizyonudur. 86 milyon yurttaşımıza dokunan sosyal politikalar üretiyoruz. Bugün sizlerle bakanlığımızın şehit ve gazi aileleri için yaptığı çalışmaları paylaşacağım” dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, komisyonda, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un açılış konuşmasının ardından sunum yaptı.
“Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonumuzun çalışmalarını, ülkemizin geleceğine dair ortak bir iradenin tezahürü olarak görüyorum” diyen Göktaş, “Kadim medeniyetimiz ve köklü tarihimizde, zor zamanlarda birbirimize kenetlenme geleneği vardır. Dayanışma ruhu ise bu toprakların insanlarının, milletimizin en güçlü mayasıdır” şeklinde konuştu. "Milli Mücadele’de, 15 Temmuz’da, depremlerde, afetlerde hep omuz omuza, gönül gönüle ve kardeş olduklarını söyleyen Göktaş, “Kardeşlik, bir duygu olmanın ötesinde bir sorumluluktur. Kardeşlik olmadan ne dayanışma kalıcı olabilir ne de demokrasi sağlam temeller üzerine oturabilir” dedi.
Demokrasinin, tüm bu değerlerin koruyucu çatısı olduğunu belirten Göktaş, demokrasi olmadan dayanışma ve kardeşliğin tehdit altında bulunduğunu ifade etti. “İşte bu komisyonun da bu ruhu, kurumsal, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir zemine taşımanın iradesi olduğuna inanıyorum” diyen Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
Terörsüz Türkiye, barışın ve güvenin hâkim olduğu, güçlü ve müreffeh bir Türkiye’yi inşa etme vizyonudur. Bu vizyon ise ancak ve ancak, el birliğiyle dayanışma ve demokrasi temelli çalışmaların kararlılıkla sürdürülmesi ile mümkündür. Bu noktada, üzerimize düşen sorumluluk, ortak hedefler doğrultusunda azimle çalışarak bu vizyona adım adım yaklaşmaktır. Bu süreç, çok taraflı ve çok katmanlı bir stratejiyi gerekli kılmaktadır. Bu noktada, Gazi Meclisimizin, 'Terörsüz Türkiye' idealine ulaşma yolunda bir Komisyon kurarak bu hassas ve hayati konuda irade ortaya koyması son derece kıymetli buluyorum.
Bugün Bakanlık olarak, şehit yakınlarımız ve gazilerimiz adına buradayız. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi ‘Türkiye'yi buraya şehitlerimiz taşıdı, gazilerimiz taşıdı. Her birine minnettarız ve onların hatırasını asla çiğnetmeyeceğiz.’ ‘Terörsüz Türkiye’ çalışmalarımızı şekillendirirken bu anlayışı temel alarak hareket ettiğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum. Burada paylaşacağımız her bilginin, Komisyon çalışmalarına katkı sunacağına, “Terörsüz Türkiye” politikalarımıza yol haritası teşkil edeceğine inanıyorum.
Bakanlık olarak 86 milyon vatandaşa dokunan sosyal politikalar yürüttüklerini söyleyen Göktaş, şehit aileleri, gaziler ve yakınlarına yönelik çalışmalarını anlattı.
“Çocuklardan kadınlara, engellilerden yaşlılara, şehit yakınlarından gazilerimize kadar tüm vatandaşlarımızın yanında olmaya gayret ediyoruz” diyen Göktaş, şöyle devam etti:
Şunu çok iyi biliyoruz ki, milletimizin huzur ve güven dolu bir ülkede yaşamasını mümkün kılan, şehitlerimizin fedakârlıkları ve gazilerimizin kahramanlıklarıdır. Bakanlık olarak, milletimizin emaneti olan kardeşlerimizin ihtiyaçlarına cevap vermek için tüm imkânlarımızı seferber ediyoruz. Sadece sosyal hizmet faaliyetleri yürütmekle kalmıyoruz aynı zamanda ülke genelinde yürütülmesini planlıyor, koordine ediyor ve her aşamasını titizlikle takip ediyoruz. Ulusal politika ve stratejilerimizi belirlerken, milletimizin ortak vicdanını ve değerlerini pusula ediniyoruz. Kamu kurumlarımızdan sivil toplum kuruluşlarına kadar herkesin yürüttüğü faaliyetlere dair ilke, usûl ve standartları belirleyerek, ortak bir hizmet anlayışını hâkim kılıyoruz. Şehit ve gazi yakınlarımızın öncelikli istihdamını sağlamak, şehit ve gazi çocuklarımızın eğitimini her türlü imkânla desteklemek, bizim için bir görev değil, onurlu bir vefa borcudur. Onlar arasında iletişim ve dayanışmayı güçlendirecek adımlar atıyoruz. Gazilerimize, tedavi ihtiyaçlarının karşılanması, ekonomik, sosyal ve kültürel bakımdan destek oluyoruz. Şüphesiz, Bakanlık olarak, şehit yakınları ve gazilerimize sunduğumuz haklar, asla fedakarlıklarının karşılığı değildir. Biz, devletimizin imkanları çerçevesinde, onlara destek olmaya, zorlukları kolay etmeye çalışıyoruz. Her fırsatta şehit aileleri ile gazileri evlerinde ve iş yerlerinde ziyaret ediyoruz, ihtiyaç anında desteklerimizi vakit kaybetmeden sunuyoruz. Onlara sadece maddi değil, aynı zamanda manevi ve psikososyal açıdan da güç verecek çalışmalar yürütüyoruz. Bu amaçla, sadece bu yıl 83 bin 380 ziyaret olmak üzere bugüne kadar 803 bin 367 ziyaret gerçekleştirdik.
Son 23 yılda yaptıkları düzenlemelerle şehit yakını, gazi ve gazi yakınları için kamuda istihdam hakkını genişlettiklerini aktaran Göktaş, kamuda istihdam kapsamında ilk atamanın yapıldığı 1996’dan 2002’ye kadar 6 bin 315 kişinin kamu kurumlarına atamasının yapıldığını, bu sayıyı istihdam hakkından yararlanma imkanını genişletme çalışmalarıyla bugün 51 bin 317’ye çıkardıklarını anlattı.
Terörle mücadelede yaralanan ancak ilgili mevzuatına göre malul sayılmayanların İŞKUR tarafından istihdama öncelikli olarak yönlendirilmesini sağlayan düzenlemeyi de hayata geçirdiklerini belirten Göktaş, bu yıl 6 bin 925 olmak üzere toplam 248 bin 731 kişiye ulaşımdan ücretsiz yararlanmaları için seyahat kartlarını teslim ettiklerini kaydetti.
Kahraman şehitlerin hatıralarını sonsuza dek yaşatmak için 2016 yılından bu yana isimlerini ebedileştirdiklerini anlatan Göktaş, “Bugüne kadar 3 bin 171 kamu kurum ve kuruluş binaları ile okul, cadde, sokak gibi yerlere verdiğimiz isimler ile milletimizin hafızasında kahraman şehitlerimizin hatıralarını daima canlı tutuyoruz” dedi.
Şehit yakınları, gaziler ve gazi yakınlarına yönelik yürüttükleri faaliyetleri de anlatan Göktaş, 81 ilde düzenledikleri toplam 684 programda 70 bin 252 eğitim çağındaki çocuğun, 1694 gazi ve şehit yakınının bir araya gelerek paylaşımda bulunmalarına katkı sunduklarını ifade etti.
Şehit yakını ve gazileri ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda da desteklemeye devam ettiklerini belirten Göktaş, bu kapsamda 10 kategori altında sınıflandırdıkları 53 destek ile ilgili bilgi sundu. Bu hakları, şehit yakınları ve gazilere bir vefa borcu olarak gördüklerini ifade eden Göktaş, şöyle konuştu:
Devletimizin imkanları çerçevesinde, bu çalışmalarımızı sürdürerek şehit yakınları ve gazilerimizin yanlarında olmaya devam edeceğiz. Bu anlamda şehitlerimizin ve gazilerimizin statülerine ilişkin kapsamlı bir mevzuat alt yapısına sahibiz. Mevcut durumda; terör, asayiş ve güvenlik görevleri, harp malullüğü, TSK personeli, 15 Temmuz, sivil kamu görevlileri, terörden zarar gören siviller ve muharip gazilere ilişkin ayrı ayrı mevzuat düzenlemeleri bulunuyor. Şehit yakınlarımız ve gazilerimizi doğrudan ilgilendiren bu mevzuatın gözden geçirilmesine ilişkin olarak TBMM çatısı altında çalışmalar yürütüyoruz.
"Şehitlik ve gazilikle ilgili hakları güçlendirecek düzenlemeler hazırlıyoruz"
Millî Savunma Komisyonu Başkanımız Hulusi Akar’ın başkanlığında yürütülen bu çalışmaya ilgili Bakanlıklarımız ve kurumlarımızla birlikte katılarak, şehitlik ve gazilikle ilgili hakları güçlendirecek düzenlemeler hazırlıyoruz. Bu kapsamda; şehit yakınları ve gazilerimizden gelen taleplerin titizlikle değerlendirilmesi, mevcut hakların uygulanmasında karşılaşılan sorunlara kalıcı çözümler üretilmesi, ekonomik ve sosyal hakların iyileştirilmesi / genişletilmesi konularını ele alıyoruz. Yürüttüğümüz bu çalışmaların, “Terörsüz Türkiye” vizyonu ve bu Komisyonun çalışmalarıyla tam uyum içinde ilerlemesini sağlamayı hedefliyoruz.
“Bakanlık olarak, Terörsüz Türkiye vizyonunun şehit yakınlarımız ve gazilerimiz ile paylaşılması noktasında önemli çalışmalar başlattık” diyen Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
Zira, sürecin en başından beri vurguladığımız gibi, aziz şehitlerimizin aileleri ve kahraman gazilerimiz bu sürecin bizzat mimarlarıdır. İnşası için yola çıktığımız birlik ve güven ortamı, yine onların omuzlarında yükselecektir. Şehit yakınları ve gazilerimizin görüşleri, önerileri ve hassasiyetleri süreç boyunca yol gösterici olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Şehit yakınları ve gazilerimizin Terörsüz Türkiye idealinin güçlü bir paydaşı olmalarını sağlamak için çalışmalarımızı hızlandırıyoruz. Bu kapsamda, önümüzdeki hafta Ahlat’ta da Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrif edeceği bir ‘Terörsüz Türkiye Büyük Millet Buluşması’ gerçekleştireceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın şehit yakınları ve gazileri ile bir araya geleceği bu buluşmaları önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz.
"İstişare toplantılarıyla hem ortak aklı hem de toplumsal dayanışmayı daha da güçlendiriyoruz"
Psikososyal Destek Programları, Eğitim ve Farkındalık Kampanyaları, Toplum Temelli Dayanışma Etkinlikleri, Kültürel ve Sanatsal Etkinlikler, Kadın Odaklı Etkinlikler, Çocuk ve Genç Odaklı Etkinlikler kategorilerinde çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Göktaş, şöyle konuştu:
Bu kapsamda yürütmekte olduğumuz çalışmalardan birkaç örneği de sizlerle paylaşmak istiyorum. Terörsüz Türkiye Buluşmaları ve Terörsüz Türkiye Kardeşlik Sofrası kapsamında, sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelerek şehitlerimizin yakınları ve gazilerimizle istişarelerde bulunuyoruz. Bu çalışmayı Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerimizde başlattık, yaygınlaştırıyoruz. Muş, Bingöl, Karabük, Bartın ve Ankara’da şehit yakınları ve gazilerimizle görüşerek süreç ile ilgili taleplerini, önerilerini ve beklentilerini doğrudan dinledik. Bölgesel buluşmalar ve sivil toplum kuruluşlarıyla istişare toplantılarıyla hem ortak aklı hem de toplumsal dayanışmayı daha da güçlendiriyoruz. Özellikle sivil toplum kuruluşlarımızı Terörsüz Türkiye sürecine ortak ediyor, birlikteliğimizi büyütecek çalışmaları beraberce hayata geçiriyoruz. Şehitlerimizin emanetleri, gazilerimiz ve terör mağduru vatandaşlarımıza devletimizin sıcak yüzünü ve terörle mücadeledeki sarsılmaz kararlılığını göstermek üzere, İçişleri Bakanlığımız iş birliğinde, Şırnak’tan Ankara’ya Huzur ve Kardeşlik Köprüsü projesini başlattık.
Bugün, 'Terörsüz Türkiye' yolunda tarihi bir eşikteyiz. Bugün, bu hedef doğrultusunda çocuklarımız için yepyeni bir sayfa açıyoruz. Çünkü biz, bir daha anneler, babalar evlat acısı yaşamasın istiyoruz. Hiçbir evlat babasız büyümesin, hiçbir eş, acıyla sınanmasın istiyoruz. Şunu çok iyi biliyoruz ki, bir ülkenin en büyük hazinesi, çocuklarının gülüşü ve annelerinin huzurudur. İşte bu nedenle Terörsüz Türkiye, sevgiyle, barışla, kardeşlikle yoğrulmuş bir gelecek projesidir.
"Burada alınan her karar, milletimizin birlik ve beraberliğini güçlendiren, kardeşlik bağlarımızı pekiştiren bir anlam taşımaktadır"
Şu hakikati de bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, şehitlik ve gazilik mertebesi devletin manevi varlığının en yüce nişanelerinden biridir. Milletimizin gönlünde daima müstesna bir yere sahiptir. Şehitlerimizin ruhu ancak milletin huzur içinde yaşadığı bir gelecekle şâd olur. Gazilerimizin mücadelesi ancak gelecek nesillerin güven içinde büyüdüğü bir Türkiye’yle taçlanır. Komisyonumuzun çalışmaları, işte bu yüksek sorumluluğun somut adımlarıdır. Burada alınan her karar, yapılan her değerlendirme; milletimizin birlik ve beraberliğini güçlendiren, kardeşlik bağlarımızı pekiştiren bir anlam taşımaktadır. Yürüttüğümüz çalışmalar, sadece bugünün değil, yarınların da güvenli, huzurlu ve adil bir Türkiye’sini inşa etmenin temel taşlarıdır. Komisyon çalışmalarının, Türkiye Yüzyılı hedeflerimizin milletimizin iradesiyle hayata geçmesine büyük katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum.'
Kimler dinlenecek?
Komisyon toplantısı basına kapalı sürüyor. Türkiye Harp Malulü Gaziler Derneği, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği, Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı, Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı ve Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı’ndan ve Diyarbakı Annelerinden isimler dinlenecek.
Yarın da toplanacak
20 Ağustos Çarşamba günü de ilk oturumda Cumartesi Anneleri ile Barış Anneleri konuşacak, soruları yanıtlayacak. İkinci oturumda da İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsani Yardım Vakfı (İHH), İnsan Hakları Derneği (İHD), İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) ile Tahir Elçi İnsan Hakları Vakfı temsilcileri dinlenecek.
Independent Türkçe