Putin'in Alaska'da Trump'tan istediği Ukrayna topraklarının stratejik önemi

Dr. Osman Gazi Kandemir Independent Türkçe için yazdı

Görsel: AA

ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Alaska'da gerçekleştirdiği zirve sonrasında "büyük ilerleme" kaydettiklerini açıklamasına rağmen, Ukrayna savaşına ilişkin somut bir anlaşmaya varılamadı.

Ancak zirvede masaya yatırılan konulardan biri, Putin'in Ukrayna'da kontrolü altındaki toprakları kalıcı olarak elinde tutma talebi oldu.

Putin, 2022 yılının eylül ayında Ukrayna'nın 4 bölgesi olan Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson'u "ilhak ettiğini" ilan etmişti.

Bu bölgeler, sadece topografik alanlar değil, Ukrayna'nın ekonomik, askeri ve jeopolitik varlığının temelini oluşturan stratejik değerler bütünüdür.


Donbas'ın sanayi mirası

Ukrayna'nın Donbas bölgesi, Donetsk ve Luhansk oblastlarından oluşan ve Sovyet döneminde sanayi merkezi olan bir bölge olarak bilinir.

Bu bölgenin Ukrayna için önemi, yalnızca coğrafi konumuyla sınırlı değil.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Donbas, köklü bir sanayi ve tarım mirasına sahip olup, zengin kömür ve demir rezervlerine dayalı ağır sanayi kompleksi ile Ukrayna'nın ana sanayi bölgesi durumundadır.

19'uncu yüzyılın başlarından itibaren yoğun kömür işletmeciliğinin yapıldığı bu bölge, 1913 yılına gelindiğinde tüm Rus İmparatorluğu'nun kömürünün yüzde 87'sini, pik demirinin ise yüzde 74'ünü üretir hale gelmişti.

Bu tarihi miras, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından da devam etti ve bağımsız Ukrayna ekonomisinin itici gücü olmaya sürdü.

2014 yılına kadar Donbas, Ukrayna'nın askeri üretiminin üçte birini karşılayan ve sanayi üretimi ihracat kârında birinci sırada yer alan stratejik bir bölge olarak ülkenin maddi ve teknik temelinin oluşumunda kilit rol oynuyordu.

Donetsk oblastı, kişi başına düşen sanayi üretimi bakımından Dnepropetrovsk ve Zaporijya'dan sonra üçüncü, Luhansk ise dördüncü sıradadır.


Tarımsal zenginlik: "Kara toprak"ların değeri

Güney oblastları olan Zaporijya ve Herson ise farklı ancak bir o kadar kritik bir öneme sahiptir.

Bu bölgeler, verimli "kara toprak" (chernozem) varlıkları sayesinde Ukrayna'nın tarım potansiyelini zirveye taşırmaktadır.

Ülke topraklarının yarısından fazlasının ekilebilir olması, özellikle tahıl ve yağlı tohum üretiminde Ukrayna'yı dünyanın önde gelen tarım ülkelerinden biri yapmıştır.

Bu bölgeler, 2016-2020 yılları arasında Ukrayna'nın buğdayının yüzde 21'ini, arpasının yüzde 17'sini ve ayçiçeği tohumunun yüzde 19'unu üretmiştir.

2020 verilerine göre, buğday, demir-çelik ve hayvansal-bitkisel yağlar, Ukrayna ihracatının yüzde 46'sını oluşturmaktadır- bu ihracat kalemleri doğrudan bu bölgelerin sanayi ve tarım kapasitesine işaret etmektedir.


Enerji güvenliğinin kalbi: Zaporijya Nükleer Santrali

Zaporijya oblastının kritik önemini artıran bir diğer faktör ise Avrupa'nın en büyük nükleer santraline ev sahipliği yapmasıdır.

Zaporijya Nükleer Güç Santrali, 2022 öncesinde Ukrayna'nın toplam elektrik üretiminin yaklaşık dörtte birini tek başına karşılamaktaydı.

Yerli enerji kaynaklarına dayalı nükleer enerji üretimi, Ukrayna'nın enerji güvenliğini artırma ve dışa bağımlılığını azaltma stratejisinin merkezinde yer almaktadır.

Santralin Rusya'nın kontrolüne geçmesi ve çevresindeki askeri faaliyetler, Ukrayna'nın enerji sistemine yönelik sürekli bir tehdit oluşturmaktadır.


Askeri stratejik değer: "Kale kuşağı"

Bu bölgelerin askeri önemi ise belki de en kritik boyutudur.

Donbas'ın askeri önemi, 10 yılda inşa edilmiş derin ve katmanlı bir savunma hattı olan "kale kuşağı"nda yatmaktadır.

Bu kuşak, siperler, sığınaklar, tanksavar hendekleri, mayın tarlaları ve arazinin bir parçası haline getirilen sanayi alanlarından oluşmaktadır.

Bu savunma hattı, Donetsk oblastı boyunca uzanmakta ve Kramatorsk, Sloviansk, Druzhkivka ve Kostiantynivka gibi şehirleri içermektedir.

Kramatorsk ve Sloviansk, bu savunma kuşağının kuzey yarısını oluşturan ve Ukrayna güçleri için hayati lojistik merkezler olarak hizmet veren önemli şehirlerdir.

Bu savunma hattının önemi, yalnızca mevcut cephe hattını tutmaktan ibaret değildir.

Burası, Ukrayna'nın orta kesimlerini koruyan stratejik bir kalkandır.

Hattın kaybedilmesi, Ukrayna'nın stratejik derinliğini kaybetmesi anlamına gelmektedir.


Rusya için stratejik hedefler

Putin'in bu bölgeleri talep etmesinin ardındaki nedenler çok boyutludur:

  • Ekonomik gerekçe: Rusya için bu bölgelerin ele geçirilmesi, hem Ukrayna'yı ekonomik olarak zayıflatma hem de kendi endüstriyel ve tarımsal kapasitesini artırma amacına hizmet etmektedir. Donbas, hâlâ büyük ve yüksek kaliteli kömür rezervlerine sahiptir. Bu kaynakların kontrolü, Rusya'nın sanayi hammadde tabanını genişletirken, Ukrayna'yı enerji ve sanayi altyapısından mahrum bırakacaktır.
     
  • Jeopolitik avantaj: Rusya'nın bu bölgeleri ele geçirmesindeki en önemli askeri hedeflerden biri, 2014 yılında ilhak edilen Kırım Yarımadası'na kalıcı bir kara koridoru oluşturmaktır. Bu koridor, Kerç Boğazı üzerindeki Kırım Köprüsü'ne lojistik bir alternatif sunmaktadır.

Yaklaşık 3,6 milyar dolara mal olan Kerç Köprüsü, Kırım ile Rusya anakarası arasındaki tek doğrudan bağlantı noktasıdır ve yüksek stratejik öneme sahip olmasına rağmen, 2022 ve 2023 yıllarındaki saldırılarda görüldüğü üzere savunmasız bir hedeftir.

Herson ve Zaporijya oblastları üzerinden geçen kara koridoru, Rus askeri ve sivil lojistiği için 7/24 kesintisiz, güvenli bir rota sağlamaktadır.
 


Ukrayna için kayıpların anlamı

Bu 4 oblast, Ukrayna'nın topraklarının yaklaşık yüzde 15'ini oluşturmaktadır.

Ancak bu rakam, kayıpların gerçek boyutunu yansıtmaktan uzaktır.

Bu bölgelerin kaybı, ülkenin ekonomik motorlarının, özellikle de sanayi ve tarımın temelinin sökülüp alınması demektir.

  • Ekonomik çöküş: 2014 yılında başlayan çatışmalar, Donbas'ın ekonomik ve siyasi birliğini parçalamaya başlamış ve sanayi üretiminde düşüşlere yol açmıştır. 2015 yılında sanayi üretimi bir önceki yıla göre yüzde 31,5 oranında düşmüştür. 2022 işgali sonrasında bu sanayi varlıklarının çoğu hasar görmüş veya yok edilmiştir. Endüstriyel enerji tüketimi yarı yarıya azalmış, bu durum ekonominin yapısal olarak zarar gördüğünü göstermektedir.
     
  • Askeri savunmasızlık: Donbas'ın Ukrayna tarafından bir barış anlaşmasıyla verilmesi, yalnızca 6.600 kilometrekarelik bir bölgenin askeri kontrolünün kaybedilmesi anlamına gelmez; bu, aynı zamanda Ukrayna'nın 10 yılda inşa ettiği stratejik savunma altyapısının topyekün terk edilmesidir.

Ukrayna, bu stratejik kalkanı kaybettiğinde, askeri olarak "felaketle sonuçlanacak" bir duruma düşecektir.

Mevcut cephe hattının arkasındaki arazi, savunma için elverişli değildir.

Potansiyel yeni savunma hatları, açık arazilerden geçmekte ve doğal engellerden yoksundur.


Alaska Zirvesi sonrası gelişmeler

Trump'ın Alaska zirvesi sonrasında ateşkes talebini bırakması ve Ukraynalıların kabul edebileceği şartlara odaklanması, Putin'in toprak taleplerinin ciddiye alındığını göstermektedir.

Avrupa liderleri, Ukrayna'nın Volodymır Zelenskiy'inin Washington'da gerçekleştireceği görüşmelere katılacaklarını açıklamış, bu da Amerika'nın savaşı sonlandırma yaklaşımındaki değişime karşı diplomatik bir tepki olarak yorumlanmaktadır.

Bu gelişmeler, Putin'in Alaska'da masaya koyduğu toprak taleplerinin sadece müzakere taktiği olmadığını, Rusya'nın uzun vadeli stratejik hedeflerinin merkezinde yer aldığını göstermektedir.


Sonuç: Sıfır toplamlı oyun

Bu bölgelerin askeri ve ekonomik değeri, her iki taraf için de bir sıfır toplamlı oyunun parçasıdır:

Rusya için yeni bir güç ve lojistik projeksiyonunun temeli, Ukrayna için ise ulusal varlığının birincil koşuludur.

Putin'in Alaska'da Trump'tan istediği topraklar, basit bir toprak devrinden çok daha fazlasını ifade etmektedir.

Bu bölgeler, Ukrayna'nın ekonomik yaşayabilirliğini, askeri savunma kapasitesini ve nihayetinde egemenliğini kalıcı olarak zedeleyecek varoluşsal bir darbenin unsurlarıdır.

"Anlaşma olmadan anlaşma olmaz" diyen Trump'ın bu yaklaşımı, gelecek haftalarda Ukrayna'nın kaderiyle ilgili kritik kararların alınacağını göstermektedir.

Bu süreçte, Putin'in talep ettiği toprakların gerçek stratejik değerinin anlaşılması, barış müzakerelerinin seyrini belirleyecek en önemli faktörlerden biri olacaktır.

 

 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU