35 yıl önce bugün, Avrupa'da bir Türk cumhuriyeti kuruldu: "Moldova değil, Sovyet vatandaşıyız"

Erkin Öncan, Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: X

Bugün, Türkiye'deki Türk milliyetçilerinin çok da akıllarına gelmeyen bir bölgenin, Gagavuz Cumhuriyeti'nin (Gagauz Yeri - Гагауз Ери) kuruluş yıl dönümü.

Gagavuzlar, yaşanan siyasi gerilimler nedeniyle dünya gündemindeki yeri günden güne artan Moldova'daki siyasi kavganın önemli bir tarafı.

Bugün özerk bir bölge olan, Moldova yasaları çerçevesinde seçimler düzenleyen ve kendi yöneticilerini seçen bu bölgede en büyük siyasi rekabet komünistlerle Rusya yanlıları arasında yaşanıyor.

Bu taraflaşma, Gagavuzya'nın Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin (SSCB) dağılma sürecindeki tutumunun izlerini barındırıyor.


"Gagavuzya SSCB'nin parçasıdır"

Gagavuz Türkleri bugün özerk bir bölge içerisinde yaşasa da aslında "bağımsızlık" ilan eden bir topluluktu.

19 Ağustos 1990 tarihinde, "Gagauz Halkının Moldova Cumhuriyeti'nden Bağımsızlığı ve Özgürlüğü Bildirgesi" kabul edildi ve yıkılması "an meselesi" olarak beklenen dönemin siyasi ortamında Gagavuzya Cumhuriyeti'nin SSCB'nin bir parçası olduğu ilan edildi.

Peki, Gagavuzlar bağımsızlık ilanına giden süreçte neler yaşadı?

Gagavuz Yeri, Moldova'nın güneyinde bulunan, başkenti Komrat olan bir özerk bölge.

Bu bölgenin kuruluş hikayesi de yine Moldova sınırları içerisinde bulunan ve tek taraflı bağımsızlık ilan eden Transdinyester ve hatta Ukrayna'yla paralellikler gösteriyor.

Bugün Gagavuzya olarak bilinen bu bölge, Besarabya'nın (Moldova ile Ukrayna'nın Odessa Oblastı'nın güneyi) bölünmesinden sonra Boğdan Cumhuriyeti'nin bir parçası oldu.

1940 yılında ise, Gagavuzların yaşadığı bölgeler Moldova SSC'ye devredilmişti.
 

 

Gagavuzların Moldova içerisindeki ilk özerklik girişimeri 1948 ve 1958'de yaşandı.

Ancak bu, hem Ortodoks inancına sahip Türk etnik grubuna destek verilmemesi hem de halkın büyük çoğunluğunun köylü olması nedeniyle zordu.
 

 

1980'lerin sonlarına gelindiğinde ise durum değişti.

SSCB Bilimler Akademisi'nin Moldova şubesinde Gagavuz dili öğretilmeye başlandı.

Mart 1988'de, sanatçı Dmitriy Savastin liderliğinde "Gagavuz Halkı" (Гагауз Халкы) tartışma kulübü kuruldu.

Bu girişimi, SSCB Halk Vekili, etnik Gagavuz Mihail Paşalı, Tüm Birlikler Halk Temsilcileri Kongresi toplantısında duyurdu.
 

 

Mayıs 1989'da Gagavuz Halkı'nın ilk kongresi yapıldı. Bu kongrede, Moldova'nın güneyinde başkenti Komrat'ta olmak üzere Gagavuz özerkliğinin oluşturulmasına karar verildi ve ilk kongrede Gagavuz siyasetçi Mihail Kendigelyan başkanlığa seçildi.
 

 

Haziran 1989'un başlarında, Moskova'da düzenlenen 1. SSCB Halk Vekilleri Kongresi'nde Gagavuz Halkı liderlerinin talepleri için özel bir komisyon kuruldu.

Ancak bunlar, Moldova SSC Yüksek Konseyi'nin Romanya yanlısı çoğunluğunun sert itirazlarıyla karşılandı.
 

 

Hatta, Moldova'nın önde gelen medya organları o dönem Gagavuzları itibarsızlaştıran materyaller yayınlamaya başlamıştı.

Dönemin milliyetçi örgütlerinden Moldova Halk Cephesi, Gagavuz karşıtı "Bavul - İstasyon - Rusya" gibi sloganları öne çıkarıyordu.
 

 

12 Kasım 1989'da Gagavuz halkının temsilcileri olağanüstü bir kongre düzenlendi ve burada Gagauz Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ilan edildi.

Ertesi gün, 13 Kasım, Moldova SSC Yüksek Kurulu Başkanlığı, olağanüstü kongre kararlarını anayasaya aykırı ilan ederek iptal etti.
 

 

Buna ek olarak, Moldova SSC Yüksek Konseyi'nin iki daimî komisyonu, Gagavuzların Moldova'nın güneyindeki yerli olmayan bir nüfus olduğunu ilan etti ve Gagavuzları "aslen Moldovalılara ait olan topraklarda yaşayan bir etnik grup" olarak adlandırıldı.

Gagavuzlar ise, buna yanıt olarak 19 Ağustos 1990'da Komrat'taki "Drujba" sinema salonunda yaklaşık 800 delegenin katılımıyla bağımsızlık bildirgelerini onayladı.

"Bu Yüksek Sovyet, etnik-Moldovalı bir cumhuriyet inşa etme yoluna girmiştir" ifadelerine yer verilen bildiride, Gagavuzların SSCB vatandaşları olarak kalmalarına rağmen artık Moldova vatandaşı olmadıkları belirtildi.
 

 

20 Ağustos'ta ise Moldova yönetimi, Gagavuzların kongresini anayasaya aykırı ilan etti ve alınan kararların yasa dışı olduğunu ve hiçbir hukuki sonucu olmadığını söyledi.

Ertesi gün de Gagavuz Halkı hareketi yasa dışı ilan edilerek soruşturmalar başlatıldı.
 

 

3 Eylül 1990'da seçilen Moldova Cumhurbaşkanı Mircea Snegur da Moldova'nın güneyinde olağanüstü hal ilan etti.
 

 

31 Ekim 1990'da ise Gagavuz Cumhuriyeti Yüksek Şurası'nın kuruluş toplantısı yapıldı. Yüksek Kurul Başkanlığına Stepan Topal, Başkan Yardımcılığına Kendigelyan seçildi.
 

 

Kişinev'in ayrılıkçı olarak yorumladığı eylemlerin önüne geçmek için gönüllülerin de desteğiyle Moldova polisine bağlı müfrezeler Gagavuz Yeri'ne gönderildi. Gagavuz yerleşimlerinde ise seferberlik başladı.
 

 

Sovyet ordusunun Bolgrad Hava İndirme Tümeni birliklerinin ve Transdinyester'den gelen gönüllülerin Gagavuzya topraklarına girmesiyle büyük çaplı kan dökülmesi önlendi.
 

 

Sovyet askerleri, Moldova SSC'nin Gagavuz ve Moldovalı bölgeleri arasındaki kilit iletişim hatlarında mevzilendi. Moldovalı milliyetçi gönüllü birlikler saldırıya geçmeye çalıştı, ancak paraşütçülerin kurduğu kontrol noktalarında durduruldular.
 

 

1993'ün başlarında, bölgenin Moldova içindeki siyasi statüsünü belirlemek için Gagavuzya temsilcileriyle bir siyasi diyalog başlatıldı.

3 Kasım 1990'da SSCB lideri Mihail Gorbaçov'un konutunda Moldova SSC, Gagavuzya ve Transdinyester liderleri bir araya geldi ve taraflar arasında bir uzlaşma komisyonu kurulmasına karar verildi.

Aynı ay Moldova Yüksek Sovyeti, ulusal azınlıkların haklarını güvence altına alan bir yasa çıkarmak zorunda kaldı. 

Yasalardan, Gagavuzları rahatsız eden "ulusal grup" ifadesi çıkarıldı. Böylelikle, cumhuriyet vatandaşlarına, etnik köken farkı gözetilmeksizin eşit haklar garanti ediliyordu. 

Ancak, Moldova'nın 1991 Ağustos'unda bağımsızlığını kazanmasının ardından Gagavuzlarla ilişkilerde yeni bir kriz başladı.

Gagavuz liderleri yeniden tutuklandı, Gagavuzlar ise bu adıma demiryolu ablukasıyla karşılık verdi. Kişinev bir kez daha geri adım atmak zorunda kaldı.

1991 sonbaharında Gagauz Yeri'nin statüsüne dair bir yasa tasarısı hazırlandı.

Bu yeni idari-bölgesel oluşuma sosyo-ekonomik konularda özerk yönetim tanınması, resmi dillerin Moldovaca, Gagavuzca ve Rusça olması öngörülüyordu.

1993 başındaki parlamento seçimlerinde birlikçi (Romanya ile birleşme yanlısı) kesim yenilgiye uğrayınca, tasarı hayata geçirildi

Kişinev ile Komrat arasındaki müzakereler 1994'ün sonuna kadar sürdü.

23 Aralık 1994'te Moldova Parlamentosu, yoğun Gagavuz nüfusuna sahip bölgeye özerklik hakları veren "Gagavuz Yeri'nin Özel Hukuki Statüsüne Dair Kanun"u kabul etti. 1995 yazından itibaren ise, Gagavuzya'nın bir özerk bölge olarak Moldova Cumhuriyeti'ne entegrasyonu başladı.


Özerkliğin ilk başkanı seçiliyor

Yapılan referandumlar sonucunda Gagavuz Yeri'nin sınırları belirlendi. Nüfusun iradesine göre üç şehir ve 27 köyü içeriyordu.

1995 yılında yapılan seçimler sonucunda Gagauz Yeri'nin ilk başkanı (başkanı) olarak Georgiy Tabunşçik seçildi.

Bugün, Moldova'nın Transdinyester ile Gagavuzya bölgelerinin "Rusçu" kabul edilmelerinin arka planında,

SSCB'nin kapitalizme geri dönüş ve çözülme sürecinde ortaya çıkan problemler yer alıyor. 

Gagavuzlar ve Transdinyester halkı özelinde ise, problem özetle Moldova'nın SSCB'den ayrılma ve Rusya ile bağlarını koparma arzularının reddedilmesinden kaynaklanıyordu.

Örneğin, 1988'de Moldova Halk Cephesi Kişinev'de SSCB'ye ve Moldova'da yaşayan diğer halklara karşı mitingler düzenlerken, Gagavuzlar birliğin korunmasından yanaydı. 


SSCB'nin "çözülmemiş" meseleleri 

Sovyetler Birliği'nin "çözülmemiş" sorunlarından biri olarak, Moldova'da da diğer bütün Sovyet ülkesinde olan "Batı yanlıları-Rusya yanlıları" saflaşması devam ediyor.

Gagavuz Türkleri ise, SSCB'nin yıkılmasına karşı çıkmak da dahil olmak üzere bu saflaşmada siyasi olarak Batı karşıtı bir tutuma sahip oldu. 

Bugün aynı gerilimler olduğu gibi devam ediyor. Gagavuzya'nın bir önceki lideri Irina Vlah, Moldova'nın en büyük muhalefet cephelerinden birine önderlik ediyor.

Gagavuz Yeri'nin şimdiki lideri, Moldova makamlarınca tutuklanan Yevgeniya Gutsul ise, "Zafer Bloğu" adı altında örütlenen, Rusya'ya yakın siyasi ittifakın içerisinde. 

Gagavuzlar ve Moldova merkezi hükümeti arasındaki gerilimler de, Transdinyester meselesinde olduğu gibi çözülmeden bu günlere kadar geldi ve Rusya-Ukrayna savaşıyla yeniden ısınmaya başladı.

Kişinev hükümeti, her fırsatta Gagavuz özerkliğinin kaldırılmasına karşı adımlar atıyor.

Örneğin Kişinev, Rus yanlısı Gutsul'un seçildiği oylamada, Komrat'taki pusulalarına el koymuştu. 

Öte yandan, aynı Ukrayna'nın dönüşümü sürecinde yaşananlara benzer olarak, Kişinev hükümeti, ülke genelinde resmi olarak "Moldovaca" olan devlet dilinin adının Rumence olarak değiştirilmesi lehinde oy kullandı, Gagavuz Türklerinin emeklilik parasına bloke koydu, Gutsul'u hükümete almadı… 

Hudson Enstitüsü'nde geçen sene Luke Coffey imzasıyla yayımlanan bir analizde ise şu ifadelere yer verilmişti: 

Gagavuzya resmi olarak Moldova'nın bir parçası olmasına rağmen, bölge hiçbir zaman tam olarak cumhuriyete entegre olmadı. Sovyetler Birliği'nin dağınık dağılması sırasında, Mart 1991'de yapılan referandum, Gagavuzların büyük bir çoğunluğunun Rusya'nın bir parçası olarak kalmak istemesiyle sonuçlandı. Bu arada, aynı yıl Kırım'da yapılan benzer bir referandum, çoğunluğun Ukrayna'da kalma yönünde oy kullanmasıyla sonuçlandı. O yıl daha sonra sözde 'Gagavuz Cumhuriyeti' ilan edildi. Ancak komşu Transdinyester'den farklı olarak Gagauzya, 1994'te barışçıl bir şekilde Moldova'ya dönmüştü.


Yine "Rus yanlısı" kavgası

Moldova merkezi hükümetinin Avrupa planları, Gagavuzya ve Transdinyester'e yönelik özerklik karşıtı adımlar, ülke genelinde "Rus yanlısı" görülen kişi ve kurumlara uygulanan siyasi baskı, tarafsızlık statüsünün kaldırılması ve Rus tehdidi algısının daha da fazla öne çıkarılması, bölgenin Ukrayna'da olduğu gibi patlamaya hazır bir bomba haline geldiğinin göstergesi. 

Moldova'nın Batı yanlısı Cumhurbaşkanı Maya Sandu'nun da bir önceki seçimlerde "kıl payı" zafer kazanması, ülkedeki muhalefetin boyutunu da gözler önüne seriyor. 

Moldova'nın AB'ye entegrasyonu, Ukrayna savaşı ve NATO'nun genişlemesi konseptiyle birlikte alındığında, ülkenin "Rus yanlısı" bölgeleri Gagavuzya ile Transdinyester'de gerilimin daha da artacağını söylemek mümkün.


"Uzlaşmayla" çözülen tek anlaşmazlık

Gagavuzya meselesi, diğer eski Sovyet ülkeleriyle karşılaştırıldığında büyük oranda "uzlaşmayla" çözülebilmiş tek anlaşmazlık.

Ancak bu anlaşma, merkezi hükümetle özerklik arasındaki siyasi farklar nedeniyle yıllar içerisinde yeniden bozulmaya başladı. 

Milliyetçi "Halk Cephesi"nin aksine, "Gagauz Halkı" hareketi ve Transdinyester yalnızca kendi kimliklerini değil, bütün kültürel unsurların eşitliğini savunuyorlardı.

Aynı güçler, SSCB'nin dağılmasıyla Moskova ile Kişinev arasındaki geleneksel bağlar koptuğunda, Gagavuzlar Rusya ile iş birliğinin yeniden tesisini ve güçlendirilmesini desteklediler.

Aynı Ukrayna'da olduğu gibi, Moldova da 2014'te Gagavuzya ve Transdinyester'in görüşünü dikkate almadan AB ile Ortaklık Anlaşması imzaladı.

Bunun üzerine Gagavuzlar da aynı Ukrayna'da Donetsk ve Lugansk'ta olduğu gibi iki önemli referandum düzenledi. 

Bu referandumlarda Gagavuzlar, merkezi hükümetin Avrupa yanlısı yönelimine karşı çıktı ve Moldova bağımsızlığını kaybeder veya AB'ye girerse Gagavuzya'nın bağımsız devlet olmasını öngören yasa kabul edildi.

Ancak Kişinev elbette bu yasaları da tanımadı. 

2022 yazında, gıda ve elektrik fiyatlarının keskin artışı nedeniyle Gagavuzya'da geniş katılımlı protestolar başladı.

Halk, Başkan Sandu'nun istifasını ve Rusya ile diyalog kurmak istemeyen hükümetin değişmesini talep etti.

Sandu ise, protestoların "Rusya hesabına çalışan" ve "Gagavuzya'yı istikrarsızlaştırmayı amaçlayan" kişiler tarafından organize edildiğini söyledi.

Merkez yönetimin adımlarına duyulan hoşnutsuzluk zemininde Komrat, Rusya ile yakınlaşmadan yana tavır alıyor.

Bugün bölgedeki anaokullarının, okulların, kolejlerin ve enstitülerin yüzde 98'i eğitimi Rusça veriyor.

Gagavuzya ile Rusya arasında 30 milyon doları geçen bir ticaret hacmi de bulunuyor.

Bunun yanında, Ukrayna savaşının başladığı 2022'de Gagavuzya'da Rusya ve diğer Avrasya Ekonomik Birliği ülkeleriyle yakınlaşmayı savunan "Gagavuzya Halk Birliği" (Gagauz Halk Birliği) kuruldu. 

"Moldova devletinin güçlendirilmesi, egemenliği, tarafsızlığı ve bütünlüğü" için Moskova ile iş birliğini savunan bu örgüt, hareketin kurultay kararında, şu ifadelere yer verildi:

Kişinev'in Batı yanlısı yönetiminin faaliyetinin felaketle sonuçlandığını, gıda, hizmet, yakıt, gaz, elektrik, ısınma vb. fiyatlarının katlanarak artmasına yol açtığını tespit ediyoruz. Ülkeyi Rusya'dan uzaklaştırma, AEB ve BDT faaliyetlerine katılmama politikasını halk düşmanı ve devlet karşıtı buluyoruz.


Gagavuzya'nın söz konusu çizgisini savunan ve merkezi hükümetin Batı yanlısı politikalarını eleştiren Moldova içerisindeki tek siyaset ise sosyalistler.

Dilleri ve kültürleri bize sandığımızdan çok yakın olan, Ortodoks inancına sahip Gagavuz Türkleri, geleceklerini Avrupa'da görmüyor ve ilan edilen siyasi hedefleri merkezi yönetimin siyasi ömrünü uzatma çabası olarak değerlendiriyor.

Ancak ne yazık ki Türkiye kamuoyunda Gagavuzlar yalnızca sosyal ve kültürel açıdan gündeme geliyor. 

 

 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU