TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Diyanet İşleri Başkanlığı'nda düzenlenen "Dârusselâm Kudüs ve Kudüs Biyografisi" belgeseli tanıtım toplantısına katıldı.
Burada konuşma yapan Kurtulmuş, şu ifadelere yer verdi:
Kudüs çok yönlü, çok katmanlı bir meseledir. Her şeyden evvel büyük islam medeniyetinin en büyük merkezlerinden birisidir. Her köşesinde her türlü sanatın yer aldığı muazzam bir şehir inşa edilmiştir. Kudüs sadece geçmişte kalan bir büyük medeniyerin izini sürmek değil aynı zamanda bir büyük bilincin yeniden sahiplenilmesini sağlamaktır. Bunun için Gazze için, Kudüs için ne yapılırsa azdır. Kudüs bizim için peygamberlerin ayak izinin olduğu bir belde. Bugün dünyanın en çok ihtiyaç duyduğu hangi mesele varsa hepsinin tarihsel olarak merkezinde yer almış olan önemli abidevi şehirlerden bir tanesi. Bunun için Kudüs'e çokça hizmet etmek, özgür bir Filistin'in ortaya çıkması için hayatımızı vakfetmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Kudüs, bugün fevkalade büyük acıların da yaşandığı bir beldedir. Esasında Kudüs sadece bir şehir değil bir turnusol kağıdıdır. Yeryüzündeki küresel sistem nasıl tecelli ediyor, nasıl uyulanıyor ve bu sistem nasıl yansıyor. Kudüs'te Müslümanların hakim olduğu dönemler tam manasıyla esenlik beldesi nasıl inşa edilir onu ortaya koymuştur. Şimdi tam da insanlığın ihtiyaç duyduğu böyle bir tarihsel örneği insanlığın önüne yeniden yaşanılması gereken bir insanlık vecibesi olarak sunmak zorundayız.
"Küresel vicdanın önünde duracak hiçbir şey yoktur"
Hangi hesabı kurarlarsa kursunlar artık Filistin meselesi Gazze ve işgal edilen diğer topraklar meselesi sadece Filistinlilerin, sadece Arapların, Müslümanların meselesi değildir. Bu mesele çoktan bir insanlık meselesi haline gelmiş, gönlünde azıcık vizdan, zihninde adalet olan bütün insanlığın ayağa kalktığı bir büyük, küresel intifadaya dönüşmüştür. Belki dünyanın başka yerlerinde kendi hükümetlerinin tam tersi istikamette kararlar almasına rağmen milyonlarda insan müslüman ahaliden daha şuurlu bir şekilde Filistin halkına sahip çıkmakta, Filistin'in özgürlüğüne sahip çıkmaktadır. Yeryüzünün her başkentinde halkalar Filistin halkıyla beraber hareket ediyor ve bu insanlık cephesine destek veriyor. Bundan sonraki süreç çok daha güzel gelişmelere gebedir. Artık dokunulamaz zannedilen İsrail dokunulabilir ve hesap verecek bir ülke haline gelmiştir. Bunu siyasi tecrübemle söylüyorum. Önümüzdeki dönemde bu büyük soykırımın failleri tek tek mahkemeler önünde hesap verecektir. Küresel vicdan ortak bir şekilde hareket ettiğinde onun önünde duracak hiçbir şey yoktur.
'Siz Türkler neden bu kadar çok Filistin davasıyla ilgileniyorsunuz' diyenlere verilecek cevap çok basittir; Filistin bizim için milli bir meseledir. Hiçbir şekilde bizim milli kimliğimizden ayrılmayacak bir büyük parçamızdır ve sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz.
Independent Türkçe