Virüsler mutasyon ustası olsa da paniğe gerek yok

Virolog olarak mesajım açık: Bu yeni SARS-CoV-2 suşundaki gibi genetik değişimler tamamen normal, beklenir şeyler ve bunlara alışmamız lazım

Kovid-19’un yeni varyasyonu halkın daha fazla kaygı duymasını gerektirecek pek az neden barındırıyor (AFP)

Sağlık Bakanı Matt Hancock 14 Aralık'ta İngiltere’nin güneydoğusu genelinde pekiştirilmiş kısıtlamaların ana hatlarını çizerken, Kovid-19’a sebep olan SARS-CoV-2 virüsünün yeni bir varyasyonunun keşfine dair endişe uyandırıcı bazı yorumlar yaptı.

Söz konusu yeni varyasyon İngiltere’de son zamanlarda yaşanan enfeksiyonlarla ilintili; hastalığın şiddetine dair herhangi bir değişiklik tarif edilmedi. O zamandan bu yana, Cambridge Üniversitesi Gupta Laboratuvarı'nın yürüttüğü araştırmalarda yeni varyanta dair daha fazla ayrıntı gün yüzüne çıktı. Araştırmalar yeni türün, virüsün biyolojisini etkileyebilecek çeşitli mutasyonlarla karakterize olduğunu gösteriyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Dünyanın dört bir yanında bilim insanları modern genetik yöntemler kullanarak SARS-CoV-2'yi aktif olarak izliyor ve virüsteki tüm değişimleri ciddiye alıyoruz. Ama bu yeni varyasyon şu an için halkın daha fazla kaygı duymasını gerektirecek pek az neden barındırıyor. 

Bununla beraber virologlar, epidemiyologlar ve klinisyenler gereken titizliği göstererek bu yeni varyasyonu detaylıca inceliyor ve eğer varsa potansiyel etkisini belirlemeye çalışıyor. Halihazırdaki maske, sosyal mesafe ve en önemlisi aşı gibi mevcut koruyucular, virüsteki bu değişikliklerden büyük ölçüde etkilenmeyecektir.

Virüsler, mutasyon ve evrim ustasıdır. Bu yeni suştaki gibi genetik değişimler tamamen normal, beklenir şeyler ve bunlara alışmamız lazım. Esasen, virüsün dünya genelinde insanlar ve ülkeler arasındaki yayılımını takip etmemizi bu değişiklikler sağlıyor.

Birleşik Krallık (BK) SARS-CoV-2 (ve diğer birçok virüsün) evrim ve mutasyonunun izlenmesinde dünya liderleri arasında yer alıyor. SARS-CoV-2 genomlarını gerçek zamanlı olarak bulan, sıralayan ve analiz eden ekipler var. Bu taramanın bir örneği, yeni virüs varyasyonunun keşfinde görülebilir.

SARS-CoV-2 gibi virüsler burun ve akciğerlerimizi oluşturan hücrelerde çoğalırken, genetik materyallerinin kopyalanmasında hatalar yapacaktır. Bu hatalar, genomlarını oluşturan kelimelerin yanlış dizimi şeklinde düşünülebilir. Kelimelerin komple silinmesine ve bazen de daha önce hiç oluşmamış yeni kelimelerin üretilmesine bile yol açabilirler. Bu değişiklikler (veya mutasyonlar) esasen rastgele gerçekleşse de bazı vakalarda mutantlar arasında işlevsel farklılıklara neden olabilen evrimi besleyebilir. 

 

Grip virüslerinin her sene mutasyona uğraması sebebiyle her kış yeni ve güncellenmiş aşıya ihtiyaç duyuyoruz. Virüslerin mutasyona uğrayıp bağışıklıktan kaçınma yönündeki bu potansiyeli, SARS-CoV-2 dahil virüs evriminin en kaygı verici yönlerinden birini teşkil ediyor.

Özellikle yeni SARS-CoV-2 varyasyonu en az 7 mutasyon taşıyor. Bunlar arasında sivri uçlu proteini oluşturan iki harfin (yani amino asidin) silinmesi ve sivri uçtaki 6 farklı değişim var. Virüsün hücrelerimize girmekte kullandığı parçası olan sivri uç, tüm Kovid-19 aşılarının ana bileşenini oluşturuyor. Araştırmacılar, İngiltere'deki bu varyanta ait 350 örneklik bir küme tespit etti. Belirli mutasyonları kaygı verici kılan şey, hem virüsün hücrelerimize bağlanıp girmesi sürecine dahil olduğunu bildiğimiz hem de bağışıklık sistemimizin gördüğü parçalar olan bu sivri uçlarda gerçekleşmiş olmaları. Geçen ay Pittsburgh Üniversitesi Aşı Araştırmaları Merkezinden Profesör Paul Duprex'in laboratuvarının ve Gupta Laboratuvarının yayımladığı deney sonuçları sayesinde halihazırda bazı mutasyonlara dair birtakım bilgilere sahibiz.

Dahası, bu mutasyonların bazılarının birden fazla ve sıklıkla bir diğeriyle birlikte gerçekleşmesi, virüsle ilgili işlevsel bir ilintiye işaret ediyor. Bu bölgelere yapışan antikorlar virüsün hücrelerimize bulaşmasını durdururken, buralarda yaşanan mutasyonlar virüsün antikor savunmamızdan kaçmasını sağlıyor. Bununla birlikte, virüsün biyolojisinde yaşanan bu 7 değişikliğin etkisi henüz bilinmiyor.

Bu mutasyonların virüs biyolojisi üzerindeki etkisini, nasıl enfekte edip insandan insana bulaştığını ve bağışıklık sistemimizde engellenip engellenmeyeceğini tespit etmek için araştırmacılar şimdi söz konusu varyantın nasıl yayıldığını daha ayrıntılı olarak izleyecek. Yine de, doğal şartlar altında virüs biyolojisi üzerindeki küçük mutasyonların etkisinin net biçimde belirlenmesi, özellikle de bunu epidemiyolojik faktörlerden ve rastgele şansla ortaya çıkarmak zor olduğundan, eski virüsü yeni varyantla karşılaştıran deneysel verileri de sürece dahil etmek çok yardımcı olacaktır.

Yeni bir varyant olsun ya da olmasın, SARS-CoV-2 gayet bulaşıcı ve patojenik bir virüs olmayı sürdürüyor. Kovid-19'a karşı aşılar, SARS-CoV-2'ye karşı mücadelemizde kritik öneme sahip olacak ve önümüzdeki yıl görünürde bir derece normallik başlatacak. Aşılamanın yanı sıra, maske takma, mesafe ve işlevsel bir test, izleme ve izolasyon sistemi dahil çeşitli müdahaleler kullanarak Kovid-19'u nasıl yeneceğimizi biliyoruz. Mevcut önlemler muhtemelen şimdi veya yakın gelecekte ortaya çıkacak yeni varyasyonlara karşı koruma sağlayacak kadar güçlü.

Gelecek varyantlardan çok daha ziyade şu anda karşı karşıya olduğumuz virüsle başa çıkma hususunda endişelenmemiz gerekiyor. Bunu söylerken mutasyona da alışmalıyız. SARS-CoV-2 popülasyonda yayılmayı ne kadar sürdürürse, o kadar fazla mutasyon ve varyantla uğraşmamız gerekecek.

Connor Bamford, Queen's University Belfast Wellcome-Wolfson Deneysel Tıp Enstitüsü'nde virolog olarak görev yapmaktadır.

 

* Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU