Bill Barr kendi kişisel ordusunu kuruyor: Artık hızlanma zamanı Joe Biden

Trump vatandaşlarla arasındaki fiziksel mesafeyi gitgide artırırken ve kendisinin Adalet Bakanı gizli bir polis gücü kurmakla meşgulken önümüzdeki birkaç hafta sizinle ilgili olacak sayın eski Başkan Yardımcısı

Bu durum aynı zamanda Trump'ın bilfiil kendine ait bir orduya erişimi olacağı anlamına da geliyor (AFP)

Anlaşılan o ki Donald Trump, ABD ordusunu kendi vatandaşlarına karşı kışkırttıktan sonra Beyaz Saray arazisine büyük siyah çit şeklinde bir duvar örüyor.

Adalet Bakanı William Barr da yetkisi dahilinde olmayan federal memurlara Amerikan vatandaşlarına karşı güç kullanma emri verdikten sonra şimdi kendi gizli polis gücünü inşa ediyor.

Artık söz Joe Biden'da.

Cana yakın ve tutkulu eski Başkan Yardımcısı, ırksal, toplumsal ve ekonomik krizlerle sağlık krizinin birdenbire kesiştiği bu süreçte 2020 seçimlerinin kontrolünü ele geçiremezse muhtemelen daha iyi bir şans yakalayamacak.

Philadelphia'da 2 Haziran salı günü yaptığı ve Başkan Trump'ın bir önceki akşamki çarpıcı icraatlarını kınadığı konuşması sıkı bir başlangıç oldu. Biden ölçülü ve pragmatik olsa da aynı zamanda umutlandırıcı ve şu hayli kasvetli zamanlar için ilham vericiydi. Bir başkan gibi görünüyor ve konuşuyordu ya da daha yakın zamana kadar başkanlık belirtisi saymadığımız bir havası vardı.

Ohio'da önde gidiyor. Uzun zamandır Cumhuriyetçilerin kalesi olan Teksas'ta Trump'a karşı fiilen başabaş bir mücadele veriyor. Dahası Georgia'da bile rekabet ediyor.

Soruyorum Joe Biden: Şimdi değilse ne zaman?

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kimileri tarafından bugüne kadarki en büyük kalabalığı çektiği kabul edilen barışçıl bir protesto gecesinin ardından Washington 4 Haziran perşembe sabahına yeni gerçeküstü manzaralarla uyandı. Beyaz Saray arazisi etrafında dolaşan işçiler, siyah çitlere ait büyük parçaları kamyonlardan indiriyor ve idari yetki alanındaki yerleşkenin yaklaşık 73 metrekarelik kısmına bel hizasına gelen beton bariyerlerle desteklenmiş bir duvar inşa ediyordu.

Bu dediklerim, 10 otobüs dolusu muvazzaf ABD askerinin çarşamba gecesi güneşin battığı sıralarda başkente varışının hemen akabinde yaşandı. Trump muhayyilesinde bu kuvvetleri protesto bastırmakla görevli bir polis gücü olarak görüyor ama -bu muhabirinizin de o çarşamba günü haberleştirdiği üzere- çok değil önceki hafta bizzat kendisi Pentagon'un hayli berbat bir polis teşkilatı olduğunu kanıtladığını söylemişti (Bakınız: Afganistan ve Irak).

Bilhassa ABD Başkanı'nın askeri güçler ve protestocular hakkındaki konuşma şekli göz önüne alınırsa Biden o salı sabahı Philadelphia'da yaptığı konuşmadaki sert eleştirilere devam etse iyi eder.

Trump 1 Haziran akşamı Rose Garden'da yaptığı konuşma sırasında, “Bir şehir ya da eyalet, sakinlerinin yaşamlarını ve mülklerini savunmak için gerekli adımları atmayı reddederse ben de ABD ordusunu konuşlandırıp bu sorunu onlar için hızla çözerim” diyerek Amerikan kuvvetlerini 4 yıl önce bir başkan adayıyken gördüğünün tam tersi bir şekilde tanımladı.

Daha sonra da Lafayette Parkı'nın karşısındaki St. John Episkopal Kilisesi'ne doğru gezintiye çıktı. Bu imkana ABD Gizli Servisi ve ABD Park Polisi memurları sayesinde kavuşurken, bu ekibe, parkı ve H Street NW bölgesinin bir blokunu o gezinti için güvenli hale getirmek adına protestocularla gazetecilere gaz fişekleri ve plastik mermiler ateşleyen Washington DC Ulusal Muhafız Birlikleri de eşlik etti.

Elbette gece kalabalıklarının arasından görünüşe bakılırsa bazı münferit yağma olaylarından sorumlu kışkırtıcılar da çıkıyor. Bunlar yanlış işler. Lakin Trump'ın 1 Haziran akşamı yaptıkları da öyleydi. Ayrıca en kötü ihtimalle yanlış, en iyi ihtimalle de epey tartışmalı husus, Trump'ın Adalet Bakanı'nın DC'de olup bitenlerde oynadığı rol oldu.

Beyaz Saray Sözcüsü Kayleigh McEnany 3 Haziran çarşamba günü gazetecilere verdiği demeçte, "Adalet Bakanımız o sabah güvenlik hattını genişletmeyi kararlaştırmıştı ve bu, kilise tartışması dikkate bile alınmamışken, çok önce verilmiş bir karardı" diye konuştu.

Anlamadım, ne yapmış?

Üniformalı Gizli Servis ve Park Polisi memurları, H Street bölgesini temizleme görevini ifa etti. İlki İç Güvenlik Bakanlığı'na bağlı, ikincisi de İçişleri Bakanlığı'na. Barr ise Adalet Bakanlığı'nı yönetiyor. Bu da o memurlar üzerinde herhangi bir yetkisinin olmadığı anlamına geliyor. Yani şimdi bu insanlar asılsız bir emre mi riayet etti?

Beyaz Saray'dan bir yetkili 3 Haziran'da The Independent'a yaptığı açıklamada, "En son kontrol ettiğime göre Adalet Bakanı ülkedeki kolluk kuvvetlerinin başı" ifadesini kullandı. Bu yeterince iyi bir açıklama değil. (Ayrıca izin verin hatırlatayım: Kendini ülkenin başpolisi olarak adlandıran kişi Başkan'dı. Neyse, konuyu dağıtmayayım.)
 


Görünüşte Barr'ın söz konusu birimlerdeki memurlar üzerinde yetki hakkı bulunmuyor fakat Beyaz Saray da ABD Başkanı'nın bu federal komuta yapısını değiştirmek için imzalamış olabileceği herhangi bir belge sunmadı. Bu arada kurnaz bir Washington gediklisi olan Adalet Bakanı, gerçekten de kendi yetki alanına giren 5 ajanstan müteşekkil karman çorman bir gücü DC'ye getirerek geçici bir çözüm buldu. Ne var ki 3 Haziran'da içlerinden çoğu kendilerini federal memur diye tanımlayabilecek hiçbir işaret taşımazken, bu ekiptekiler patronlarının kimler olduğunu açıklamayı da reddetti.

Adalet Bakanlığı Sivil Haklar Bölümü'nün eski Başkanı Vanita Gupta paylaştığı bir tweet'te şu ifadeleri kullandı:

Barr sokaklara Cezaevi İdaresi görevlilerini ve federal kurumlardan derlenen, herhangi bir kimlik taşımayan ve kitlesel protestoları idare etme konusunda eğitilmemiş memurları sevk ediyor. Bu, gerçek olması ve şu an yaşanıyor olması dışında ne olduğu belirsiz bir durum.

Eski ABD savcısı Joyce Vance ise, Adalet Bakanı'nın inşa ettiği şeyin "kişisel bir ordu" sayılabileceğini söyleyerek uyarılarda bulundu. Vance, “Bu, Trump'ın ona erişimi olduğu anlamına geliyor. Kongre'nin bunu önlemek için derhal harekete geçmesi gerekiyor” diye ekledi.

Kongre'nin harekete geçmesiyse hayli şüpheli. Cumhuriyetçi Parti'den birkaç senatör, Başkan'ın eylemlerini eleştirmiş olsa da bunu daha çok Trump'ı gerçekten eleştiren emekli generalleri öven her zamanki cesur taktikle yaptı.

Bu durum gerçekte Trump ve Barr'ı sadece ve sadece seçmenlerin kontrol edebileceği anlamına geliyor. Fakat seçmenlerin gelecekteki büyük krizlerin birlik ve beraberlik içinde, Oval Ofis'in mevcut sakininden daha fazla feraset, stratejik düşünce ve empatiye sahip bir şekilde ele alınacağı konusunda Biden tarafından ikna edilmeleri gerekecek.

Eski Başkan Yardımcısı, 2 Haziran günü şunları söylemişti:

Ülke liderlik talebiyle haykırıyor. Bizi birleştirebilecek bir liderlik. Bizi bir araya getirebilecek bir liderlik. Çok uzun süredir boynunda birilerinin dizleri olan toplulukların acılarını ve derin kederlerini kabul edebilecek bir liderlik.

Size söz veriyorum. Korku ve bölünme ticareti yapmayacağım. Nefretin alevlerini körüklemeyeceğim. Bu ülkenin başına uzun süredir bela olan ırksal yaraları iyileştirmeye çalışacağım, onları siyasi kazanç için kullanmayacağım.

İşimi yapacağım ve sorumluluk alacağım. Başkalarını suçlamayacağım. Bu işin benimle ilgili olmadığını asla unutmayacağım. Bu sizinle ilgili.

Bu kesinlikle doğru. Fakat Trump vatandaşlarla arasındaki fiziksel mesafeyi gitgide artırırken ve onun Adalet Bakanı gizli bir polis gücü kurmakla meşgulken önümüzdeki birkaç hafta sizinle ilgili olacak sayın eski Başkan Yardımcısı.

Son birkaç yıldır Washington çevrelerinde yapılan Biden temalı sohbetler, bu ismin büyük anlara ulaşıp ulaşamayacağı ve kendi kendini yaralamaktan kaçınıp kaçınamayacağıyla ilgili olmuştu. Şimdi bunu öğrenmek üzereyiz.

 

 

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU