Birleşik Krallık köleliğe dair anıtlarla dolu

Bu heykel ne kadar uzun süre orada kalırsa, bebekler ve çocuklar dahil siyahi insanları esaret zincirlerine vuranların arkalarında bıraktığı mirası görmezden gelme suçuna o kadar çok ortak olacağız

Eylemler sırasında Robert Milligan'ın heykelinin üstüne Black Lives Matter yazılı pankart asılmıştı (Reuters)

Siyahilerin Hayatı Önemlidir eylemcileri, Bristol'de yer alan ve 2. Derece koruma altındaki varlıklardan sayılan, 17. yüzyıl köle taciri Edward Colston'a ait heykeli pazar günü devirip limandan denize attı. 1895'te dikilen heykel uzun süredir tartışmalara neden oluyordu.

West India Docks adlı rıhtım bölgesinin oluşturulmasının arkasındaki kişi olan tüccar Robert Milligan'a ait bir heykel, yaşadığım semtte, West India Quay'deki Londra Docklands Müzesi dışında duruyor. Bu başarısına rağmen Milligan'ın elinde, Jamaika'da 500'den fazla esirin çalıştığı iki şeker kamışı tarlası vardı. Dumfries'tan bir esnafın oğlu olarak 1746'da dünyaya gelen Milligan, 1809'da son nefesini verdiği güne kadar köle ticaretinin kaldırılmasına hep karşı çıkmıştı.

Dikkatimi Milligan'ın heykeline vermemi sağlayan Liberal Demokrat Parti Federal Yönetim Kurulu üyesi Elaine Bagshaw şunları söyledi:

Binlerce kişiyi yurtlarından koparıp ten renklerine göre insan ticareti yapanları kutlayacak ve bu kişilere hürmet ettirecek heykellere halka açık alanlarda yer yok. Köle ticaretini bu işin faillerini anmadan da hatırlayabiliriz. Şimdi o heykeli kaldırma vakti.

Şahsi görüşlerimiz ne olursa olsun çoğumuz gösteriler sırasında şiddete başvurulmasının hoş görülmediği ve asla da hoş görülmeyeceği konusunda hemfikiriz. Kapsayıcılığı, anlayışı ve barışı, saldırganlık ya da yıkım üzerinden gerçekleştirmeyi teşvik etmek, üzerinde birlikte çalışamayacağımız bir husus. O heykeller kaldırılacaksa, bu iş yasal olarak gerçekleştirilmeli.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Babam genç bir adam olarak İngiltere'ye ilk geldiğinde, sömürgecilik geçmişine sahip doğu kıyısındaki rıhtımlarda çalışmıştı. Britanya Doğu Hindistan Şirketi (British East India Company) tarafından işe alınan Hint denizciler, gemi inşası, denizcilik ve liman işlerinde ustaydı. Londra kentinin çoğuysa, Atlantik ötesi köle ticareti esas alınarak inşa edilmişti. Hint denizciler, kendilerinden daha uzun saatler çalışmalarının beklenmesinin aksine beyaz denizcilere nazaran daha az yemek alıyor ve onlara diğerlerine verilenin sadece yüzde 5'i kadar ücret ödeniyordu. Bu denizciler, I. Dünya Savaşı dahil birçok savaşta da önemli rol oynamıştı.

Londra Docklands Müzesi hazırladığı eğitim programı kapsamında, galerilerinde Atlantik ötesi köle ticaretine dair bilgilerle hikayelere yer veriyor ve Sierra Leone'deki Britanya sömürge yönetimine dair nesneleri sergiliyor olsa da bunları sadece müze ziyaretçileri görebiliyor.

Heykelleri kaldırma konusunda yaşanan tartışmanın diğer boyutunu, bu heykeller gidince tarihin iyi ya da kötü bir kısmını da yok etme hususu teşkil ediyor.

Söz konusu heykelleri oldukları yerde bırakıp, bu kişilerin kim olduğunu ve geçmişte sergiledikleri davranışların esasında bugün yüzleştiğimiz birçok soruna nasıl sebebiyet verdiğini açıklayan bir levha ya da bilgi standı koyma şeklinde bir alternatif çözüm üretilebilir.

Bununla beraber, tarihi ve kültürü korumak önemli olsa da insanların sömürülmesini tasvir eden heykelleri tutmak hala gerekli mi? Sözümona eşitliği teşvik eden bir toplumda yaşadığımıza göre, insanların tarihi başarılarını temsil eden heykeller dikilirken, köleci efendilerine isyan edip kaçmaya çalışan esirlere ait neden tek bir heykel bile yok?

Örneğin 1831'de Jamaika'da 20 binden fazla köle, adanın kuzeybatı köşesinde kontrolü ele geçirerek çiftlik sahiplerinin evlerini ateşe vermişti. Britanya ordusunun ve milislerin düzeni tekrar tesis etmesi bir ay sürmüştü. İsyanda yaklaşık 200 esir Afrikalı ve 14 beyaz hayatını kaybetmiş, olayların sonrasındaysa en az 340 isyancı esir ya asılmış ya da kurşunlanmıştı.
 


Ataları Karayipler'deki cennet adası Saint Lucia'dan esirler olan Liberal Demokrat Irksal Eşitlik Kampanyası Başkanı Roderick Lynch, soyadının kökeninin bir köle sahibinden geldiğine işaret etti.

Siyahi halklara yapılan zulümleri hatırlamak için ırkçı köle tacirlerinin heykellerine ihtiyacımız yok. Sorumlusu oldukları sayısız adaletsizliği unutup tek bir hayırsever işleri için birilerinin heykelini dikmek açık konuşmak gerekirse bir hakarettir. Bu heykellerden herhangi birini ziyaret ettiğinizde size yıllarca süren barbarca köleliğe dair hiçbir şey anlatmazlar.

Britanya köleliğin kaldırılması sonrası, esir edilmiş kişilere değil de köle sahiplerine milyonlarca tazminat ödedi. Burada bebekler ve çocuklar dahil siyahi insanları esaret zincirine vuranların ödüllendirilmesinden bahsediyoruz. Günahsız ve işkence görmüş bireylerin köleleştirilmesinden fayda sağlayanlar heykelle onurlandırılmayı hak etmiyor. Heykeller sadece kahramanca eylemlerde bulunanlar, olumlu değişiklikler getirenler, barış, eşitlik ve küresel birlik için savaşanlar için tahsis edilmeli.

Rabina Khan, Tower Hamlets Belediye Meclisi'nde Liberal Demokrat Parti'nin Shadwell üyesidir

("Birleşik Krallık köleliğe dair anıtlarla dolu: Gitme sırası Robert Milligan heykelinde" başlıklı yazının kaleme alınmasının ardından Milligan'a ait söz konusu heykel kaldırılmıştır -ed.n.)

 

 

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU