Britanya’nın salgına verdiği kaotik tepki 1914'ün başarısızlıklarını çağrıştırıyor

Ulusal Sağlık Hizmeti çalışanları I. Dünya Savaşı'nda kötü yönetilen Britanya birliklerini andırıyor: "Eşeklerin önderlik ettiği aslanlar"

"BK hükümeti neden Avrupa'nın geri kalanı ve Asya'dan bu kadar farklı, DSÖ'nün tavsiyesine bu kadar zıt bir siyaset benimsedi?" (AP)

Tüm dünyada halkın moralini yüksek tutma çabası içindeki hükümet liderleri geçmiş zaferleri hatırlatarak insanları koronavirüs salgınıyla savaşa çağırıyor. Britanya'da da siyasetçiler, korkunç bir düşmana karşı verilen kararlı ve başarılı direnişe uygun bir örnek olarak II. Dünya Savaşı'na göndermede bulunuyor.

Ancak Britanya yetkililerinin Kovid-19 pandemisine şu ana kadar verdiği üstünkörü yanıt, 1940'ta yaşananlardan ziyade 1914'ün başarısızlıklarına daha yakın duruyor. Bugünkü krizle 100 yıldan uzun bir süre önce dünyada patlak veren kriz arasında çarpıcı paralellikler var. O zaman da bugünkü gibi, başlangıçta hatalı bir stratejiyle güçlerini aşırı yüksek sayıda cepheye sürerek büyük kayıplar veren, yeterince hazırlanmamış zayıf bir liderlik vardı. İkisi arasındaki fark şu: o dönem Britanya ordusu, şimdiyse Ulusal Sağlık Hizmeti (NHS) kayıp veriyor.

"Eşeklerin liderlik ettiği aslanlar" tabiri I. Dünya Savaşı'nın beceriksiz generallerinin ve siyasi üstlerinin sebep olduğu gereksiz can kayıplarını kınamak için kullanılıyordu. Aynı sözler bugün yeniden kullanılabilir: Bir zamanların makineli tüfek ve top mermisi kıtlığının yerini şimdi solunum cihazları, cerrahi maskeler ve test kitleri aldı. Her iki durumun da ortak bir özelliği olarak kıtlık, gerekli teçhizata kavuşmayanların bir kısmını öldürecek veya sakat bırakacak.

Karşılaştırmayı devam ettirmek mümkün: Britanya Sefer Gücü'nün en eğitimli birlikleri savaşın ilk aylarında tamamen yok edildi ve yerlerini hevesli ancak eğitimi yetersiz gönüllüler aldı. Kovid-19 hastaneleri dolmaya başladığından hizmet vermek için gönüllü olanlar bunlarla nasıl başa çıkacak?
 

 

Fazla mı dramatik oldu? Pandemi savaşla aynı şey değil mi? Dünya genelinde hükümetler artık virüs kontrol edilemezse ölü sayısının muhtemelen milyonları bulacağından bahsediyor. Pandemi 1945'ten bu yana görülmemiş biçimde hayatı bozuyor, ekonomileri çökertiyor.

Çoğu hükümet zayıf performanslarına bahane olarak bunun eşi benzeri görülmemiş bir kriz olduğunu öne sürüyor. Gerçi Çin, Tayvan, Güney Kore ve Singapur SARS tecrübelerinden iyi faydalandı. Yine en iyi kıyas, 100 yıl öncesinde yaşanan Napolyon Savaşları'ndan sonraki ilk büyük uluslararası askeri çatışmanın patlak verdiği 1914'le olacaktır. II. Dünya Savaşı’na gelirsek, insanların dünyayı sarsan bu tür bir çatışmanın neye benzediğine dair korkunç bir tecrübesi vardı.

Ancak bu, Britanya siyasi ve bilimsel liderliğinin neredeyse diğer tüm gelişmiş ülkelere nazaran gözle görülür biçimde neden daha kötü olduğunu tam olarak izah etmiyor. Yetkililer başından itibaren krizin ciddiyetini hafife aldı: Sadece 5 buçuk hafta önce, 21 Şubat'ta, hükümete danışmanlık yapan bilim insanlarınca düzenlenen bir toplantıda Kovid-19'un Britanya açısından sadece "orta düzey bir risk" oluşturduğu sonucuna varılmıştı. Bu toplantı, salgın çoktandır Çin'i kasıp kavurarak 75 bin 465 vaka ve 2 bin 236 ölüme neden olmuş ve Güney Kore, Tayvan, İran, İtalya ve Fransa'ya yayılırken gerçekleştirilmişti.

Pandemi modelleyicisi Neil Ferguson gibi bilim camiasının kibirli televizyon ünlüleri haline gelen tanınmış isimleri de o toplantıdaydı. Kararın hemen akabinde ufak itirazlar baş gösterdi. Boris Johnson'un ölümcül virüsün yayılımını engellemek için herkesin evde kalması ve kalabalık gruplar teşkil etmekten kaçınılması gerektiğini söylemesinden sadece 10 gün önce, 10-13 Mart tarihlerinde çeyrek milyon insanın Cheltenham Festivali'ne katılmasına izin verildi. I. Dünya Savaşı boyutlarındaki bu hesap hataları şimdiden insanların yaşamları üzerine ağır bir yük olarak bindiriyor.

Anlaşılan hükümet tümleşik politikalar yerine sloganlarla düşünüyor. "Brexit'i Tamamla"nın yerini "Evde kal, NHS'yi koru, hayat kurtar" aldı. Yapılan her şeyde amatör bir hava var: Chessigton Harikalar Diyarı ve Wembley'deki IKEA'da arabadan inmeden test imkanı sunan devasa tesisler açıldı ancak alınması neredeyse imkansız olan randevu e-postası olmadan NHS'ten kimseye izin verilmiyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Britanya'nın amatörlük geleneğinin bir benzeri de sözde uzmanlara gösterilen abartılı saygıda kendini ele veriyor. Sorunlu dönemlerde herkes sihirli güçlere sahip kurtarıcılar arar: 100 yıl önce bu kurtarıcı Kitchener'di (dönemin savaş bakanı çn.), bugünse her ikisi de kendinden emin konuşan Baş Bilimsel Danışman Sir Patrick Valance ve Sağlık Direktörü Chris Whitty'nin krizden makul bir çıkış yolu bildiğini umuyoruz.

Öte yandan, hastalığın ilk etapta virüse karşı en savunmasız kimseler dahil çoğu insana bulaşmasına sebep olan ve 16 Mart'ta terk edilen "sürü bağışıklığıyla" girişilen felaket cilveleşmesinin öncülüğünü de Whitty ve Vallance çekiyordu. O tarihten bu yana bakanlar, neredeyse herkesin kınadığı, hatta utanmaz ikiyüzlülüğüyle ABD Başkanı Trump'ın bile "feci" olarak nitelendirdiği bu stratejiyle aralarına mesafe koymaya çalışıyor.

Downing Street'in üst düzey yetkililerinden Dr. David Halpern'ün hükümetin U dönüşünden 5 gün önce verdiği bir mülakatta, "toplumun geri kalanı açısından sürü bağışıklığına ulaşıldı" demek suretiyle resmi siyasetin 'virüse karşı en savunmasız kimselerin kozalarından çıktığında korunması' olduğunu teyit etmesine atıfta bulunan eleştirmenler, siyasilerin isimlerini uzak tutma çabasının işe yaramayacağına sert bir dille işaret ediyor.

Birleşik Krallık (BK) hükümeti kötü muhakeme ve kelimeleri eyleme dökme yetersizliği hususlarında inanılmaz bir bozguna uğruyor. Neden Avrupa'nın geri kalanı ve Asya'dan bu kadar farklı, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) tavsiyesine bu kadar zıt bir siyaset benimsendi? Brexit-yanlısı hükümet mensuplarının, Britanya ayrılıkçılığı ve istisnacılığıyla geçen üç yıldan sonra, kendi bildiği yoldan gitmeyi hiç garipsememiş olması bunun muhtemel bir izahı olabilir. Bir diğer izahıysa, Britanyalıların diğer milletlerin tecrübelerinden kendi paylarına bir şeyler çıkarmakta her zaman zorlanması ve aynı şey başlarına gelene kadar beklemek zorunda kalması olabilir.

Ufukta, geçmiş dünya krizlerinden edinilen deneyimler dikkate alınarak kaçınılabilecek başka tehlikeler de var. Churchill'in havacılık sanayisine "enerji katacağı" yönündeki hatalı bir inançla arkadaşı, müttefiki aynı zamanda Daily Express gazetesinin sahibi olan Lord Beaverbrook'u uçak üretiminden sorumlu bakan olarak ataması gibi, dışarıdan birinin tıbbi tedariğin başına getirilerek kaosa aşırı reaksiyon verilmemesi önemli.

Ancak işinin fevkalade ehli olan (dönemin) Britanya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sir Alan Brooke'a göre, Lord Beaverbrook farklı uçak tiplerine ilişkin özenle hazırlanmış üretim planlarını bozmuştu. Beaverbrook'un tanklar için ihtiyaç duyulan zırhı, İç Güvenlik Kuvvetlerine (II. Dünya Savaşı'nda Britanya'nın savunması için kurulmuş gönüllü milis kuvvetleri çn.) tedarik edilmek üzere bütünüyle işlevsiz kendi Beaverette markalı zırhlı araçlarının üretiminde kullanması Brooke'u özellikle kızdırmıştı. Beaverbrook'un diğer bir numarası ise mutfak eşyaları ve süslü trabzanların hurda olarak toplanıp, eritilerek uçağa dönüştürüleceği bir kampanya tertiplemek olmuştu:

Tencere ve tavalarınızı Spitfire, Hurricane, Blenheim ve Wellington uçaklarına dönüştüreceğiz.

Savaş sona erdiğinde çoğu belediye çöplüğü işe yaramaz ve kullanılmamış hurdalarla dolup taşmıştı.

I. Dünya Savaşı, Avrupa ve ötesindeki çoğu hükümetin gerçek bir krizle başa çıkamayan beceriksizler olduğunu açığa vurdu. Pandemi, savaş söylemini kendi yararlarına pervasızca kullanan çoğu hükümetin kurtulabildiği takdirde şanslı sayılacağı benzer bir siyasi depremi tetikleyeceğe benziyor.

Patrick Cockburn'ün site tasarımı nedeniyle kısalttığımız yazısının başlığının tam hali şöyle: Britanya hükümetinin koronavirüse verdiği kaotik tepki, 1940'ın kararlılığından ziyade 1914'ün başarısızlıklarını çağrıştırıyor

 

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU