Kanal İstanbul sonrası Montrö Sözleşmesi tartışması sürüyor

Kanal İstanbul projesi Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni gündeme getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Montrö'de bize tanınan bir hak yok. Sizin boğazınızı kullanıyorlar ama hiçbir şey elde edemiyorsunuz" sözleri farklı yorumları beraberinde getirdi

Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ilk olarak 12 Haziran 2011 genel seçimleri öncesi 27 Nisan 2011'de dile getirilen Kanal İstanbul projesi yeniden gündemde.

Cumhurbaşkanı'nın Kanal İstanbul için yakında ihaleye çıkılacağını belirtmesi sonrası proje geniş çevrelerce tartışılıyor.

Projenin faydalı olacağını düşünenler Türkiye'nin ekonomik anlamda gelişeceğini, pahalı olarak eleştirilen projenin 5 yıl içinde kendini finanse edeceğini, 100 milyar dolara yakın bir gelir getireceğini söylüyor.

Karşısında olanlar ise Kanal İstanbul'un doğanın tahrip olmasına neden olacağını, ekolojik dengeyi bozacağını ve projeye ayrılacak bütçenin farklı alanlarda değerlendirilmesi gerektiği kanaatinde.

Bir başka tartışma konusu ise Kanal İstanbul'un 20 Temmuz 1936'da imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi üzerinde yaratacağı etki ile ilgili.

"Montrö'de bize tanınan bir hak yok"

Erdoğan'ın 18 Aralık'ta İsviçre'nin Cenevre kentinde  "Montrö'de bize tanınan bir hak yok. Gemiler Boğazlardan istedikleri gibi gelip geçiyorlar. Düşünün: Sizin Boğazınızı kullanıyorlar ama hiçbir şey elde edemiyorsunuz. Öyle bir durum var. Kanal İstanbul ise böyle değil. Süveyş Kanalı'nda ve diğerlerinde oraların nasıl kendilerine ait hakları varsa, biz de bu yatırımı yaptığımız zaman bu tür bir hukukumuz doğacak” sözleri sonrası sadece siyasetçiler değil, hukukçular ve eski askerler de farklı fikirler dile getirdi.

Tartışmaya katılan son isimlerden biri İstanbul Üniversitesi'nden hukuçu Prof. Dr. Adem Sözüer. 

Sözüer, Montrö Anlaşması'nı boğazlar için güvence olarak tanımlayıp Twitter hesabından paylaştığı mesajda şu tespiti yaptı: 

Montrö Anlaşması boğazlar için bir güvencedir. Tartışmaya açılması boğazlardaki egemenliğimizi tehlikeye düşürür. Ege kıta sahanlığı,Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'de uluslararası hukuk bakımından sorunlar varken,bunlara Montrö sözleşmesini de dahil etmek,hukuken de büyük bir yanlış olur. 

Konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde yorum yapan Genelkurmay 26. Başkanı Emekli Org. İlker Başbuğ, "Siz Kanal İstanbul’u yaptığınız zaman koşullarda bir değişiklik yaratıyorsunuz. Montrö’nün dışında ayrı bir yapılanma. Koşullarda değişiklik olması durumunda taraflar bu anlaşmaya son verme ya da uygulamayı durdurma hakkına sahip. İlgili yerlere müracat edecekler. Diyecekler ki, ‘Kanal İstanbul koşullarda değişiklik yarattı’. O zaman Montrö’ye kaldıralım, yeni bir sistem belki. O zaman haydi yeni bir konferans. Daha kötüsünü de yaratabilir. Koşullarda önemli bir değişiklik oluyor" diye konuşmuştu.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı ise 21 Aralık'ta Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada "Gezi olaylarını organize edenlerin neler söylediğini bakılmalı. Bağlantıyı iyi görmek lazım. Kanal İstanbul'un yapılması ile ilgili farklı şeyler söyleniyor. Montrö Antlaşması'nın başkalaşacağı, yeniden bir anlaşma sürecinin yaşanacağı gibi değerlendirme yapanlar var. Montrö Antlaşması bellidir ama elbette Kanal İstanbul, Türkiye'nin Montrö Antlaşması dolayısıyla egemenlik hakkını kayıtlayan konular itibarıyla daha rahat boğaza giriş çıkış sağlayacak" dedi. 

Montrö Boğazlar Sözleşmesine göre ticaret ve savaş gemilerinin geçişi tamamen Türkiye'nin kontrolü ve denetimi altında bulunuyor. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ticaret gemilerinin geçişi düzenleyen Seyir Planı-1'de belirtilen kurallara uyması ve söz konusu seyir planını 24 ya da 48 saat önceden Trafik Kontrol Merkezi'ne haber vermesi gerekiyor. 

Sözcü gazetesi Ankara temsilcisi Saygı Öztürk'e konuşan Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım'a göre Kanal İstanbul'un açılması durumunda, kanaldan geçecek gemilere, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nde belirtilen güvenlik kurallarını uygulamak mümkün olmayacak. 

Yalım, böylesi bir durumda Türkiye'nin güvenliğinin tehlikeye girmesinin kaçınılmaz olduğunu söylüyor.

Yeni Şafak gazetesine konuşan Medipol Üniversitesi Ekonomi Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Mevlüt Tatlıyer'e göre ise Kanal İstanbul projesi sayesinde Montrö by-pass edilebilir ve bu durum deniz ticaretinin gelişmesini sağlayıp İstanbul içindeki taşımacalığa önemli bir destek teşkil edebilir. 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU