Özel, sürecin başından beri iktidarın meseleyi “siyasi rant ve risk yönetimi” üzerinden ele aldığını söyledi. Özel, AKP’nin tutumunu “samimiyetsiz” olarak nitelendirdi.
Özel'in konuyla ilgili açıklaması şöyle:
Samimiyetsiz bir tutum. AKP zaten ilk günden beri derenin boyunu MHP’ye ölçtürerek tamamen bu işi bir siyasi rant ve risk alanı olarak yönetiyor. Bize bazı eleştiriler yapıyor ama hiç olmazsa CHP’nin tutumu net ve samimidir. Biz komisyona girdik, katkı irademizi ortaya koyduk. Koymaya devam ediyoruz. İmralı ziyareti noktasında bize oy verenlerin, tabanımızın, halkın beklentileri doğrultusunda kararımızı tarih önünde kayda geçirdik. Savunduk. DEM tabanının DEM’den beklentisi ile CHP’ye oy verenlerin CHP’den beklentisi arasında bir fark olmasının herkes tarafından anlayışla karşılaması lazım.
AKP tavşana kaç, tazıya tut yapa yapa; “Bunu ranta çevirir miyim, riskini MHP’ye taşıtabilir miyim?” hesapları içinde bir süreç yapıyor. Şimdi adaya gidildi, fotoğraf vermeye utanıyoruz. Video olmasın, tutanak olmasın. Biz daha kararımızı vermeden önce AKP’de etkili bir isim bize “Siz de gelin adaya. Zaten video olmayacak, fotoğraf olmayacak. Ne gün gidildi, dönüldü belli olmayacak. Koster olmayacak, helikopter olacak. Çünkü gazeteciler bekler orada. Helikopterin kalktığı, indiği belli olmayacak. Gidildikten sonra bir gün sorulacak, ‘O iş yapıldı’ denecek. Hatta istiyorsanız kimin gittiği bile gizli kalabilir, ‘CHP’den biri gitti’ deriz. İlla gelin” dedi. Ben de “Gitmek mi bu o zaman?” dedim. O da “Bu iş böyle olacak” dedi. Bu ziyaretten bizi alıkoyan neyse, AKP de bunu görüyor. Bunun kendince bir maliyet yaratacağını düşünüyor. Üstlenmemek için böyle yapıyor. Komisyonun kamuya açık kısmında da hiç konuşmadılar. “Oylama gizli olsun” dendi. “Oylama yapılmasın” bile dendi.
Özel; İmralı tutanaklarıyla ilgili soruya da şu yanıtı verdi:
İmralı’daki tutanakların komisyonla aynen paylaşılması lazım. Komisyon üzerinden partiler ne olduğunu öğrenir. Ona göre açıklanıp açıklanmama konusunda tavırlarını belirlerler. İmralı’da gizli kalınması gerekecek ne var, ben bilmek isterim. Eğer gizli kalması gerekecek bir şey yoksa biz de açıklanması yönünde destek veririz.
Özel anayasa tartışmalarına ilişkin de şu yorumu yaptı:
Bu anayasadan kimse memnun değil, ben de değilim. Ama anayasal düzenden yanayım. Bugün kendisi için değiştirilmiş anayasa uymayan bir iktidar var. O yüzden bütün yetkili organlarımızla konuşup, bu anlayışla anayasa yapamayacağımızı söyledik. Burada da bir değişiklik öngörmüyoruz. Sonuçta mevcut anayasanın bu kadar ihlal edildiği bir yerde yeni anayasanın uyulmak için değil, oyun kurmak için yapıldığını görüyoruz. Bir de Erdoğan tarihinin en moralsiz sürecini geçiriyor. 31 Mart’ta ilk kez sandıktan malup çıktı. O gücünü sandıktan alan Erdoğan kalmadı. Son seçimin galibi CHP. Gelecek genel seçime son girdiği sandıktan malup çıkmış birisi olmamak için kendisine makul bir sandık arıyor. Tek başına kazanamayacağı için “Acaba bir başka denklem kurabilir miyim?” hesabı yapıyor. Onun sorunu anayasaya uymak değil. Bunu iktidarını sürdürmek için bir kurgunun parçası olarak görüyor.
Cumhuriyet