Son İmralı ziyareti önemli tartışmalara zemin hazırladığını, bu görüşmede birçok konunun ele alındığı ve esasen çok tarihi bir ziyaret olduğu açık olduğunu belirten Ahmed; devlet ve Öcalan’ın Kürt sorununu ve Türkiye’de demokratikleşme meselesini doğrudan ve resmi olarak yüz yüze görüştüğü ilk sefer olduğuna dikkat çekti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Komisyonu‘nun İmralı Adası ziyaretini önemli bir adım olarak niteleyen Ahmed şunları söyledi:
Bu sürecin Rojava ve tüm Suriye üzerindeki etkisine gelince, kesinlikle olumlu anlamda etkili olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla Ankara’nın Rojava’yı yakından takip ettiğini çok iyi biliyoruz. Ankara, Suriye’deki hem askeri ve hem de siyasi sorunların üst seviyede içindedir. Dolayısıyla bu sorunların demokratik çözümü için olumlu bir rol oynamalıdır. Bu nedenle başlatılan çözüm süreci ve Abdullah Öcalan’ın silahlı mücadeleyi sona erdirmek için açıkladığı adım, çözüm çabalarının başarısının bir garantisidir. Bu tarihi dönemde, Rojava’daki Kürtler ve hatta Suriye’deki tüm halklar olarak, Kürt sorununu çözmek ve Suriye’yi demokratikleştirmek için kapsamlı ve net bir projemiz var. Bu projeye en başından beri inandığımız gibi, şimdi de hiçbir çözüm çabamız Türkiye’ye karşı değildir. Aksine, bu projemiz Suriye’deki savaşı, tüm çatışmaları, nefret ve düşmanlığı sona erdirecek ve yerine istikrar, barış, adalet ve demokrasiyi getirecek bir ortak yaşam projesidir. Hatta bu projemizin Türkiye ile ortak çıkarlarımızı da koruyacağını söyleyebiliriz. Kısacası, projemizin başarısının Rojava Kürtlerinin Türkiye halkıyla dayanışmasının güçlenmesine yol açacağını söyleyebiliriz. Bu nedenle, Türkiye’deki sürecin başarısının tarihi bir adım olduğuna inanıyor ve Rojava Kürtleri olarak tüm gücümüzle destekliyoruz.
Medyaya yansıyan SDG'nin Öcalan'ın çağrısıyla silah bırakacağı iddialarını yanıtlayan Ahmed şu değerlendirmeyi yaptı:
Meclis Komisyonu üyelerinin açıklamalarından da anlaşılacağı üzere, Öcalan toplantı sırasında komisyonun sorularını hem değerlendirmiş hem de 10 Mart Mutabakatı ve elbette demokratik entegrasyonun hayata geçirilmesi temelinde görüş belirtmiştir. Bu bağlamda biz de Rojava Kürtleri olarak çözüm konusunda bir anlaşmaya varmaya kararlıyız.
SDG’nin silah bırakması konusu sadece SDG ve Özerk Yönetim’i ilgilendiren bir husus değil. Unutmayalım, SDG bölgede oluşturulan IŞİD Karşıtı Uluslararası Koalisyon’un bir ortağıdır. Dolayısıyla bizim kadar geçici Şam yönetimi ve uluslararası ortaklarımızı da ilgilendiren bir durum söz konusu. Tarafların bu konuda yükümlülüklerini unutmamalıyız. Geçici Şam yönetimi ile askeri ve siyasi entegrasyon süreci devam ediyor ve bu konuda önemli bir mutabakata yakınız. Ancak detayların müzakeresi sürüyor.
Numedya24