Özgür Özel: Cumhuriyetin taşıyıcı kolonları hedef alındı, Türkiye kazanacak

Özel, Kadıköy Bağdat Caddesi'ndeki Cumhuriyet Yürüyüşü sonrası konuştu; demokrasi, adalet, sosyal devlet ve laikliğin Cumhuriyet'in dört taşıyıcı kolonu olduğunu vurgulayıp, iktidarı bu kolonları kesmekle suçladı

Fotoğraf: CHP

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kapsamında Kadıköy'de düzenlenen Cumhuriyet Yürüyüşü'nün ardından Bağdat Caddesi'nde yaptığı konuşmada, Cumhuriyetin dört temel taşıyıcısından söz ederek iktidarı bu taşıyıcı kolonları hedef almakla eleştirdi. Konuşmasında, “Cumhuriyeti taşıyan kolonlar adeta inceltilmiş, yıpratılmış, hedef alınmıştır” ifadelerini kullandı. 

Özel, konuşmasında cumhuriyetin kolonlarını “demokrasi, adalet, sosyal devlet ve laiklik” olarak sıraladı ve bu alanlarda yaşandığını savunduğu gerilemelere dikkat çekti. Demokrasiye yönelik müdahaleleri seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınması ve kayyum atama iddiaları üzerinden örneklendirirken, adalete ilişkin eleştirilerini yargı ve yürütme arasındaki ilişkiye bağladı.

Özel, şunları kaydetti:

“Cumhuriyet, adaletsizliğe karşı kurulan bir çatıdır”

"Bugün cumhuriyete, onun değerlerine, en çok sahip çıkmamız gereken bir dönemdeyiz. Siz de bunun tamamen farkındasınız. Cumhuriyet hepimiz için bir çatıdır. Cumhuriyet, haksızlık tam tepemizdeyken, o bizi kavurmasın diye, adaletsizlik rüzgarları fırtınaya dönmüşken bizi savuramasın diye üzerimize kurulu bir çatıdır. Bu çatıyı oraya, 15 Mayıs 1919 günü nihayet İzmir de işgal edilince, son kararını veren, son hazırlıklarını yapan, 16 Mayıs günü Şişli'deki evinden çıkıp Bandırma Vapuru'na giren ve 19 Mayıs'ta Samsun'a çıkarak bağımsızlık mücadelesinin meşalesini eline alan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları çatmıştır.

"Cumhuriyeti taşıyan kolonlar adeta inceltilmiş, yıpratılmış, hedef alınmıştır"

Cumhuriyet çatısı, 4 kolondan oluşur. 4 taşıyıcı kolon cumhuriyetimizi taşımaktadır. Bunlardan biri demokrasi, biri adalet, birisi sosyal devlet, bir tanesi de laikliktir. Bugün, ülkeyi yönetenler demokrasi kolonunu sizin seçtiklerinize kayyumlar atayarak, seçtiğiniz belediye başkanlarını zindanlara atarak, milletin seçme ve seçilme hakkını elinden alarak demokrasi kolonunu kesmektedirler. Adalet kolonu, ülkeyi yönetirken acz içine düşen, artık siyaset üretemeyen, partisinin kadın kollarına, gençlik kollarına, ana kademesine güvenmeyen, bunun için bir cumhuriyet başsavcısı eliyle partisinin yargı kollarını kuran birisi tarafından adalet kolonu kesilmektedir. Demokrasiyi kullanarak geldikleri makamdan Selefi hayallerle demokrasiyi, sandığı ortadan kaldırarak, koltuğu seçimle milletin dediğine değil, kendi ailesine devretme hayalleri kuran birileri tarafından demokrasinin üçüncü kolonu kesilmekte, laik Türkiye Cumhuriyeti'nin dibine dinamit konulmaktadır. Sosyal adalet kolonu, her çocuğun eşit doğması, kimsenin hayata kapatamayacağı bir farkla geriden başlamamasını cumhuriyet dert etmişken, cumhuriyet eşitlik, adalet, hakkaniyet demekken, cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesiyken bir derin yoksulluğun pençesinde milyonlar, artık ortadan kalkıp fakirleşen orta direk, barınma sorunu, yaşama sorunu, ülkeyi bu iktidarın elinde yaşanamaz hale gelmiş, cumhuriyeti taşıyan kolonlar adeta inceltilmiş, yıpratılmış, hedef alınmıştır.

"Gücümüzü haklılığımızdan alıyoruz"

Bunlar yetmezmiş gibi, meşruiyeti, sizde, sandıkta değil, Amerika'da, Trump'ta arayanlar, Amerikan Büyükelçisinin ifadeleriyle, 'Bu ülkeye mezhebe dayalı yönetim anlayışları ya da Türk, Kürt, Arap diyerek etnisiteye dayalı 120 yıl öncesinin yönetim anlayışlarını Türkiye'ye telkin edecek kadar hadsizleşmişlerdir. Tüm bunlara cevabımız bu geceki milyonlardır. 81 ildeki cumhuriyet coşkusudur. Bu milletin gönlündeki cumhuriyet ve Atatürk sevgisidir. Asla ve asla teslim olmayacağız. Bu zulme yenilmeyeceğiz, bu baskıya sonuna kadar direnecek, eninde sonunda biz kazanacağız, çünkü 100 yıl önce işgale teslim olmayanların, 100 yıl önce emperyalizme yenilmeyenlerin, 100 yıl önce bağımsızlıktan vazgeçmeyenlerin Türkiyesiyiz. Biz hep birlikte Türkiyeyiz ve bu ülkeyi kimselere bırakmayız. Türk ve Kürt'ün, Laz ile Çerkes'in tüm etnisitelerin, tüm mezheplerin kardeşçe yaşayacağı, birlikte başaracağı yarınlar için inançlıyız, kararlıyız. Gücümüzü tarihten, gücümüzü haklılığımızdan, gücümüzü insan sevgimizden birbirimize ve ülkemize duyduğumuz bağlılıktan alıyoruz. Bu güzel gecede, tarihe geçen bu milyonlara, bütün Türkiye'ye, dosta güven, olmayana kaygı veren bu milyonlara, bütün dünyaya Türkiye neymiş, Cumhuriyetine nasıl bağlıymış gösteren bu muhteşem fotoğrafı çektiren milyonlara söz veriyorum ki, asla ve asla kaybetmeyeceğiz. Kaybetmeyeceksiniz. Kötülük kazanamayacak, biz kazanacağız, Türkiye kazanacak." 

ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU